1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Alınak kararını verdi:'Adayım'
Alınak kararını verdi:Adayım

Alınak kararını verdi:'Adayım'

Karslı Kürt siyasetçi Mahmut Alınak : “BDP genel başkan adayı olmam, kaçınılmaz bir görev haline geldi”

A+A-

Eski Kars ve Şırnak milletvekili Mahmut Alınak, 4 Eylül’de yapılacak BDP kurultayında genel başkan adayı olmasının kendisi için kaçınılmaz bir görev haline geldiğini söyledi. Alınak, “4 Eylül’ de yapılacak DTP kurultayında genel başkan adayı olmayı düşündüğümü daha önce açıklamıştım. Ancak kararsızdım, aday olmama ihtimalim de yüksekti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın son günlerdeki meydan okuyan açıklamaları ve kararları karşısında aday olmak artık benim için kaçılmaz bir görev haline geldi. Çünkü tüm ezilenlerin umudu ve adresi haline gelecek partimle birlikte ondan yaptıklarının ve yapmadıklarının hesabını sormak istiyorum.” dedi.

Alınak, açıklamasında şunları kaydetti:

“Başbakan televizyonlara yaptığı açıklamalarda bize bedel ödeteceğini söylüyor. Özgürlüğün bedel ödemeden elde edilemeyeceğini biliyoruz ve bu bedeli ödemeye her zaman hazırız. Biz özgürlüğün bedelini seve seve öderiz; ama Başbakan da kendi devrindeki vurgunun, talanın, zulmün ve ölümlerin bedelini ödemeye hazır olmalıdır.

Medyada çıkan haberlere göre Başbakan 1400 kişilik bir tutuklanacaklar listesi hazırlamış, listede adları yazılı olanları da yakında gözaltına aldıracakmış. Açıkça anlaşılıyor ki o, bir defa daha askerlerin kanı üzerinde siyaset yapmak ve yoksul halk çocuklarının cesetlerini çiğneyerek siyasi gelir sağlamaya çalışıyor. Ancak boşuna heveslenmesin; biz buna izin vermeyeceğiz.

Onun ve etrafının askerlik yapmayan oğulları şatafatlı hayatların zevklerini yudum yudum tadarken, halk çocuklarının bu kanlı kardeş kavgasında kara toprağa düşmesine seyirci kalmayacağız. Geçmişteki hükümetlerin ve bugün de AKP’nin izlediği kör siyasetlerle körüklenen bu kan selini durdurmak bizim insani ve tarihi borcumuzdur. Bunu başaracağız!

Başbakan bizi hapishanelere atarak susturacağını sanıyorsa bilsin ki, hevesi kursağında kalacak. Şunu hiç aklından çıkarmasın: Kelepçelerin ve ölümün önünde asla eğilmeyeceğiz. Hapishaneler ülkemize ve tüm ezilenlere olan ölümüne bağlılığımızın harlandığı mevziler olacak. Beton ve demir yığınının içine hapsedilsek bile hep halkın içinde olacağız. Halk bizi hep hissedecek, sesimiz oradan daha da gür çıkacak, mesajlarımız dalga dalga tüm dünyaya yayılacak. Başbakan hiç beklemesin ve elindeki listeyi hemen uygulamaya koysun, tutuklanmayı dört gözle bekliyoruz.

Bilinsin ki, o komik listenin bizim için hiçbir önemi yoktur, buruşturulup çöpe atılacak bir kâğıt parçasıdır. Tarih böyle listelere ve kan tüccarlarına çok şahit oldu.

Bu ölümler nedeniyle asıl hesap vermesi gereken bir kişi varsa o da başbakandır. Çünkü kanlarını acımasızca sömürdüğü askerlerin ölümünden birinci derecede o sorumludur. İstese demokratik kanalları açarak bu savaşı bir günde durdurabilir. Ama istemiyor; savaş sürsün istiyor, çünkü savaşa ihtiyacı var.

Halk, ona diktatörlük kursun ve etrafı ülke zenginliklerini fil gibi mideye indirsin diye değil; Kürt meselesi, yoksulluk, hayat pahalılığı ve işsizlik gibi can yakan devasa sorunlara çözüm bulsun diye oy verdi. Ama o, bu sorunları ortadan kaldırmalıyken daha da kangrenleştirdi. Bu nedenle halkın seçimde kendisine verdiği yetki, kâğıt üstünde hâlâ sürse de görevini yerine getirmediği için yönetme hakkını artık kaybetmiştir. Zaten bundan sonra yapacağı bir şey de kalmadı. Belli ki AKP başta kaldığı sürece gençler ölmeye devam edecek. Ancak biz bu kan deryasında yaşamak istemiyoruz. Gençlerin ve tüm halkın mutlulukla yaşadığı özgürlük ve kardeşlik sahiline çıkmak istiyoruz.

Ayrıca AKP’nin halkın temel sorunlarından olan işsizlik, yoksulluk, hayat pahalılığı, çocukların, gençlerin ve kadınların sorunları konusunda da artık yapabileceği bir şey yoktur. İzlediği ekonomik politika bu sorunların çaresi değil sebebi ve kaynağıdır. Yani bütün bu ağır sorunlar AKP’nin geçmiş hükümetlerden miras aldığı politikaların ürünüdür.

Savaş taraftarı olan AKP’nin istifa etmesinden başka çare kalmamıştır. Ya istifa eder, ya da kendisine karşı yürüteceğimiz çok yönlü sivil bir muhalefetle istifa etmek zorunda kalır. Ben işte bu nedenle genel başkanlığa aday olmaktayım.”

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.