Türkiye’de et fiyatlarının tırmanması, ardından canlı hayvan ithalatına izin verilmesi, hayvan üreticilerini rahatsız edince hükümet hayvancılığı teşvik etmek için başta kredi politikası olmak üzere yeni tedbirleri uygulamaya koydu.

Para Dergisi’nde yer alan habere göre, besi çiftliği sahibi olmanın tam zamanı. Edirne’den Kars’a, İzmir’den Tekirdağ’a Türkiye genelinde satılık 574 besi çiftliği var. Fiyatları 27-30 bin TL’den başlayıp konumu ve büyüklüğüne göre 5 milyon TL’ye kadar çıkıyor... 

Büyük ve küçükbaş hayvan sayısının azalması ise hükümeti harekete geçirdi.  Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın geçen yıl hazırladığı bir projeyle girişimcilere sıfır faizli yatırım ve işletme kredisi verilmeye başlandı. 1 Ağustos 2010 tarihinde başlayan bu uygulamayla ilk yıl için 100 bin baş damızlık manda, 2 milyon baş damızlık koyun keçi ve 600 bin baş besi sığırına ulaşılması hedefleniyor. Projeyle 34 bin kişiye yeni istihdam olanağı, Türkiye ekonomisine de yıllık 4 milyar 858 milyon 200 bin TL katkı sağlanması amaçlanıyor. İster işadamı, ister profesyonel yönetici isterse sıradan bir insan da besi çiftliği yatırımı yapabiliyor. Dileyen herkes uygun bir yerde arazi alıp sıfırdan yeni bir besi çiftliği kurabiliyor ya da kurulu bir tesisi satın alarak bu işe hemen başlayabiliyor. Türkiye genelinde büyük ve küçükbaş hayvan çiftliğine uygun çok fazla arazi bulmak mümkün. Ancak sıfırdan kurulacak bir besi çiftliği için evinden ahırına, samanlığından silaj deposuna, yemliğinden sulamasına kadar her şeyi planlamak gerekiyor. 

Remzi Gür, besiciliğe de el attı

Başbakan Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Ramsey’in sahibi işadamı Remzi Gür de, tekstil sektöründe üretim yaparken, besiciliğe ilgi duyan işadamlarından. Çünkü, hayvancılık, et kriziyle birlikte en fazla ilgi gören yatırım alanlarından biri haline geldi. Birçok sanayici peş peşe bu alana yatırım yapmaya başladı. Aslında Remzi Gür hayvancılık sektörünü 2009 yılında keşfetti. Memleketi Kastamonu’nun Devrekani ilçesine 10 milyon dolarlık yatırım yapacağını açıklayan Gür, hedefinin 3 bin baş hayvana ulaşmak ve günlük 15 ton süt almak olduğunu söylemişti. Ardından da bu hedef doğrultusunda çalışmalarına başlamıştı.