Ben Emir’in annesiyim
Geçtiğimiz günlerde Aksaray'da Mehmetçik İlkokulu'nda otizmli öğrencileri yuhalayan velilere gösterilen tepkilerle birlikte, engelli bireylere yapılan çeşitli türlerden yapılan saldırılar Ülke gündemini işgal etmeye devam ediyor.
Bir anda ülke gündeminde yayılan saldırı üzerine otizmli çocukların aileleri, Kars ile birlikte tüm illerde duruma tepki gösterdi. Aksaray ilimizde Mehmetçik İlkokulu'nda eğitim gören otizmli çocuklar, diğer çocukların velileri tarafından yuhalanarak protesto edilmiş, bunun üzerene yaşanan skandal Ülke gündemine oturmuştu.
Yaşanan olumsuz örneklerin ardından Kars’ta 6 yaşındaki otizmli Emir’in annesi olan Şengül Süslü, geçtiğimiz hafta Aksaray’da yaşanan üzücü olayın ardından düşüncelerini gazetemiz marifetiyle Kars halkı ile paylaştı.
Süslü kaleme aldığı yazısında otizmli Emir ve otizmli bir anne olarak yaşadıklarını; “Sene başında okullarda kayıt döneminden hemen sonra okulun ilk günü bir toplantı düzenlenir. O toplantı da çocukların okuldaki kurallara uyması, ödevleri, beslenmesi gibi anlatımlar yapılır. Bir otizmli çocuk annesi olaraktan biz bu okullarda ders esnasında işte ‘çocuklar sizin sınıfınızda bir kaynaştırma öğrencisi var. Siz de buna böyle davranın!’ diye bir eğitim verme durumuna sahip değiliz. Yada öğretmenleri de böyle bir duruma sahip değil. Ama öğretmen veya müdürler velilere bir toplantı düzenleyip, bir çocuk psikologu, bir çocuk gelişimcisi eşliğinde bu çocukların durumunu, otizmi, bu çocukların takıntılarını, hassasiyetlerini eğitim semineri gibi diğer velilere anlatım yapılmalıdır.
Aileler bu konuda bilinçlendirilmeli. Bu ailelerde bunu çocuklarına empoze etmelidirler. ‘Senin sınıfında böyle bir çocuk var. O’na davranışın şöyle olmalı’ diye anlatmalı. Hem aileler hem de çocuklar bilinçlenmeli. Ne yazık ki çocuklar bu konu da çok acımasız. Ama aileler eğer bunu çocuklarına empoze ederse bundan hiçbir şey kaybetmezler. Aslında bu onların çocuklarına da bir eğitim olur.
BİR GÜN HER TARAFTA MAVİ ŞERİTLER PAYLAŞARAK OTİZMİ ANLATAMAYIZ
Böyle bir düzenleme okullara gelebilir. Onun dışında biz otizmi işte bir gün mavi giyinerek insanlara anlatamıyoruz. Bir gün her tarafta mavi şeritler paylaşarak otizmi anlatamayız. Otizmli aileler zaten otizmi çocuklarıyla yaşayarak ne olduğunu biliyorlar. Evet, eğitim anlamında yetersiz olan çok aile var. Ama en azından otizmin ne olduğunu çocuklarıyla beraber görüyorlar öğreniyorlar. Ama otizmli çocuğu olmayan, yakını olmayan, tanıdığı olmayan insanlar ne yazık ki otizmi anlamıyorlar. Hatta yakınında olanlar da anlamıyor. Neden? Çünkü onlar kızınca, durunca ‘aaa bunu yapıyorsa bunu da yapabilir’ mantığı ile bakıyorlar. Otizmin açıklık kazanması için bu ailelere bunu bu şekilde anlatmak, öğretmek lazım, empoze etmek lazım. Öbür türlü zaten bu sorun bugün Aksaray da yaşandıysa, yarın burada, öbür gün başka yerde yaşanacak ki yaşanılıyordur da mutlaka, ama kimse görmüyor.
Kendisi de otizmli olan Nehir Gencay Divitçioğlu’nun bir röportajında söylemiş olduğu gibi; “Siz, kendinizi ‘normal insan’ addedip, kurduğunuz sistemde bizi ‘kusurlu insan’ olarak görüyor; kendiniz için oluşturduğunuz sisteme bizi uydurmaya, entegre etmeye çalışıyorsunuz. Üzgünüm, bir otizmlinin beyni sizin düşündüğünüz gibi çalışmıyor! Biz otizmliler, kusurlu ürünler değiliz! Sizler 'doğrusu bu' diye kurduğunuz sistemde ‘normal insan’ olarak, size verilen eğitimin en iyisini aldınız, diplomalarınızı sıra sıra duvarlara dizdiniz, sosyalleştiniz, bir araya gelip şehirler, ülkeler kurdunuz ve madem kusursuz bir düzen inşa ettiniz; öyleyse şu an dünya neden bu denli pisliğe batmış durumda…
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.