Av. İbrahim Ege Mor kaleme aldı : Anlaşmalı Boşanma
Anlaşmalı boşanma davası, tarafların herhangi bir çekişme öne sürmeksizin, anlaşarak evlilik birliğinin sona erdirildiği bir dava türüdür.
Şehrimiz hukukçularından Av. İbrahim Ege Mor’un kaleme aldığı yazısında hem günümüz aile sorunlarından hem de adli süreçte sürekli olarak karşılaşılan boşanma unsurunun dava sürecinde seçimlik bir çeşidi olan anlaşmalı boşanma ile ilgili olarak bilgi paylaşımında bulunmaktadır.
Anlaşmalı boşanma davası, tarafların herhangi bir çekişme öne sürmeksizin, anlaşarak evlilik birliğinin sona erdirildiği bir dava türüdür.
- Genel Olarak
Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinde sarsılmış olur. Bu halde boşanma kararı verilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Bu halde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.
- Anlaşmalı Boşanma Davası Şartları
1- Evlilik en az bir yıl sürmüş olmalıdır:
MK 166/3 fıkrasına göre evlilik en az bir yıl devam etmiş olmak kaydıyla eşler bu boşanma şeklinden yararlanabilirler. Bu sürenin tespitinde evlenme tarihi esas alınır. Ayrıca tarafların fiilen bir yıl birlikte yaşamış olmaları şart değildir.
2- Birlikte Dava Açmak veya Bir Eşin Diğerinin Davasını Kabul Etmesi:
Her iki eş boşanma isteklerini aynı dilekçede belirtip imzalayabilir ve duruşmada imza ve taleplerini tekrarlayabilir. İmza ve talep sahipleri aynı celsede birlikte ve karşılıklı olarak boşanma isteklerini tekrarlamaları gerekir. Bu usul anlaşmalı boşanmanın çok önemli bir şartı olmaktadır. Eşlerden birinin tehdit veya herhangi bir baskı ile beyanda bulunmalarını önlemek için eşler aynı celsede bir sözleşme metni hazırlayıp imzalanıyormuş gibi hâkimin huzurunda iradelerini beyan etmelidir.
Eşlerin birlikte dava açıp diğerinin davanın herhangi bir aşamasında boşanma yönündeki iradesini geri çekmesi halinde boşanma davasına MK 166/1 hükümlerine göre devam edilir. Bunun gibi MK 166/1 hükmüne göre açılan bir boşanma davası yargılamanın herhangi bir aşamasında tarafların sözleşme sunmaları ve hâkimin de sözleşmeyi uygun bulması halinde çekişmeli olarak açılan boşanma davası MK 166/3 göre Anlaşmalı boşanma davasına dönebilir.
3- Anlaşmalı Boşanma Davası Velayet ve Mali Düzenlemelerin Hâkim Tarafından Kabul Edilmesi:
Taraflar iradelerini MK 184’e uygun bulan mahkeme tarafların müşterek çocukları varsa uzmanların raporlarına göre velayete ilişkin sözleşme hükmünü kabul eder veya değiştirilmesi için taraflara süre verir. Değiştirilmesine gerek duymaz ise sözleşmenin ilgili hükmünü onayladığını kararda belirtir. Çocukların velayeti ve iştirak nafakası ve varsa çocuk malları konusunda mahkeme için tarafların sözleşmeleri bağlayıcı değildir. Mahkeme sözleşmeye müdahale edebilir. Mahkeme gerekli değişikliğin yapılması için taraflara gerekli süreyi tanır ve mahkemenin öngördüğü değişiklik taraflarca kabul görmez ise boşanma davası kendiliğinden MK 166/1 hükümlerine göre çözülmek üzere çekişmeli boşanma davasına dönüşür.
Dava, çekişmeli boşanma davasına dönüştüğü zaman mahkeme taraflara delillerini bildirmeleri için süre verir.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.