Akademisyen/Müzisyen Prof. Dr. Savaş Öztürk’ün, Aras Nehri için hazırladığı “Tuzluca Oluyorum” türküsü için Güvercin Müzik klip çekti.

KARS VE Iğdır için büyük önem arzeden Aras Nehri, KuzeyDoğa Derneği’nin yurt genelinde ve üst düzeyde başlattığı imza kampanyasıyla daha da önem kazandı. Özellikle de Aras Nehri’ne Baraj yapılacağı açıklamalarından sonra ise yurt ve dünya genelindeki kuşbilimciler, çevre ve doğacılar bölgenin önemine dikkat çekmek için harekete geçtiler. Bilimsel ve akademik çalışmaların yanında Aras’ı, Kars Kuyucuk Kuş Cenneti’ndeki gibi kuş çeşidi, göç merkezi, bitki florası gibi önemli çevre konularında yıllardır tanıtan KuzeyDoğa Derneği’nin özellikle de Başkanı Çağan Şekercioğlu’nun çevre hassasiyetine gözlerden kaçmıyor.

Aras’a bir dikkat de müzik camiasından geldi. Kars’ın yetiştirdiği önemli müzisyenlerden Savaş Öztürk, ‘Tuzluca Oluyorum” bestesiyle gündeme getirdiği Aras’ı, Güvercin Müzik tarafından hazırlanan kliple gözler önüne serdi.

Kliple açıklama yapan Savaş Öztürk, “Kıyısında hayata gözlerimi açtığım günden beri, kalbim Aras Nehriyle atıyor. Aras deyip geçmemek gerek. Hayatın ta kendisidir aslında Aras Nehri ve Aras Kuş Cenneti. Binlerce kilometre öteden gelen göçmen konuklarını ağırlar her daim; hem de karşılıksız, tüm içtenliğiyle... Fakat şimdi Aras Nehri Kuş Cenneti tehlike altında. Eğer bahsedilen Tuzluca Barajı yapılırsa, ne Aras kalacak geriye ne de göçmen kuşların yuvası!” dedi.

Aras Nehri’ni bekleyen tehlikeleri de gözler önüne seren Öztürk, “Aras’ta kuş cıvıltıları en güzel senfoniye dönüşür, çocukların kulağına sevgi fısıldar. Köylüler her şafak vakti üretime bu eşsiz senfoniyle başlar... Karşılıksız sevmeyi, paylaşımı ilk bu muhabbetten öğrenir çocuklar. Kıyısındaki köylerde hayata merhaba diyen çocuklara koynunu açar; yüzmeyi öğrenmek hiç de zor olmaz Aras’ın sevgiyle akan sularında. Deniz uzak olsa da, gidecek paraları olmasa da Aras bütün çocuklara yeter.” diye konuştu.

Öztürk, “Annem ve babam, Aras’ın karşı kıyılarındaki köylerden birbirlerine el salladılar. Ben o topraklarda doğdum. Aras hikâyeleri dinleyerek büyüdüm ve rengârenk kuşların sesine âşık oldum. Öyle ki büyüyüp veteriner hekim oldum kuşların aşkına, sonra akademisyen… Çocukluğumdan beri şiirler ve türküler hep yoldaşım oldu. Bilim ve sanat birleşti yüreğimde, eşimle birlikte “Sevgi & Savaş Öztürk / Tomurcuk” adlı müzik albümü yaptık bu toprakların hikâyeleriyle. Bu topraklarda yetişen Ahmet Özaydın’ın sözlerini besteleyip albüme kattık: “Ağrı oluyorum, Aras oluyorum / Sevi pınarım dolup taşarken…”. Tuzluca oluyorum adlı bestem, bu topraklardan göç edenlere, toprağına-üretim alanlarına geri dön çağrısıdır… Metropollerde beton yığınları arasında sıkışanlara ve üretimden kopuk yaşayanlara, Aras’ın kıyısında pamuk yetiştirmeye, hayvancılık yapmaya, kavun kokusuyla buluşmaya davettir… Kısacası; çocukluk düşleriyle, kuş sesleriyle buluşmaya çağrıdır… “ şeklinde konuştu.

Öztürk daha sonra şunları söyledi:

“Eğer harekete geçmezsek Aras’ın konukları olan kuşlar uzak diyarlardan gelecek ve evlerini bulamayacaklar! Yakışır mı Anadolu insanına, konuğa kapıyı kapatmak? Aç susuz dışarıda bırakmak? Utandım! Utandım bin kez, bu durumdan! Ya çocuklarımız? O eşsiz kuş sesiyle, Aras’ın sesine ses katan enfes doğa senfonisiyle yüzemeyecekler mi bir daha nehrin kıyısında? Bunun hesabını sormazlar mı bizlerden, büyüklerinden? Her şey sular altında kaldığında, cennetimiz yok olduğunda nereye gideceğiz? Toprağımız, bölge için marka olmuş kayısı ağaçlarımız, elma ağaçlarımız, tarlalarımız, bostanlarımız, meralarımız… Proje hayata geçirilirse bütün bunlar sular altında kalacak… O topraklardan ürettikleriyle geçimini sağlayan, öğrencisini okutan insanlarımız… Kıyılır mı bu verimli topraklara?.. Köylülerin her vakit duasını esirgemediği ve geçmişlerini yâd ettikleri mezarlar, mezar taşları… Her şey sular altında kalacak!…  Yöremin tüm insanları gibi beslendiğim kültürel kaynağım, barajın altında boğulacak!.. Kuşların ve çocuklarımızın cenneti yitip gidecek elimizden… Binlerce yıldır oluşan kültürel zincirimizin bir halkası daha yok olacak yani; inanın ki diğer halkalar da buna ayak uyduracak, bu yapılırsa!.. Sadece kuşların yaşadığı alanlar değil; türkülerimiz, şiirlerimiz ve çocukluğumuz… Binlerce yıllık birikimimiz de kalacak suların altında… Yol bozulursa çaresi vardır, yeniden yapılır; ekonomi kötüye giderse bir daha toparlanır… Ancak halk kültürü incinirse; eksik kalır insan, yozlaşır…  Baraj yapılacak yer için bu CENNET’in seçilmesi niyedir? Ülkemizin her köşesinde yeni cennetler oluşturmak varken, var olanları tarumar etmek nedendir? İtiraz edelim bu gidişata, anlatalım derdimizi yönetenlerimize... Kuşlara ve çocuklarımıza kıymayalım. Tuzluca Olalım, Aras Olalım tüm gücümüzle!

“Tuzluca Oluyorum” adlı müzik eserimle selamlıyorum hepinizi… Başlatılan imza kampanyasını, Kuzeydoğa Derneği’ndeki dostlarla hazırladığımız kliple ve tüm yüreğimle destekliyorum… Aras Kuş Cenneti ve Aras’ın kıyısındaki köyler hepimizin! Saygı ve sevgiyle…”