Baytar Mektebi TBMM’de
AK Parti Kars Milletvekili Prof. Dr. Yunus Kılıç, Baytar Mektebi’nin ( Veteriner Fakültesi ) açılış yıldönümü nedeniyle TBMM’de gündem dışı konuşma yaptı.
Kılıç, “Dünyada insanlık tarihiyle beraber, özellikle insana en yakın olan ve insanın en fazla ihtiyacı olan hayvanların evcilleştirilmesiyle beraber başlayan çok zor, çok meşakkatli, bir o kadar da sevgi ve şefkat üzerine kurulmuş olan bir meslekten bahsetmek istiyorum. Eski adıyla “baytarlık” 1937’de Meclisimizden çıkan veteriner umum genel müdürlüğü kanunuyla beraber “veteriner hekim” unvanıyla adlandırılan bir meslek grubu. Tarihine baktığımız zaman, özellikle insanların savaşlardan sıkıntı çektikleri dönemlerde büyük salgınlar sonucunda hayvan hastalarıyla beraber ortaya çıkan, insanlık tarihine geçmiş olan bir meslek grubu. İlk olarak, teknik manada, bilimsel manada veteriner hekimlik eğitimi Fransa’da başlıyor. Ne yazık ki, biz, çok derin bakmadığımız zaman Fransa’ya… Dünyadaki ilme, hukuka, evrensel değerlere katkı sunduğunu bugüne kadar hep öğrenmiş olduğumuz Fransa, ne yazık ki, bugün ilmi, bilimsel araştırmaları, tarihi hiçe sayarak, kendini uluslararası bir mahkeme yerine koyarak bir ülkenin geçmişiyle alakalı hüküm verme küstahlığına kadar işi vardıracak bir şekilde Senatosundan bir karar çıkarmıştır. Fransa’yı, aslında yapmış olduğu bu davranıştan dolayı, evrensel değerleri koruma noktasında dünyada yer edinmiş olan Fransız halkının öncelikle kendinin cezalandırması gerektiğini düşünüyorum. Aslında, yapılan bu haksızlık sadece Türk milletine, Türk toplumuna, Müslüman âlemine değil aynı zamanda Fransa’nın bugüne kadar kendi yeşertmiş olduğu değerlere de aykırıdır. Öncelikle Fransız halkına bunu havale ettikten sonra, veteriner hekimlerin de hakkını gasbetmesin diye yine konuya dönmek istiyorum izninizle.” dedi.
Kılıç daha sonra şunları söyledi:
“İki yüz elli yıllık bir ömrü var bu hekimlik mesleğinin arkadaşlar. 1762 yılında Fransa’nın Lion kentinde başlayan ilk veteriner hekimlik eğitiminin, yaklaşık seksen yıl sonra Türkiye’de de yine aynı şekilde büyük hayvan hastalıkları ve salgınlar sonucunda, özellikle Osmanlı-Rus Savaşı’ndan sonra, 1877-78’den sonra büyük oranlarda hayvan ölümleriyle beraber açlık ve sıkıntı başlayınca, dünyada zaten var olan ve belli bir noktaya gelmiş olan veteriner hekimlik eğitiminin Türkiye’de olması gerektiği de düşünülmüş ve o zaman ilk önce askerî amaçlarla, biliyorsunuz o zaman askeriyede büyük süvari birlikleri vardı, bu amaçlarla veteriner fakülteleri inkişaf ettirilmiş, daha sonra özel amaçlarla, sivil amaçlarla veteriner hekimlik fakültesi İstanbul’da açılmış ve Atatürk’ün emriyle 1933 yılında da Ankara Üniversitesine bağlı modern bir veteriner hekimlik eğitimi veren kuruluş hâline gelmiştir.
Şimdi, tabii, eskiden veteriner hekimlik sadece hayvanların birtakım sıkıntılarını gidermeye yönelik bir meslek grubu olarak düşünülürdü ancak artık veteriner hekimliğin başka uğraş alanları da var. Bunlardan en önemlilerinden bir tanesi toplumun “halk sağlığı” dediğimiz kavram yani veteriner halk sağlığı ve gıda güvenliğidir. Aslında veteriner hekimliğin bugün ulaşmış olduğu bu seviye eskiden alışılmış olan “veteriner” kavramını oldukça genişleten, mesleği oldukça genişleten bir alan olarak ortaya çıkıyor. Yani veteriner hekimliği, artık sadece hayvanların tedavisiyle uğraşan bir meslek grubu olarak değil, aynı zamanda insanlara bulaşması muhtemel hastalıkları hayvanlar boyutunda engelleyerek halk sağlığını, toplum sağlığını korumaya yönelik bir meslek olarak düşünmek çok daha faydalı ve yararlı olur diye düşünüyorum.
Çünkü hekim arkadaşlarımız bilecekler tababet, sadece tıp bilimi demek değildir, aynı zamanda veteriner bilimi bunun içerisindedir ve üç yüze yakın zoonotik hastalık vardır dünyada bugüne kadar bilinen yani bunlar hayvanlarla insanlar arasında ortak geçişen hastalıklardır, veteriner hekimlerin işi ve görevi de en önemli olarak bu noktada ortaya çıkmaktadır. Zaten bu böyle olmalı ki dünyanın en önemli epidemiyologları artık dünyada tek tıp, tek sağlık konseptiyle hareket etmektedirler. Burada en önemli payı da yine veteriner hekimlerin yüklenmiş olduğunun bilinmesinde fayda vardır diye düşünüyorum.
Veteriner hekimlik mesleği Türkiye’de hızla gelişen bir meslektir ve özellikle veteriner hekim istihdamı noktasında AK PARTİ’nin de buna son derece büyük katkıları vardır diyorum, hepinize saygılar sunuyorum.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.