Bu başlığı görünce merak ediyorsunuzdur;

neymiş bu son şansımız diye ?

Bacasız fabrikamız, yani turizm..

Kars'ın son şansı..!

Türkiye'nin en uç kalesi

kapalı sınırıyla ekonomik sancılarla kıvranan şehir..

İroniye bakar mısınız..

Bir zamanlar hayvancılığın merkezi olan Kars'ta

Sovyetler birliğine yılda 50 bin ton civarında

büyükbaş hayvan ihraç ediliyordu.

Şimdilerde ülkemiz et ithalatında rekor kırıyor..

Kars ekonomisinin dibe vurduğu böyle bir süreçte

temelleri 15-16 yıl önceden atılan Doğu Ekspresi patlama yaptı.

Ama gelin görün ki;

emekleme dönemi yaşayan Kars turizmi ayaklanmayı bekliyor.

Kars turizminin ayağa kalkması için maalesef

henüz somut adımlar atılmış değil..!

Bir derneğin ya da bireysel anlamda birilerinin çabasıyla

turizm Kars'ta hakettiği yere gelemez.

Televizyonumuza zaman zaman açıklamalarda bulunan

dünyaca tanınmış tur operatörlerinin ortak kaygısı

iki üç yıldır canlanan Kars turizminin

bir balon gibi iki yıla kalmaz söneceği yönünde..

Sebebini sorduğumuzda ise,

aldığımız cevaplar bir tokat gibi çarpıyor yüzümüze.

Henüz alt yapının oluşmadığı,

yeterli yatak kapasitesinin olmadığı,

cadde ve sokakların çöplerden geçilmediği,

sokak köpeklerinin kenti adeta teslim aldığı,

terkedilmiş binalarla Kars'ın hayalet bir kasabayı andırdığı yönünde..

Eğer söz konusu turizm ise;

Taksicilerin, peynircilerin, lokanta ve kafelerin

fahiş fiyatlar uyguladığı bir kentte sınıfta kalırsınız..!

Turizm haftasını kutladığımız bu günlerde

başımızı iki elimizin arasına alıp düşünmeye başlamalıyız.

At gözlüklerimizi çıkarıp, egolarımızdan arınıp bir araya gelmeli

ve çözüm üretmeliyiz..

En başta Kars Valiliği olmak üzere;

Kars Belediyesi, Kafkas Üniversitesi

ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte

haydi Kars için hep birlikte yürüme zamanı demeliyiz..