"İşletme körlüğü" kurumların ve şirketlerin (hatta insanların) mutlaka yenmeleri gereken çok ciddi bir sorundur.

Her gün yapılan alışılagelmiş, rutin işler aslında kurumları büyük zararlara sürükleyen ya da büyümelerini önleyen bir mekanizmaya dönüşmüş olabilir. İçeriden bakıldığında sorun görünmez. Kurumu kemiren yanlışı ancak ve ancak dışarıdan bakan bir göz fark edebilir.

İşte bunun içindir ki büyümeyi hedefleyen şirketler, halka daha kaliteli hizmet vermek isteyen kamu kurumları, "işletme körlüğü"nü yenmek için profesyonel destek alırlar. Bu iş için özel kurulmuş danışmanlık firmaları, dışarıdan gözle rutini izler, hatayı bulur ve düzelttirir.

Bir tesadüf oldu

Malumunuz Maliye, vatandaşın vergiyle ilgili ihbar ve şikâyetleri için "Alo Maliye 189" hattını kurdu. Telefonla gelen şikâyetlerin incelenip sonuca ulaşma başarısı, bu hatta görev alan personelin niteliğiyle başlıyor, denetim mekanizmasının refleksine kadar uzanıyor. Yaz başında her sorumlu vatandaş gibi, Alo 189'u arayıp fiş vermeyen bir mükellefi bildirmek istedim. Tesadüf o ki telefonu şehirlerarası yolda hareket halindeyken arabamın içinden aramıştım. Karşıma çıkan Alo 189 yetkilisi şikâyet ettiğim mükellefin bir önceki ilde kaldığını, dolayısıyla o ilin 189'unu, önüne il telefon kodunu ekleyerek aramamı istedi.

Teknoloji çağında böyle bir durum olabilir mi? Vatandaş bir usulsüzlüğü devlete bildiriyor. Devlet şikâyeti işleme almayı yanlış sistem nedeniyle başaramıyor! Durumu bu köşeden yazdım. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek "dış göz"e kulak verdi. Olayda sorumlu aranırken yanlışın aslında sistemin tam da kendisi olduğu ortaya çıktı. İşletme körlüğü bitti.

Nihayet teknoloji

Maliye önceki gün yaptığı yazılı açıklamayla Alo 189'un sil baştan yeniden düzenlendiğini bildirdi.

Bundan böyle örneğin Kars'taki usulsüzlüğü bildirmek için Kars'taki maliyecilere ulaşmanız gerekmeyecek. 444 0 189'u aradığınızda bu iş için özel yetiştirilmiş Vergi İletişim Merkezi (VİMER) uzmanları sizin yerinize ilgili vergi dairesini arayıp süreci başlatacak. Yeni sistem sayesinde VİMER'deki personel işsizlikten, illerdeki yoğun vergi elemanları da angarya gördükleri işten kurtulmuş oldu. Sistem tam da olması gerektiği yapıya kavuştu.

'İyi de sayın yazar, Alo Maliye'yi arayınca nasıl zengin olacağımızı anlatmadın' diyorsunuz haklı olarak. Maliye'nin ihbar hattına ileteceğiniz bir şikâyetiniz mutlaka vardır. Bakın etrafınıza; fiş vermeyen, kaçak işçi çalıştıran (çalışan siz de olabilirsiniz) kira gelirini Maliye'ye bildirmeyen ya da belgesiz mal alıp satan onlarca mükellefe rastlarsınız. Zenginleşmek için yapacağınız tek şey, yoksullaşmanıza neden olan işte o insanları ya da şirketleri Maliye'ye bildirmek. Yediğiniz yemeğin, yaptığınız alışverişin, aldığınız hizmetin karşılığını ödedikten sonra size fiş vermeyen mükellef kendini zengin eder. Bu mükellefi bir telefonla Maliye'ye bildirirseniz hepimiz zenginleşiriz.

"Bildirsek ne olacak" demeyin. Güneş giren eve doktor, Maliye giren dükkana kaçak uğramaz. Kaçağa göz yummamızın hatta istemeyerek de olsa usulsüzlüğün bir parçası haline gelmemizin karşılığını fakirlik olarak alıyorsak, tersi zenginlik olmaz mı? Hiç olmazsa, kendimizi vicdanen mutlu hissetmek az zenginlik midir? Ben denedim, zengin oldum!

Erdoğan SÜZER