Ani’de sur içerisinde kalan tarihi kalıntıları anlatan levhalardan birçoğu kendini bilmezler tarafından tahrip edilmiş ve delik deşik halde duruyor. Bazı levhaların üzerindeki çıkartma yazılar da tamamen soyulmuş durumda ziyaretçileri karşılarken, bazı tabelaların üzerinde ise levha bile bulunmuyor.

Kars Kültür ve Turizm Altyapı Birliği’nce daha önce yaptırılan ve Doğu Anadolu’da Kültür Turizmi İçin İttifaklar Birleşmiş Milletler Ortak Programı desteği ile yapılarak, Kars şehir merkezinde ki birçok noktaya konulan tarihi ve turistik yerleri gösteren yön levhalarının varlığı kıskandırırken, Ani Ören Yeri içerisindeki tabelalar ise yerli ve yabancı ziyaretçilerin olumsuz yönde dikkatlerini çekiyor.

Ani’yi ziyaret eden yerli ve yabancı turistler, bu tarihi kalıntıların yanına geldiklerinde yapı hakkında bilgi edinmek için tabelalar üzerinde ki yazıları okumaya çalışırlarken sadece çıkartma yazıların kalkmış olmasının yanısıra birçoğunun da sert cisimlerle tahrip edilmiş olmasına da bir anlam veremiyorlar.

Ani’de sezonun kısa sürmesi nedeniyle kazılar yapılarak bir an önce gün yüzüne çıkartılarak insanlık tarihine kazandırılması gereken eserler ve kalıntılar var. Bu nedenle yüzyıllardan beri toprak altında kalan ve tarihe ışık tutacak eserlerin kazı çalışmalarının başlaması ve başlamışsa da geniş çaplı olarak devam etmesi gerekiyor.

ANİ ANTİK KENTİ, TÜM İNSANLIĞINDIR

İstanbul’dan Kars’a gelerek bölgeyi gezen Mustafa Kullu adlı ziyaretçi ise Kars’ın tarihi ve kültürel mirasına hayran kaldığını belirterek, “Almanya’dan gelen abim ile birlikte Doğu Anadolu turuna çıktık. Gezdiğimiz iller arasında tarih ve kültür açısından en zengin il olarak Kars’ı gördük. Fakat Türkiye’de yolları bozuk olan tek il olarak ta Kars’ı görmek bizleri oldukça üzdü. Ben ziyaretim sırasında Dünya da sadece Kars’ta 50’ye yakın askeri tabya olduğunu öğrendim. Tarihi Ani Kenti’nin de Anadolu’yu Kafkaslara bağlayan ipek yolu üzerinde olması beni ayrıca büyüledi. Fakat tarihi eserler çok bakımsız kalmış. Yüzyıllar boyunca sahipsizlikten dolayı yok olmaya yüz tutmuş. Bu tarihi eserler gibi henüz yeni yazıldığını öğrendiğimiz tanıtım tabelaları ise halen o yıllardan kalmış gibi duruyor. Bu nedenle de ziyaretçiler tarihi yapılar hakkında yeterli bilgi edinemiyor. Bu tarihi varlıklara sahip çıkılmalıdır.” dedi.