Kaymakam Altunbaş, mesajında “Sarıkamış’ta göreve başlamadan önce Sarıkamış’ı seviyordum, göreve başlayınca daha çok sevdim. Fakat Sarıkamış’tan ayrıldığım şu günlerde anladım ki Sarıkamış’ı bazı Sarıkamışlılardan bile daha çok sevdiğimi düşünüyorum.” dedi.

Altunbaş ayrıca, “Bir şey söylemeden veya bir şey yapmadan önce, yanlış bir şeyler söylemekten kaçınmadan veya bir şeyler yapmaktan korkmadan önce sonuçlarını insanlar çok iyi düşünmelidir.” ifadelerine yer verdi.

Altunbaş, daha sonra duygularını şöyle ifade etti:

“Görev yaptığım iki yıllık süre zarfında Sarıkamış’tan zaman hırsızı olmak istemedim. Bana göre en büyük hırsızlık zaman hırsızlığıdır. Yaşadığımız, çalıştığımız, sevdiğimiz ve paylaştığımız yerin ve/veya o yerin insanlarının zamanını çalmak, en büyük günahlardan biridir. Görevimin gereklerini yapmamak, üretmemek, kararsız olmak, insanları önemsememek, bir şehrin kaderiyle ve o şehrin insanlarının gelecekleriyle ilgilenmemek, onları umursamamak vb. yanlışlara asla düşmemek için çalıştım. Bir omlet bile yapmak için bile bazı yumurtaların kırılması gerekir. Bu nedenle kalbini kırdığım veya zararına dokunduğum insanlar bilsin ki; yaptığım her şeyi Sarıkamış’ın ve bu güzel şehrin sıradan ve sade insanlarının geleceği için kanunlar çerçevesinde yapmaya çalıştım. Çünkü içinde çalışma olmayan bir hayatın suç olduğunu düşünmekteyim. Biliyorum ki 2 yıl boyunca işgal ettiğim bu yüce makamı devletimiz, ne benden öncekiler için nede benden sonrakiler için oluşturmuştu. Bu makam; Sarıkamışlılara hizmet edilmesi, devletin sıcak ve gülen yüzünü görmek isteyen insanlara sunulması için var olmuştur. Hiçbir makam hiçbir kimseye kalıcı değildir. Önemli olan çalışmaktı. Çünkü biliyorum ki çalışanlar bir şeyler üretenler, kötülük düşünmeye vakit bulamazlar. Çalışmayanlar ise kendilerini kötülükten asla kurtaramazlar. Uğrunda on binlerce şehit verilen bu güzel ilçenin güzel insanları her şeyin en güzeline layıktır. Eğer bir kusurum varsa ki vardır; yeterinde onlara hizmet edemediysem ki öyledir lütfen beni mazur görün ve vicdanınızda ki temiz sesi dinleyin. Çünkü bilin ki basit bir adamın elinden geleni yapmaya çalışması bile zeki bir adamın tembelliğinden iyidir. Sarıkamış’ın sıradan ve sade insanlarına ve kendini böyle hissedenlere haklarımı helal ediyorum. Ben sizleri çok sevdim umarım sizlerde beni sevmişsinizdir. Tek bir isteğim var Sarıkamışlılardan o da, zamanınızın çalınmasına kim olursa olsun asla müsaade etmeyin. Zaman hırsızları yolunuzu kesmesin, kaybedilen zamanınızı yakalamak için koşun ve koşturun. Hoşçakalın.”

KAYMAM ALTUNBAŞ’IN VEDA ŞİİRİ

AYRILIRKEN

Yüreğimde sevgi, aklımda hizmet vardı.

Tek derdim hakkını vermekti

Zaman geldi çattı, şimdi ayrılık vakti

Sarıkamış’ta çalışmak bir ayrıcalıktı

***

Kardan hafif adımlarla geçti zaman hayal içinde

Kimi zaman mutlu kimi zaman dertli

Fakat her zaman umutlu ve heyecanlı

Sarıkamış’ta çalışmak bir ayrıcalıktı

***

Kar yağıyor ve yağdıkça seviyordum seni

Ayrılırken senden, kar altında kalıyor hasreti

Beyaz bir hüzün yıllar önce bize

Şimdi umut oldun, gelecek oldun gençliğimize

***

Sarıkamış’ta çalışmak mutluluktu bize

Selam olsun şehitlerine, selam olsun insanlarına

Şöyle bir baktım yaptığım ne varsa

Hakkını helal et, helal et hakkını

Sarıkamış’ta çalışmak bir ayrıcalıktı