Kars’ta Düzenlenen Bölge Baroları Toplantısının ardından; Adıyaman, Afyon, Ağrı, Ankara, Artvin., Aydın, Batman, Bingöl, Bitlis, Bursa, Diyarbakır, Elazığ, Hakkari, Iğdır, Kars, Kütahya, Malatya, Mardin, Mersin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Tekirdağ, Tunceli, Uşak, Van Barolarının imzasıyla yayımlanan sonuç bildirgesinde şu maddeler yer aldı:

1-Türkiye’nin gereksinim duyduğu demokratik, sivil, yeni bir Anayasanın yapılması zorunlu olup, yeni Anayasanın çoğulcu ve katılımcı bir yöntemle oluşturulması, bunun için de %10 seçim barajının kaldırılarak temsilde adaletin sağlanması şarttır. Türkiye’deki etnik, dini, mezhepsel ve cinsiyet farklılıkları dâhil tüm kesimlerin beklentilerine cevap veren bir Anayasanın oluşturulabilmesi için düşünce ve ifade özgürlüğü önündeki tüm engellerin kaldırılması zorunludur.

2-Devlet Güvenlik Mahkemelerinin devamı olan CMK 250. Madde ile Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri kaldırılmalıdır. Keza bu özel yetkili mahkemeler adil yargılanma hakkına ve tabii hâkim ilkesine aykırı olup, yargıda çift başlılık yaratmaktadır.

3-Mutki kazıları ile yeniden gündeme gelen toplu mezarlar ve faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması hususunda Bölge Barolarının ve Türkiye’deki tüm Baroların sürece etkin katılımı sağlanmalı ve araştırma sürecinde meydana gelebilecek hukuksuzlukların barolar tarafından takibi yapılmalıdır.  

4-Anadilde savunma hakkının aslında savunma hakkının olmazsa olmazı olduğu, kişinin kendini hangi dilde daha iyi ifade edebiliyorsa o dilde ifade etmesi gerektiği, bu husustaki taleplerin bireyin doğuştan gelen hakkı olduğu tartışmasızdır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bu yönlü kararına vurgu yapan Hakkâri Ağır Ceza Mahkemesinin anadilde savunmaya imkân sağlayan son kararının diğer mahkemelerce de örnek alınması gerekmektedir.

5-Adalet Bakanlığı sitesinde yayımlanan Yargının Hızlandırılması için ‘Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nda yer alan ve avukatların çalışma alanını daraltabilecek:

a-Brüt Asgari ücret düzeyinin altında kalan bir kısım alacaklara ilişkin yaptırımlara karşı yargı yolunun kapatılması,

b-Veraset ilamı düzenleme yetkisinin Noterlere bırakılacak olması,

c-Terk ihtarlarının noterlerce düzenlenmesi esasının benimsenmesi şeklindeki düzenlemeler tasarı metninden çıkarılmalıdır. Veraset ve Terk İhtarları yargı için çekilemez bir yük oluşturuyorsa bu işlemlerin yargı kurumu olmayan Noterler tarafından yapılması yerine yargının kurucu unsuru ve savunma mesleğinin örgütü olan Barolar aracılığı ile yerine getirilmesinin daha uygun olacağı aşağıda isimleri ve imzası bulunan baroların katılımı ile kamuoyuna saygı ile duyurulur.