AK Parti’nin 2012 hedefleri
AK Parti Kars Milletvekili Prof. Dr. Yunus Kılıç, Kafkas Haber Ajansı’nın “2011 yılının değerlendirmesi ve 2012 yılı planları” ile ilgili sorularını cevapladı.
2011 yılını iyisiyle kötüsüyle atlattıklarını belirten Kılıç, “2011 yılı aynı zamanda hem seçim yılı hem de taahhüt yılıydı. Aynı zamanda da ne yapılıp yapılamayacağını bizim açımızdan da görme yılıydı. Bizim açımızdan 2011 yılı olumlu geçti. Belli şeyleri yapıp yapamayacağımızı görme imkanı sağladı. Fakat Kars’ın beklentilerinin büyük bir bölümüne de cevap vereceğimizi hükümet aracılığıyla görmüş olduk.” dedi. Kılıç, 2011 yılında neler yapıldığına ilişkin soru üzerine de, “Gelecekle alakalı yapmamız gerekenleri öncelikle planlama imkanı bulduk.” değerlendirmesi yaptı.
ET BALIK KURUMUNDA KALICILIK NASIL OLACAK?
“2012 yılın da ne yapılabilir?” sorusuna ise Kılıç, “Öncelikle şunu gördük; halkın en önemli beklentilerinden bir tanesi Et Balık Kurumuydu. Geçtiğimiz günlerde Kars Et Balık Kurumu ilk kesimini yaptı. Et Balık Kurumu adına Kars’taki bir mezbaha da kesim yapıldı. Et Balık Kurumu Erzurum’da kestiği kendi hayvanlarını depo etmek üzere götürdü. Öncelikle bunu başarmış olduk. Şimdi bunu bazen Karslı hemşehrimiz şöyle değerlendiriyor; “Ya böyle Et Balık Kumrumu mu olur?. Bir mezbahane de kesim yaptırılıyor.” Öyle değil; önemli olan etin devlet tarafından garantili olarak alınması, kesilmesi, parasının ödenmesidir. Kars’ta hayvanın nerede kesildiği çok önemli değil. Hele ki bu yıl bu kesim bir yıl devam ettirilecek. Kars’ın kesilecek hayvan potansiyeli ortaya çıktıktan sonra yine gerekirse Et Balık Kurumu, gerekirse başka şekillerde kesim devam edecek. Yeter ki ‘Benim sağlıklı kesilecek hayvanım var’ denilsin. Bu dendiği anda kestireceği kurumu ve karşısında güvenilir devleti, hükümeti bulması önemlidir. Çünkü bunu bugün gerçekleştirdik.” şeklinde cevap verdi.
KARAYOLLARI NE DURUMDA?
Yaz mevsimiyle birlikle Kars’ın en önemli altyapı problemleri olan yolların yeni kurulan Karayolları 18. Bölge Müdürlüğünün katkılarıyla yapılacağını ifade eden Kılıç, “Özellikle Karayollarının 18. Bölgesinin 47 yıl aradan sonra Kars’ta kurulması sevindirici bir gelişmedir. Türkiye’de yeni bir bölgenin kurulmasıyla birlikte 1967’den bu yana Türkiye’de karayolları bölge kurmamış. Ardahan hatta Artvin’in büyük bir kısmı onun içerisine giriyor. Bu bölgenin kapsama alanı geniş. Orada yapılacak çok iş var, çok yol var. Bunları yazla birlikte gözle net olarak görmeye başlayacağız. Ulaşım altyapısındaki güzelleşmeleri bunu Kars’ın kenarında, özellikle küçük sanayiden Kars’a gelirken Kars’ın Ardahan tarafından çıkıp oto garajına kadar giden yol da dahil o yollar yapılacak. İlçeler arasındaki yolların standartları yükseltilecek. Kars-Digor arası çift şerit olarak oradan aşıp Iğdır tarafına doğru ilerleyecek. Bunlar tabi zamanla altyapıları tamamlandıktan sonra sıcak asfalt karışım haline getirilecek. Bu çok önemlidir.” diye konuştu.
ÇAĞRI MERKEZİ SİNYAL VERİYOR MU?
Çağrı merkezine de değinen Kılıç. “Çağrı merkezi gayretimiz devam ediyor. Yer tayin etmeye çalışıyoruz. Biz çağrı merkezini çok önemsiyoruz. Çünkü; Kars’ta bu süreçte gördük ki en önemli sıkıntımız istihdam. İş problemi özellikle gençlerin işsizliği, bu noktada çağrı merkezi bize nefes aldıracak.” dedi.
TARIMA DAYALI ORGANİZE HAYVANCILIK BÖLGESİ NE DURUMDA?
Kılıç daha sonra şunları söyledi:
“Yine Kars’ın şehir olup olmadığını göstermesi açısından hayvancılık yapılıyor. Şu anda şehrin merkezinde 850 tane ahır var. Vatandaşımız buradan geçimini sağlıyor. Vatandaşa daha iyisini gösteremediğimiz sürece ‘Yapmayacaksın’ demek doğru değil. Belediyelerin, hükümetin de bir takım görevleri var. Bunlara alternatif alan oluşturması gerekiyor. Biz Tarım Bakanını Kars’a getirdiğimiz zaman Kars’ın en önemli beklentisi olan tarıma dayalı organize hayvancılık bölgesinin kurulmasının sözünü aldık. Bu da demektir ki, Kars’ın bugüne kadar görmüş olduğu merkezdeki en büyük yatırımı olacak. Bu artık Tarım Bakanlığı eliyle yapıldığı için çok daha hızlı tarım ve hayvancılığı yapacak insanların ihtiyaçlarına göre daha güzel dizayn edilmiş bir bölge olacak. Vatandaşa, ‘Gel burada daha güzel modern ahırları, hayvan barınakları daha sonra yem koyacağı alanlar bunların hepsinin bulunduğu medeni bir alan var. Eğer burada hayvancılık yapmak istiyorsan burada yap’ denilecek. Vatandaş da şehirli olmanın gereğiyle bunu kabullenecek. Çok küçük ödeneklerle, çok küçük paralarla çoğunluğu devlet tarafından, altyapısı devlet tarafından karşılanmak üzere alanlar oluşturulacaktır.
DAHA GENİŞ ALANLARDA HAYVANCILIK YAPILABİLECEK Mİ?
Böylelikle İnsanlara daha geniş alanlarda hayvancılık yapma imkanı sağlanacak. Bu aynı zamanda şehide yapılmasını istediğimiz, arzu ettiğimiz hayvancılığın en karlı noktası olan besiciliğinde başlangıcı olacak. 2012’de bizi en çok heyecanlandıran projeler bunlardır.
VATANDAŞLAR NE SORUYOR, NE İSTİYOR?
İnsanlar bize şunu soruyor: Bu Lojistik Merkezi ne oldu? Lojistik Merkezi bir ya da iki yılda yapılacak bir olay değil. Öncelikle Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu’nun bitmesi lazım ki Lojistik Merkezinin bir anlamı olsun. Ama Karslı şunun bilsin ki, Lojistik Merkezinin yeri bellidir, keri Kars’tır. Başka hiçbir kaygıya ihtiyaç yoktur.
EĞİTİM YATIRIMLARI NE DURUMDA?
Üniversiteye ciddi bir şekilde destek olamaya çalışıyoruz. Kars’ın kötü olan okullarının yenilenmesini, eksiklerinin giderilmesini tamamlamaya çalışıyoruz. 2012’de Digor Lisesi’nin yeniden yapılması ve pansiyon yapılmasını programa koyduk. Bunun gibi küçük ölçekli çok yatırımlar var. Kars’ta bir spor kompleksi planlamamız var. 2012’de bunu da yatırım programına koyacağız. Sarıkamış’ta 300 kişilik öğrenci yurdu yaptırıyoruz. Kağızman’da yaptırıyoruz. Hayvancılığın Türkiye’de 1980’lerden bu yana geriye gidişini herkes biliyor. Bu 2005 yılına kadar devam etti. Bir iki yılda bunun kötüye gidişi anlaşıldı, durduruldu. Şimdi çıkış yavaş yavaş başladı. Türkiye’deki hayvan varlığı artmaya başladı.
KARS’TA HAYVANCILIK İYİYE Mİ GİDİYOR KÖTÜYE Mİ?
Yalnız Kars açısından baktığımız zaman iyi bir şey var. Ülkedeki kötüye gidiş kadar büyükbaş hayvancılığımız Kars’ta kötüye gitmedi. Kars büyükbaş hayvanlarını korudu. Küçükbaşta ciddi bir kötüye gidiş oldu. Biz şimdi Kars’taki vatandaşımızın hala bu hayvancılığı ciddi bir şekilde yapma isteğini gördük. DAP projeleri var. 50 ve üzeri büyükbaş daha fazla sığırı barındırabilecek organize havyacılık denilebilecek büyük işletmelerin kurulabileceği DAP projesi var. DAP projelerinin yüzde 50’si hibedir. Bunlardan Kars’ta bugüne kadar 22 tane müracaat olmuş. Sayın Bakanımızda orada ifade etti. Bu yıl onlar aynı arzusunu devam ettirmek isterse 22’sine de destek verecek. Bu demektir ki, ortalama 100 başlı ahırlar düşündüğünüz takdirde 2 bin 200 tane kültür ırkı sığır Kars’a girecek. Eğer bunları 200 başlı düşünürseniz 5 bine yakın hayvan girecek ve hepsi de kültür ırkı. Kars ölçeğinde düşündüğümüz zaman bu çok önemli bir rakamdır.
ARAZİ TAPULAŞTIRMALARI NE DURUMDA?
Maliye Bakanlığı’nın ayıracağı bütçe ölçeğinde Kars’tan müracaat edilmiş. İl Müdürlüğünden olumlu görüş almış hayvancılık kooperatiflerinin desteklenmesini sağlayacağız. Maliye Bakanlığı eğer bu konuda Tarım Bakanlığına ciddi bir şekilde destek olursa biz bunların Kars ölçeğinde daha fazlasının desteklenmesinin sağlayacağız. Bizi en çok heyecanlandıran ve seçimlerden itibaren Karslı’ya anlatmaya çalıştığımız Ahmet Bey ile yoğun gayret içerisinde olduğumuz bir şey daha var; o da arazi toplulaştırması. Barajların bir an önce tamamlanıp sulu tarıma geçilmesi ve vatandaşın yem bitkisi ekme alışkanlığının alıştırılması sora da besiciliğe geçilmesi. Bunların biri olmadan diğeri olmuyor. Hepsinin ard arda olması lazım. Hızlı bir şekilde DSİ, Çevre Bakanlığı, Orman Su Bakanlığı bu konuda bize çok ciddi destek oluyor. Bunları eş zamanda bitirilmesine çalışıyoruz. Yine eş zamanlı olarak Arpaçay’da Arpaçay Barajının sulama alanı içerisindeki Selim’de Selim-Bayburt Barajının sulama alanı içersindeki arazilerin toplulaştırma ihalelerini yaptırıyoruz. Bu da demektir ki, vatandaş artık bir köyde 50 dönüm ise 50 dönüm, 100 dönüm ise 100 dönüm arazisi bir yerde olacak. Küçük küçük olduğu zaman vatandaş bunu sulamıyor. Ayrı ayrı zahmet etmiyor. Dolayısıyla, barajı yapmış olsanız bile sulamayı yaptıramıyorsunuz. Sulamayı yaptıramadığınız zaman da verim elde edemiyorsunuz. Yem bitkisi ektiremiyorsunuz. Besicilik yaptıramıyorsunuz. Bunlar sadece hayal edilen şeyler değil. Bu kadar kısa sürede ihalelerinin yapılma aşamasına getirdik. Arazi toplulaştırmasını yapacağız. Barajların bitmesiyle birlikte sulama kanallarını eş zamanlı bitmesi için sulama kanallarının ihalesini hızlandırıyoruz. Çünkü eskiden baraj yapılır biterdi. Daha sonra sulama kanalları ihaleye çıkardı. Yıllarca da o sürerdi. Vatandaşta bu arada bundan bıkardı. Ama biz buna şimdi müsaade etmiyoruz.
SÜRE KISALTMASI NASIL OLACAK?
Barajlar yapılırken bakanlık nezdinde girişimlerle sulama kanallarının ihalelerini de eş zamanlı yapılmasını sağlıyoruz. Amacımız bu süreci mümkün olduğu kadar kısaltmaktır. Bu hayal ettiğimiz şeylere de bir an önce başlatmak. Bunları tamamladığımız zaman vatandaş yanında akan barajı sadece seyir etmeyecek oradan sulama yapacak. Orada yem bitkisi yetiştirecek ve kendi hayvanına yedirerek besicilikteki en önemli girdiyi yani, yemi kendisi ucuza mal etmiş olacak. Hayvancılığı daha yüksek fiyatlara kendi otuyla, yem bitkileriyle yedirerek daha yüksek fiyatlara satıp daha yüksek gelirler elde etme imkanı bulacak.
AK PARTİ’NİN 2023 VİZYONUNDA KARS NEREDE?
Hedef vatandaşın, köylünün, kırsal kesimde yaşayanın refahıdır. Türkiye çapında AK Partinin 2023 vizyonu da kişi başı milli geliri 10 bin dolarlık ulaştırmaktır. Yani 2023’te Türk insanın kişi başı milli geliri kırsal kesimde 10 bin dolar olacaktır. Kars’ın da bundan geri kalmaması lazım. Bu son zamanlarda bizden özellikle yem bitkilerinin fiyatlarının bu sene çok pahalı olduğu, hayvancılık yapmakta zorlandıklarını, et fiyatlarının yüksek iken bir anda düştüğünü ve dolayısıyla hayvanlarını rahatlıkla satamadıkları noktasında vatandaşın ciddi sıkıntıları var. Biz bunun farkındayız. Fakat bu birden bire olan bir şey değildir. Ahmet Bey’le vatandaşı dolaştığımız zaman şunu anlattık; ‘Çok yüksek fiyatlarda hayvan alıyorsunuz. Kendiniz fiyatı süpekülatif olarak yükseltiyorsunuz. Sonra yüksek fiyatta satmayı bekliyorsunuz. Ama umduğunuzu bulamıyorsunuz. Zarar ediyorsunuz. Emeğiniz de boşa gidiyor. Bundan vazgeçin.’
ÜRETİCİ KURBAN BAYRAMLARINDA NASIL BİR YOL ÇİZMELİ?
Özellikle bu sene gereğinden fazla sayıda kurbana hayvan saklandı. Kurbandan önce millet hayvanını kestirmedi. Çok sayıda hayvanı kurbana götürdü. Hepsinin satamayınca bir kısmını geri getirdi. Yem hazırlığı, barınak hazırlığı yoktu. Dolayısıyla fiyatlar anormal bir şekilde düştü. Yem de biraz pahalılaşınca bu sefer saman hazırlığı da yoktu. Yem hazırlığı da yoktu. Sıkıntıya girdi. Ama bunun yaşanacağı belliydi. Ben televizyon programlarına çıktığım zamanda bunu Türkiye genelinde özellikle vurguladım. İnsanlar bundan sonra anormal fiyatlarda etlerde fiyat yükselmelerini beklemesinler. Hesabını, kitabını buna göre yapsınlar. Yoksa ciddi sıkıntılar içersine girecekler. Buna dikkat ettikleri sürece anormal dalgalanmaların olmayacağını düşündükleri sürece ucuz alıp ucuz satar. Pahalı alıp ucuz sattığın zaman zarar ediyorsun.
İTHAL ALIMI DURDURULACAK MI?
Bize en çok talep edilen şey ithalatın durdurulmasıdır. Ama Türkiye’de ithalatın şu anda durması bir anda olacak şey değildir. Çünkü 75 milyon insanın bazı hayvansal ürünlere biraz daha ihtiyacı olduğu açıktır. Türkiye’de de bunlar üretim noktasında belli alanlarda belli sıkıntılarımız var. Bunun bir müddet içeri ile dışarının yani ithalatta Türkiye’de üretilenin birlikte karşılaması lazım. Ama bu arada da vatandaşın hayvancılıktan gelir seviyesini yükselterek daha çok hayvancılığa sevk edilmesi gerekir ki, vatandaş daha çok üretsin. Daha çok ürettiği zaman zaten ithalatta kendiliğinden durmuş olacak. Şu anda eskisi kadar da hızlı bir ithalatta yok. Sadece psikolojik olarak Türkiye’de birileri fiyatları anormal şekilde kafasına göre yükseltmesin diye ithalat izni var.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.