Güzel bir hafta geçirmiş olmanızı umut ederek  bu hafta sizlerle “Boşanma davalarında nafaka ve tazminat” içerikli bir yazı paylaşacağım. Verimli olmasını temenni ederek yazımıza başlayalım.

Sizlere boşanma davalarında nafaka ve tazminat türlerini ve şartlarını aktaracağım. Aile hukukunda nafaka; tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası olmak üzere ayrılır. İlk olarak tedbir nafakası, boşanma davasının açılması ile birlikte dava süresince eşlerin bakım ve geçimleri için hükmedilen nafaka türüdür. Eş ve çocuklar için olmak üzere iki kalem bu nafaka türüne hükmedilebilir. Tedbir nafakası için kusur göz önünde bulundurulmaz. Bu nafaka türü boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte ortadan kalkar.

Bir diğer nafaka türümüz yoksulluk nafakasıdır. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan taraf daha az kusura sahip olmak şartıyla karşı taraftan yoksulluk nafakası talep edebilir. Yoksulluk nafakası karşı tarafın ekonomik durumu ile orantılı olmalıdır. Bu nafaka türü boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte başlayacaktır.

Diğer bir nafaka türümüz iştirak nafakasıdır. Velayet kendisine bırakılmayan eşin müşterek çocukların bakımları için ekonomik durumu oranınca diğer eşe ödediği nafaka türüdür. İştirak nafakası kararın kesinleşmesi ile başlar ve çocuklar ergin oluncaya kadar devam eder.

Nafaka türlerine kısaca değindikten sonra tazminat türlerine geçelim. Boşanma davalarında talep dahilinde hakim maddi ve manevi tazminata hükmedebilir. Maddi tazminatın ilk şartı kusurdur. Maddi tazminat talep eden tarafın karşı taraftan daha az kusura sahip olması gerekir. Akıl hastalığı nedeniyle boşanmaya karar verilen hallerde maddi tazminata hükmedilmez. Boşanma ile diğer eşin maddi desteğini yitiren eş karşı taraftan maddi tazminat talep edebilir.

Boşanma davalarında manevi tazminata da hükmedilmesi için bazı şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. Öncelikle mahkeme boşanmaya karar vermelidir. Manevi tazminat talep eden taraf diğer taraftan dava az kusura sahip olmalıdır. Tazminat isteyen tarafın boşanma nedeni ile kişilik haklarının zedelenmiş olması gerekmektedir. Ve son olarak da boşanma ile zarar arasında bir bağ olmalıdır. Bu şartların gerçekleşmesi ile birlikte talep eden taraf manevi tazminata da hak kazanacaktır.

Bu hafta için belirlemiş olduğum yazının sonuna geldik. Bir sonraki hafta sizlerle “Nüfus kayıtları ile ilgili açılabilecek davalar” üzerine yazı paylaşacağım.

İyi Günler, İyi çalışmalar Diliyorum...