Volkan KARABAĞ

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Genel Merkezi, Merkezi Seçim Komisyonunda HDP Grup Başkanvekili Kars Milletvekili Ayhan Bilgen’in Kars Belediye Başkan adayı olmasını kararlaştırmasının ardından Bilgen bugün havayoluyla Kars’a geldi.

Harakani Havalimanında HDP’den Van Milletvekili Murat Sarısaç, HDP Kars İl Eşbaşkanı Nuriye Erkmen, il ve ilçe yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda partililer karşıladı.

Şehir merkezinde konvoy yapan Bilgen parti binasında gazetecilere bir açıklama yaparak, “Türkiye sıradan bir seçim yaşamıyor. Son 3 yılda 2015’ten bu yana 3 kez Genel Seçim yaşadık, şimdi bir yerel seçime gidiyoruz ve yerel seçime gidiş koşullarımız da ne yazık ki aslında şeklen bitmiş olan olağanüstü hal koşullarıdır. Şüphesiz biz her şeye rağmen seçimin sandığın demokrasi açısından öneminin bilincindeyiz, farkındayız, bütün engellemelere, yasaklamalara rağmen demokratik değişimin, dönüşümün bu ülkede eşitlik, özgürlük, iyi yönetim, yolsuzlukla mücadele, halkın hak ettiği hizmeti görmesi açısından da önemli bir imkan ve fırsat sunduğunu düşünüyorum.” dedi.

Kars’ın ne yazık ki hak ettiği bugüne kadar göremediğini ifade eden Bilgen, “Elbette burada şimdiye kadar kim taş üstüne bir taş koymuşsa, bir hizmet sunmuşsa onların tecrübesinden faydalanacağız, hizmetleri için minnetimizi sunmaya devam edeceğiz.” ifadesini kullandı.

Sosyal medyada yapılan paylaşımları gündeme getirerek Kars’ın bunu hak etmediğine değinen Bilgen, “Sosyal medyada paylaştıkları için söylüyorum; neredeyse Kars Las Vegas’la, Teksas’la yani Amerikan filmlerindeki hiçbir güvenliğin olmadığı, gücü yetenin çete yöntemleriyle insanların haklarını gasp ettiği ve kamu gücünün, imkanlarının bir avuç insana peşkeş çekildiği bir şehre dönmüş. Bu şehir bunu hak etmiyor. Bu şehir, bütün farklı kimliğiyle, kültürüyle, tarihiyle farklı inançların, farklı kimliklerin birlikte barış içerisinde yaşadığı ve bu tarihi güzelliğin, bu inanç zenginliğinin, bu kültürel çoğulculuğun aynı zamanda şehrin artık göç veren bir şehir olmaktan çıkıp tam tersine göç alan, cazibe merkezi haline gelmesini gerektiriyor.” diye konuştu.

Kendilerinin olağanüstü koşullarda seçime girdiklerini söyleyen Bilgen, “Şuanda neredeyse 3 dönem il eş başkanlarımızın, belediye yöneticilerimizin aynı zamanda ilçe yöneticilerimizin, parti yöneticilerimizin cezaevinde olduğu bir seçime gidiyoruz. Son 2 dönem milletvekillerimiz cezaevinde. Onun için bizim demokraside ısrarımız sandıkta mücadelemiz ayrı bir önem ifade ediyor, ayrı bir takdiri hak ediyor. Bizim bütün bu zorluklara rağmen bu şehirde sandıkta ortaya çıkacak tablonun şehrin kaderini değiştireceğine inanıyoruz.” şeklinde konuştu.

Seçim kampanyalarının halkı rahatsız etmeden yapacaklarını kaydeden Bilgen, “Bir güç gösterisine dönüşmeden, tam tersine centilmence, nezaket içerisinde toplum neyi hak ediyorsa, neye layıksa, nasıl yönetilmek isteniliyorsa onun sandıkta da çıkması için elimizden gelen çabayı sarf edeceğiz.” dedi.

Bilgen açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Bize oy ve yetki verin, ‘biz en iyisini biz biliriz, biz bildiğimizi okuyacağız, yanımızdaki birkaç kişiyi zengin edeceğiz’ demiyoruz. Biz tam tersini söylüyoruz ve diyoruz ki, ‘bu şehrin tarihinde Türkiye Cumhuriyeti tarihinde başka hiçbir şehre nasip olmayacak bir Şura geleneği var. Kars 100 yıl önce Şura ile yönetiliyordur. Bu günde çok daha demokratik ve modern mekanizmalarla şehrin geleceği ile ilgili halkın kendi şehri ve mahallesi ile ilgili kararı verebileceği, şehirdeki esnaf ne bekliyorsa, belediye yönetiminden hangi beklentideyse, bunu şehrin karar alma süreçlerine taşıyacağı bir geniş şura sistemini hayata geçireceğiz. Şehirde kimin söyleyecek sözü varsa, kimi bir deneyimi, projesi ve katkısı varsa bunu sunacağı bir danışma kurulu mekanizmasını mutlaka işleteceğiz.

İkincisi şehrin yoğun göç veriyor olması nedeniyle sadece teknik olarak belediye hizmetlerini sunmak yetmiyor, bu şehrin kalkınması, harcadığı yoğun emeğe karşın hak ettiği kazanca ve gelire dönüşmesi ve şehrin topyekun zenginleşmesi için mutlaka özel projeler geliştirmek gerekiyor. Sadece resmi kaynaklara nasıl çökeriz, yakınlarımıza nasıl dağıtırız derdinde değil, nasıl bunların tam tersine daha nasıl yeni kaynaklar, projeler ve imkanlar ortaya çıkartırız. İşsizlik başta olmak üzere eğitim sıralamasında en geride kalmasına, sağlık hizmetlerinde adeta ikinci sınıf, başka şehirlere mahkum bir şehir olmaya mahkum olmaktan çıkmasını sağlarız, güçlü ve etkili bir belediyecilikle yerel yönetimle bunu nasıl başarırız bunu arayışını hep birlikte yapacağız.

Seçim kampanyası boyunca projelerimizi ortaya koyacağız ama 31 Mart seçimlerinde bu şehirde hizmet görmeği fazlasıyla hak eden her kesin sandık duyarlılığını özellikle altını çizerek hatırlatmak istiyorum. Şehrimizde öğrenim gören öğrencilerimiz kayıtlarını mutlaka aldırmalıdırlar. Daha iyi hizmet almak için aldırmalıdırlar. 31 Mart tarihin Kars’ın kaderi için dışardan oy kullanacak olan, il dışında çalışan, iş yapan hemşerilerimiz bu birkaç gün içerisinde bu şehrin kadri ile ilgili seçimde iradeleri ortaya koymak için kayıtlarını yaşadıkları şehir olan Kars’a aldırmalarını ve kayıtlarını yeniden düzenlemelidirler. Kimsenin bu konuda küçük hesaplar yapmasını istemiyoruz. Şehirde olmadığı halde oylara müdahale niyetiyle yapılacak bir takım hallerin de şehrin iradesine saygısızlık olduğunu düşünüyoruz. Şehrin çilesini çekenler, bedelini ödeyenler elbette şehrin geleceği ile ilgili de kararı vermelidirler.

Borç batağında bir belediye değil 31 Mart’tan sonra Kars’ta okuyor olmaktan, Karslı olmaktan burs alınabilen öğrencilerin desteklendiği bir belediye için özellikle gençlerimizi bu konuda daha duyarlı olmaya çağırıyorum. Muhtarlarımızın de güçlerini il genel meclisinde göstermeye davet ediyoruz.”