Aydınlıkevler’de karanlık günler
2011 yılına gaz lambası ile girdiler... Kars merkezde 5 aile 3 yıldır elektriksiz ve susuz yaşıyor... Ailelerin küçük çocukları televizyonun ne olduğunu bilmiyor...
Kars merkezde 2011 yılında elektriksiz ve susuz yaşayan 5 aile görenlerin içini acıtıyor.
Subatan yolu Aydınlıkevler Mahallesi Çevre Yolu Sokak’ta ikamet etmekte olan ailelerin küçük çocukları televizyonu bilmiyor. İmarsız arsa üzerinde ev yaptıkları için ruhsat alamayan aileler, mağdur yaşamın üçüncü yılı olan 2011 yılına da yine gaz lambasının ışığında girdiler.
Kars’ta, Aydınlıkevler Mahallesi adının tam zıttı olan karanlık evlerin dramına ev sahipliği yapıyor. Çevre Yolu Sokak’ta yaşayan bu beş aile, karanlıktaki mağdur yaşamlarını gaz lambası ışığında aydınlatmaya çalışıyor. Karanlığın yanı sıra susuzlukla da mücadele eden bu ailelerin küçük çocukları, her evin eğlencesi sayılan televizyonun ne olduğunu bilmiyor. Akşamları ders çalışamamaktan da yakınan çocuklar; “okulda, elektriksiz ve susuz yaşayan çocuklar olarak bilinmekten utanıyoruz.” diyerek mağduriyetlerini sessizce özetliyor.
Bu 5 aileden Özavunca ailesi, Kars’a 8 yıl önce Kağızman’ın Karagüney Köyü’nden heyelan sebebiyle kaçarak Kars’a geldi. Baba İbrahim Özavunca (60), merkeze 9 kilometre mesafedeki Aydınlıkevler Mahallesi’ndeki imarsız araziye 3 yıl önce ev yaptı. Aynı araziye kendileriyle birlikte 5 aile daha ev yaparak gaz lambası ışığında yaşam sürmeye başladı.
2011 YILINDA GAZ LAMBALI YAŞAM
Özavunca, “Artık mazlum kalmışım. Su ve elektrik için bu çocukları ve aileyi devlete bırakıp gideceğim. Ben devletten parada istemiyorum. Cami önünden toplasam yine ben çocuklarımı geçindiririm. Şimdi bu devlet benden ne istiyor, bilmem ben Rusya’dan mı gelmişim? Bize bir su birde elektrik versin. Nereye gittiysem ilgilenen olmadı, bugün yarın diyerek oyaladılar. İki yıldır böyle bir eziyet çekiyoruz. Tedaş bu beş eve özel hat çekmek için 7 bin 500 TL istiyor, bizim o kadar parayı karşılayacak gücümüz yok.”
2 yıldır televizyon izleyemediklerini söyleyen İbrahim Özavunca nın eşi Hubra Özavunca ise, “üç yıldır elektriksiz susuz yaşıyoruz. Geceleri dışarı çıkmaya bile korkuyoruz. 2011 yılında gaz lambalı yaşam görülmüş şey midir? çocuklarım televizyonu unuttu. Küçükler zaten tanımıyor." dedi.
ELEKTRİĞİMİZ OLSA TAKDİR ALIRDIK
Özavunca ailesinin yaşları 8 ila 15 arasında değişen ve okula giden 5 çocuğu var.Elektrikleri olmadığı için ders çalışamadıklarını, hiç televizyon izleyemediklerini dile getiren çocuklar;“Öğretmenimiz ders çalışın diyor.Elektriğimiz olmadığı için ders çalışamıyoruz. Teşekkür aldık ama elektriğimiz olsa takdir alabilirdik. Bazen ödevlerimizi yapamadığımızda öğretmenlerimiz bize kızıyorlar. Hiç televizyon izlemedik. Başkalarının evinde gördüğümüz zaman bizimde televizyon izleme isteğimiz doğuyor. Bu ülkenin geleceği bizden de sorulacak, Bizde öğretmen olacağız, bizde öğrenci yetiştireceğiz. Biz istiyoruz ki herkes gibi elektrik ve suyla yaşayalım. Elektrik ve susuzluğu yaşayınca psikolojimiz de bozuluyor. Yaylara ve köylere bile su elektrik götürülmüşken, Kars gibi bir ilde biz hala elektriksiz ve susuz yaşıyoruz.” diye konuşurken “lütfen yardım edin” feryatları yürek dağladı.
TELEVİZYON NEDİR BABA?
Bu 5 aileden biri olan Avcı Ailesi; 6’sı çocuk 8 nüfus ile tek odalı bir barakada yaşam mücadelesi veriyor. Ayakları çıplak, yüzleri kirli ve giyecek elbiseleri olmayan en küçüğü üç, en büyüğü 15 yaşında olan 6 çocuğunu üşümesinler diye bulduğu örtülere sararak kuru yerde uyutmaya çalışan 45 yaşında ki Anne Zozan Avcı, çaresizliğini şu sözlerle dile getirdi:
“Eşimin işi gücü yok, gündelik işlerde çalışıyor. Elektriğimiz yok, suyumuz yok. Kendim hastayım, eşimde çalışıp kazandığı parayı ilaca veriyor. Yaklaşık olarak 20 yıldır böyle hayat sürüyoruz. Çocuklarım çok zaman aç kalıyor. Devlet bu çocukların babasına iş verse, bunlar da böyle kuru yerde yatmazlar ne yapalım. Kendimin hastalığından dolayı su da taşıyamıyorum, nefesim kesiliyor. Çocukların yüzlerini bile yıkayamıyorum”
Çocuklarının genellikle hasta olduğunu söyleyen baba Cafer Avcı, zaten sağlıksız evde, sağlıksız koşullarda yaşıyoruz. Üstelik elektrik yok, su yok. Uzak yerlerden su taşımaktan bıktık. Bu zamanda elektrik ve susuz yaşattığımız çocuklarımızdan utanır olduk. Lütfen yardım edin" diyerek çaresizliğini dile getirdi.
Aileler, çağdaş Türkiye’nin öteki yüzünde, kendilerine uzanacak yardım elini bekliyor.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.