1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Ayhan Bilgen : "Kars Belediyesi'nde Eski Alışkanlık Devam Etmeyecek : Korku ile Çete Mafya Rüşvet Üçgeni Artık Yok"
Ayhan Bilgen : "Kars Belediyesi'nde Eski Alışkanlık Devam Etmeyecek : Korku ile Çete Mafya Rüşvet Üçgeni Artık Yok"

Ayhan Bilgen : "Kars Belediyesi'nde Eski Alışkanlık Devam Etmeyecek : Korku ile Çete Mafya Rüşvet Üçgeni Artık Yok"

Belediyeye yönelik saldırı ve tehditte bulunanların serbest bırakılmasına tepki gösteren Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen, “Bu yöntemlerle geri adım atacağımızı sanıyorlarsa hayal kuruyorlar.” dedi.

A+A-

Mezopotamya’dan Adnan Bilen’in özel haberine göre, yıllardır kentte tehdit yoluyla rant elde eden bu grupların varlığına seçim öncesi dikkati çeken Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen, bu grupların eski yöntemleri sürdürmek istediklerini vurguladı.

Bilgen, ihalesini aldığı halde belediyenin değil MİT ve Jandarma’nın yolunu yaptığını söyleyerek para isteyen, hiç bir iş yapmadığı halde ücret talep edenden yine belediyenin parklar ve bahçelerindeki işletmeleri zorla alıkoyma girişimlerinde bulunanların işi kesilince bu kez karşı bir organizasyon ve karalamaya giriştiklerini söyledi.

SAYILARI 150’Yİ BULUYOR

Son günlerde kurdukları sosyal medya hesaplarında “kayyım istiyoruz” çağrıları yapan bu grupların “Vatan”, “Bayrak” paylaşımları ise dikkati çekiyor. Tehditlere karşı HDP’li yönetimin yaptıkları tüm başvurular sonuçsuz kalırken, bu grupların emniyette verdikleri ifadelerde sürekli belediye yönetiminin kendilerini dağa göndermek istedikleri yönünde ifade vermeleri ise kurulan tezgahın nasıl işlediğini gözler önüne seriyor. Eşbaşkan Ayhan Bilgen, kentte irili ufaklı bu yolla para kazanan, rant sağlayan 150 çetenin varlığında işaret etti. Bilgen, “Yani 80 bin kişilik bir şehirde 150 küçük çete örgüt ne demek? Bunlar neden varlar? Bu kişiler neden silah taşıyor ve insanları korkutarak bir raht elde ediyorlar.  Sorularına cevap verilmesi gerekiyor” diye belirtti.

SENARYONUN ARKA PLANI

Geçmiş yönetimlerle söz konusu gruplar arasındaki ilişkiyi vurgulayan Bilgen, “Doğalında bu çürüme, yozlaşma kentteki bazı çürümüş kişiliklerin de böyle davranmasını beraberinde getiriyor. Bu yaşananlar sadece uyuşturucu kullanan ve bu yönlü namları bilenen kişilerin sanki doğal bir tepkisiymiş gibi göstermek hiç bir şey ifade etmez. Yani en basitinden bize hakaret etmesi üzerine yaptığımız şikayet sonrası sanki o bizi şikayet ediyormuş gibi ifade tutanaklarının paylaşılıyor olması çok ilginç. Bunun dün ortaya çıkması da ayrıca farklı bir durum. Sosyal medyada yeni kurulmuş ve sıfır takipçi hesaplar bu şahsın önceki ifadelerini yayınlayarak güya biz onların taleplerine karşılık onlara dağın yolunu göstermişiz gibi bir algı yaratmaya çalışıyorlar. Bunu medyaya taşıyorlar ve arkasından kayyım atanması için kampanya düzenliyorlar. Senaryo çok basit ve önemli olan bunun arka planının nereye dayandığını görmektir” dedi.

‘HERKES SONUCUNA KATLANIR’

Yaşadıkları bu durumun kentte toplumcu belediyecilik yapmanın, çetelere pabuç bırakmamanın, rant, çıkar ilişkilerine belediyeyi alet etmemenin karşılığı olduğunu ifade eden Bilgen, “Bu yöntemlerle birileri bizim geri adım atacağımızı sanıyorlarsa hayal kuruyorlar. Biz orada niçin varsak ona uygun davranacağız. Gittiği yere kadar gider, gitmediği yerde de herkes sonucuna katlanır. Bizim açımızdan bunun başka bir tartışması yapılamaz. Korku, tehditle başka şeyler ummanlar varsa, hayal kuruyorlar. Yok, eğer buralardan ürettikleri argümanlarla kayyım atama hedeflenmişse bu da başka bir vahametin göstergesidir. Yani ortada bir şey yokken uyuşturucu bağımlıların hezeyan dolu beyanlarına göre bir hamle yapılacaksa da başka söylenecek bir söz yoktur. Siyasetçiyi ya toplumun değer yargılarıyla, toplumuna beklentisi ile yaralarsınız ya da kamu kurumu olduğu için teftiş raporlarıyla değerlendirirsiniz. Bunlarla ilgili hiçbir şey yokken sadece bu tür beyanlar üzerinden kampanya başlatmak aslında bir mizansenin kurulmaya çalışıldığı, bir delil toplanmaya çalışıldığının teşhir olduğunu gösteriyor” diye konuştu.

BİR YERLERDEN CESARET ALIYORLAR

Kars Emniyet Müdürlüğü’nün saldırganlar için “Titiz bir çalışmayla yakalandılar” açıklamasına değinen Bilgen, şöyle devam etti: “Bu tip kişilerin sokakta dolaşıyor olması her şeyin gayet titiz organize edildiğinin bir göstergesi. Şahıslar sadece kamu malına zarar vermekten sorumlu tutulacaklarmış. Savcılık yaşanan durumdan çok bize laf yetiştirmeye çalışıyor ya da emniyet, kentte oluşan tepkiye cevap veriyor. Oysa şahısların bu kadar açık ve aleni bir tutum içerisine girebiliyor olmasının hesabını ve açıklamasını yapmamalılar. Yani basın açıklamasında bir polisle tartışsanız memura mukavemetten hakkınızda işlem yapılır. Ama bir binanın içerisine girmek ve orada kamunun malına zarar vermek soruşturulmuyor bile. Galiba istenmeyen bir sonuç olunca ancak o titiz sürecin bedelini ödeyeceğiz. Burada açık bir durum var. Belli ki bu insanlar belli bir yerden cesaret alıyor. Yani daha önce ‘Biz partiliyiz bize park bahçede yer verin’ diyen kişiler ifadelerinde görüldü ki bizim bunların karşılığında onları dağa yönlendirmek gibi ifadeler veriyorlar. Yani dünkü emniyet ifadelerinin ardından bırakılan bu kişiler sosyal medya hesaplarında ‘bayrak inmez, vatan bölünmez’ gibi açıklamalar yapıyor.”

ESKİ ALIŞKANLIK DEVAM ETMEYECEK

Bu kişilerin belediyeden talep ettiklerinin karşılık bulmamasından kaynaklı bu yollara başvurduklarını dile getiren Bilgen, şunları söyledi: “Bunlar bizim onlara park, çay bahçesi, otopark gibi yerleri vermek zorunda olduğumuzu düşünüyorlar. Bunu vermediğimizde de tepkilerini koyacaklarına ilişkin bir kaç kez ifadede bulundular. Kentin malının peşkeş çekilmesini yani baskı ve korkuyla birilerine servis edilmesini şehir çok alışmış. Yani geçmişte bir grup bunu yaygın bir şekilde yaparak insanların işyerlerini basmış, mallarına el koymuş yani şiddet üzerinden belediyenin mallarını birilerine peşkeş çekmişler, birlerine verdirmişler. Biz farklı şeylerle uğraşırken bizden de bu yöntemle bişeyler alacaklarını düşünenler halen kentte eski alışkanlıkların devam edeceğini sanıyorlar. Ben işin buradan başladığını ancak burada durmadığını düşünüyorum. Muhtemelen bu şahıslara bizden bir iş yeri alıp işletmekten öte farklı taahhütler verilmiş. Bakalım onları bu işe sürenler mi istediklerini yapabilecek yoksa biz mi geri adım atacağız. Bu hep birlikte göreceğiz.”

‘ELİMİZDE ÇOKÇA BİLGİ VAR’

Kendilerinde bu kişilerin hangi grup ve kişilerle ilişkili olduklarına dair bilgilerinin olduğunu ve zamanı gelince bunu paylaşacaklarını kaydeden Bilgen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunlara, bize yönelik yapacakları herhangi bir yönelimde suçlarının affedileceği, yine karakolda ifadeyi verdikten sonra bu işlerle ilişkili birisi tarafından karakoldan alınıp götürüldükleri bilgileri var. Yani bu kişilerin Kürt olmaları nedeniyle sanki HDP’li kişilermiş gibi ve sanki HDP içerisinde bir gerilimmiş gibi sunulmaya çalışılıyor. Sanki parti ile belediye arasında bir hesaplaşmaymış gibi sunulmaya çalışılması da bu isimler tarafından yapılıyor. Şunu söylemek gerekirse bunların yaptıkları şey bizi ilgilendirir. Bunların soy isimleri değil. Özellikle sosyal medyada belediye başkan yardımcıları, eşbaşkanları hedef gösteren tehditleri nedeniyle yaptığımız suç duyurular neticesinde kullandıkları telefonların IP numaraları tespit edildi. Gerçekten bununla ilgili etkin bir soruşturma yapılacak mı yapılmayacak mı bunu hep birlikte göreceğiz.”

‘HALKIN İRADESİNE SALDIRIDIR’

Sadece Twitter attığı için insanlar tutuklanırken, öte yandan doğrudan bir kamu kurumana saldırdıkları halde ifadeleri alınıp serbest bırakılmalarının ne anlama geldiğini bilecek kadar ülkenin siyasetini bildiklerini ifade eden Bilgen, devamla şunları söyledi: “Burada bir provokasyona sebep vermemek ve bizim üzerimizden bir kahramanlık ya da şöhret elde etmelerine alet olmak istemiyoruz. Yoksa bir yerden sonra bu fiillere karşılık kendi anlayacakları dille maruz kalırlar. Sonuçta bu şehir sahipsiz değil. Birilerinin bu kadar provokatif alışkanlıkları bir duvara çarpar ve herkes sonuçların katlanır ama biz bu işin buralara gelmesini istemiyoruz. Burada nasıl bir tezgah hazırlandığını tahmin edebiliyoruz ve bu kişilerin buna alet edildiklerini de biliyoruz. Yani bizim onları düştükleri bu tezgahtan çıkaracak yolu, yöntemi geliştirmemiz gerekiyor. Bu durumlar bizim mücadele etmemiz gereken ve dikkat etmemiz gereken konular. Ama belediyenin de kimsenin şamar oğlanı olmadığını, bu halkın iradesine doğrudan yapılan bir saldırı olduğundan farkında olmaları gerekiyor. Umarım bundan sonra herkes hesabını buna göre yapar. Çünkü üçüncüsünde aynı muameleyi görmeyebilirler. Biz bunun kontrolünü de sağlayamayız.”

DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN!

Bu durumu seçim öncesinde de tahmin ettiklerini sözlerine ekleyen Bilen, şunları dile getirdi: “Çünkü belediyede olup bitenleri hepimiz biliyorduk. Biz aynı yöntemle devam etmediğimizde çarkına çomak sokulan, rahatsız olan yani bir biçimde eski alışkanlıklarını sürdüremeyen kişiler bir karşı atak deneyeceklerdi. Bugün yaşadığımız vakalar şaşırılmayacak bir durum. Burada dikkat çekici olan ve bizim seçmenimizin de dikkate alması gereken şey şu: MHP döneminde bu işleri yapanlar siyaseten onlara yakın görünen aileler yani o dönemin rantını onların yönetmesi ve bedelini de MHP’ye ödetmiş olması. Şimdi aynı tezgah sanki aileleri, çevreleri dikkate alındığında uyuşturucuya bulaşmış, çeteleşmiş Kürt kişiler eliyle yapıldığına dönük bir durum var. Burada bizim yapmamız gereken şey siyasi duruşumu korumamız, bununla ilgili sosyal kontrol ve denetimimizi güçlü bir şekilde ortaya koymamız gerekiyor. Bu sanki bizim iç rant tartışmamızmış gibi yansıtılmaya çalışılıyor ama zihin dünyaları bize ne kadar uzak olduklarını da zaten gösteriyor.”

TOPLUMSAL ÇÖZÜM

Kentte yaşayan ve siyaseten kendilerinin tam zıttı olan insanların bile arayarak geçmiş olsun dileklerinde bulunduklarını anlatan Bilgen, sözlerini şöyle tamamladı:  “Şehirde bir tezgah dönüyor ve herkes bunun farkında. Ama belli ki bu durum emniyet ve savcılıkla çözülmeyecek. Bizim bu sorunu toplumsal olarak çözmemiz gerekiyor. Herkesin daha kararlı ve güçlü hareket etmesi gerekiyor. Aynı zamanda birilerinin yönlendirmeleriyle hareket eden bu kişilerin mağduriyetlerini görmemiz gerekiyor.  İntikam ve rövanş bizim işimiz değil. Bunun için bir dayanışma ortaya koymamız gerekiyor.”

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.