Bilgir sözlerini şöyle sürdürdü : Çağımız, insan hakları ve demokrasi çağıdır. Demokrasi en basitiyle, yaşama hakkıdır. Düşünme ve ifade etme örgütlenme hakkıdır. Azınlığın çoğunluğa karşı korunması, çalışma, sosyal güvenlik, eğitim sağlık, ulaşım, güvenlik hakları evrensel insan haklarından sadece bir kaçıdır.

İnsanoğlunun çağlar boyu verdiği bu “insan olma” kavgasının ulaştığı en son aşama; dünyanın birçok yerinde azda olsa uygulama alanı bulmakla birlikte, maalesef ülkemizde, hala ortaçağ karanlığında insan hakları kavgası verilmektedir.

Ülkemizde temel hakların ne olduğu konusunda bile henüz bir konsensüs sağlanamamıştır.

AKP hükümeti ise bu haklardan hiç haberdar olmadığı gibi bu hakları talep edenlere de zulüm uygulamaktadır.

AKP’nin uyguladığı, ”çoğunluk ve seçim demokrasisi” ,demokrasinin en ilkel halidir.

İki yüzlülüğün ve samimiyetsizliğin vıcık vıcık yaygınlaştığı ülkemizde,”demokrasi şampiyonlarının, kendine demokratların”  diktatörlüğünde halkımız her şekilde ezilmektedir.

En masum talepleri bile en kanlı ve vahşi biçimde bastırmak günlük uygulama haline gelmiştir.

Bu hükümetin demokrasi diye yutturmaya çalıştığı işte bu ilkel demokrasidir.  Bu hükümetten kurtulmak bile bir “demokrasi bayramı” olarak kutlanmalıdır.

Halkımız CHP iktidarına destek vererek bu karanlık ve zulüm düzeninden kurtulup insanlarımızın özgürlük ve barış içinde yaşamasına fırsat vermelidir.