Anıt çevresinde incelemelerde bulunan ve civardaki tesislerin kullanılamaz hale geldiğini gören Alibeyoğlu, ilk olarak üzüntüsünü dile getirdi. Gördüğü manzaralar karşısında şaşkına döndüğünü ve bu bölgenin tamamen terk edilmiş olmasının anlaşılır yanı olmadığını belirten Alibeyoğlu, “Burası tamamen sahipsiz kalmış, hepsi yıkılmış. İnanın çok üzüldüm. Buranın sürdürülebilirliği vardı. Devletin devamlılığı vardır. Erzurum Koruma Kurulu bundan 3 yıl önce buranın yapılmasına izin verdi ve yapıldı. Daha sonra politik bir takım güçler burada çanak-çömlek bulunmuş diye engel oldular. Burası zaten gecekondu bölgesiydi çanak-çömlek bulunması doğaldır. Hatta Murat Paşa Tabyası demişler. Bu tabyalardan bahsedenler, Kars’ta 50 civarında tabya varken, onlara sahip çıkmak varken, bunlara sahip çıkılmıyor da nedense buraya birden sahip çıkılmaya başlandı.” dedi.

YIKILACAK MI?

Alibeyoğlu, Anıtın yıkılıp yıkılmayacağı konusunda da görüşlerini şöyle dile getirdi:

“Anıtın yıkılması kararlaştırılmaya çalışıldı şimdi de Yüksek Anıtlar Kurulu’nda. Zaten yıkılmaz. Hem niye yıkılsın?. Onun için bu anıt Türkiye’nin sembolü olabilecekti. Ermenistan’daki soykırım anıtlarına tepki anıtı olarak yapılan bu anıtı yıkmak isteyen varsa buyursun yıkılsın bizde rahat edelim, onlarda rahat etsin. Yani yazık. Bu, Türkiye’nin ve Kars’ın sembolü olabilirdi. Olacakta nitekim, buna inanıyorum. Burasını ağaçlandıracaktık, yollarını yaptırdık, duvarını çektirdik. Burası çok kötü konumdaydı. Yüzlerce fidan diktik ve bu sene devam edecekti. Teleferiği mutlaka yapmış olacaktık. Kalenin oradaki gecekonduları da yıktık o bölgeye de ladin fidanları dikecektik. Böylelikle bu bölgeyi Kars’ın güzide mekanı haline getirecektik. Ama şu anda buranın güvenlikçisinin çekilmiş olması, ışığının söndürülmüş olması çok düşündürücü ve çok üzüntü verici bir şey. Yüksek Anıtlar Kurulu buna karar verirse yıkılabilir veya terk edilebilir ama şu anda içinde o kadar yatırım varken o kadar güzel şeyler yapılmışken yıkılmaya terk etmek, bekçiyi çekmek bu ülkeye bu kente ihanettir diye düşünüyorum. Yazık değil mi? Milli servete yazık değil mi? Oraları yıkan insanlar bunu nasıl yapmışlar. Hangi vatan evladı bunlara kıyar.”

Alibeyoğlu tesislerin yıkılıp tarumar edildiğini, balleycilerin ve sarhoşların mekanı haline geldiğini de yerinde göstererek, “Bunu kimler niçin bu hale getirdi. Yazık değil mi? Bunlar milli servettir. Elbetteki buradan bekçiler çekilirse ve sahipsiz bırakılırsa böyle olur. Bu anlayışı anlamış değilim. Acıyorum. Çok üzüntülüyüm ve şaşırıp kalıyorum” diye konuştu.