Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, geçtiğimiz günlerde partisinin Kars il kongresin gerçekleşmesinin ardından Kars’a gelerek yeni görev alan arkadaşlarına başarılar diledi.

Daha sonra danışmanı Hayati Memetoğlu ve bazı partililer ile birlikte esnafı ziyaret eden Bilgen, Serhat Televizyonunda katılacağı bir program öncesi basın toplantısı düzenledi. Bilgen, burada gündeme ilişkin yaptığı açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.

HDP Sözcüsü Bilgen yaptığı açıklamada, yaklaşan Kurban Bayramının, barışa katkı sunmasını, bayram ortamında ellerin tetiklerden çekilmesini, kanın durmasını, kurbanın kalıcı bir barışa imkan sunması dileğini ve umudunu paylaşmak istediğini söyledi. Bilgen açıklamasında sandıktan çıkan ve çıkacak sonuca göre siyasi partilere düşen görevin, seçimle gelmeği bilmek kadar, seçinle gitmeği de bilmek kadar önemli olduğunu vurguladı.

Türkiye’nin 1 Kasım’da son derece kritik bir seçime gittiğini ve şimdiye kadar ülkenin çok partili hayata geçişinden bu yana örneği yaşanmamış siyasal yaklaşımlara şahit olduğunu iddia eden Bilgen, “Sandıktan tek parti iktidarının çıktığı dönemlerde oldu. Koalisyona uygun seçmen iradesinin tezahür ettiği dönemlerde oldu. Siyasi partilere düşen görev, seçimle gelmek, seçimle gitmeyi de bilmektir. Tek başına yönetecek desteği bulduğunda buna göre sorumluluk üstlenmek, tek başına yöneticilik desteği bulamadığında da birlikte yönetme erdemini, anlayışını, olgunluğunu sergilemektir.” Dedi.

BAYRAMIN BARIŞA BİR KATKI SUNMASINI DİLİYORUM

Açıklamasında, “Kurban Bayramı’na giderken daha fazla kurban vermemeyi, daha fazla insanımızı hiçbir siyasi partinin ve hiçbir şahsın siyasi çıkarları uğruna kurban etmediğimiz bir Türkiye’de yaşama umudunu, özellikle ifade etmek istiyorum” ifadesini de kullanan Bilgen daha sonra şunları söyledi:

 “Ne yazık ki seçimden istediği sonucu çıkartabilmek için sadece birkaç ay sonra yeniden seçime giden bir Türkiye manzarasıyla karşı karşıyayız. Diğer yandan belki de seçimin güvenliği kadar, seçimin anlamı ve önemi kadar belirleyici olan başka bir tablo ile karşı karşıyayız. Her gün insanlarımızı kaybediyoruz. Asker, polis, genç, çocuk, yaşlı, sivil, Türk Silahlı Güçleri içerisinden de genç çocuk, yaşlı, sivil bir sürü insanımızı kaybediyoruz. Bu manzara seçimin sahiden bir barış ortamına çevrilmesi konusunda ciddi kaygılar, ciddi endişeler oluşturuyor. Kurban Bayramı’na giderken daha fazla kurban vermemeyi, daha fazla insanımızı hiçbir siyasi partinin ve hiçbir şahsın siyasi çıkarları uğruna kurban etmediğimiz bir Türkiye’de yaşama umudunu, özellikle ifade etmek istiyorum. Bayramın barışa bir katkı sunmasını ve bayram ortamında da ellerin tetiklerden çekilmesi, kanın durması, kalıcı bir barışa imkan sunması dileğini ve umudunu paylaşmak istiyorum.

İSTİYORUZ Kİ HİÇ KİMSE ÖLMESİN

Elbette ki sadece silahların susması yetmiyor. Türkiye’nin çok ciddi sorunları var. Bu sorunlarla yüzleşmek, bunları çözebilecek güçlü bir siyasi iradeyi sandıktan çıkartmak gerekiyor. Hem de toplumsal talep olarak siyasi partiler üzerinde bunu hissettirmek gerekiyor. 1 Kasım’da da bu anlamda barış iradesi ve beklentisinin kendisini daha güçlü bir biçimde hissettireceğine dair ciddi bir kanaati ve ciddi bir izlenimi bugün Kars sokaklarında da aldık. Ne yazık ki genel merkezimize saldırı yapıldı.  Artık tepkiler, duyarlılıklar güvenlik ve barış ortamının tesis edilmesine dair demokratik hak kullanımları yeni linç kampanyalarına dönüşmesin. İstiyoruz ki hiç kimse ölmesin. Artık ölerek ve öldürerek sorunlarımızın çözülemeyeceğini her kesin gördüğünü ve herkesin kabullendiği, demokratik imkânların, demokratik araçların sonuna kadar kullanılabildiği bir ülkede, şehir de ve beldede ve köyde yaşamayı başarabilelim diye umut ediyoruz.”