Alican Alibeyoğlu, bakın neler yazdı :

Bir şehir düşünün, yüzyıldır göç veren; ama bütün olumsuzluklara rağmen inatla direnen.

Ülkemin sınırına bekçilik yapan benim kentim Kars…

Binlerce yıldır varolan, onlarca medeniyete ev sahipliği yapan. Zamanın ticaret merkezi İpek Yolu’nun ortasında bulunan, kadim kent Kars…

Ben, Kars'ı bir insana benzetiyorum : Gençken çok varlıklı, yaşlandıkça ve fakirleştikçe gözden düşen, itibar edilmeyen, itilip kakılan; ama özünde çok asil olan bir insana…

İklimsel ve ekonomik nedenlerden dolayı yüz yıldır göç veren bu kadim topraklar hiç bir zaman itibar görmedi… -40'lara varan soğukların yaşandığı, üreticinin olmadığı, batıda ki diğer zengin kentlerle aynı vergileri ödeyen elektrik ve doğalgaz fiyatının aynı olduğu bu kentte eğitim ve sağlık sorunlarının had safhada yaşandığı halde hiç kimse kalkıp, hiç bir şeyi sorgulamıyor maalesef.

Zamanında sağlık ve kaliteli eğitim için ticaret merkezi olan Kars, şimdi adeta Erzurum'un bir ilçesi gibi duruyor.

Yıllar önce yapılan “yeni devlet hastanesi çare olacak” , “bizim de artık iyi bir hastanemiz var”, “artık hastalarımız Erzurum yollarında ölmeyecek” diye sevinmiştik. Ancak şimdi görüyoruz ki ; hastalarımız yine Erzurum yollarına düştüler…

Harakani Devlet Hastanesi’ndeki doktor eksikliği, personel ve malzeme yetersizliği gibi nedenlerden dolayı hastalarımız yine Erzurum yollarında ölmeye devam ediyor…

Yani kısacası : "Aynı Tas, Aynı Hamam."

Ulaştırma Bakanımız sayın Ahmet Arslan'ın gayretiyle kurulacak olan şehir hastanesi inşallah sorunları en aza indirgeyecek. Tabi hastanenin takip ve kontrolünü de sayın bakan yapmayacak. Sağlık kurumlarından sorumlu olan yöneticilerin bağlanan basiretini açmak da boynumuzun borcu olsun…