Biz Kardeşiz
Eğitimci Osman Urlunç’un “Biz Kardeşiz” yazısı:
Kutsal kitabımız Kuran’ı Kerimde beyan edildiği gibi ilk insan ve bizim ilk babamız Hz. Adem’dir.Bütün insanlar Hz. Adem babamız ve Hz. Havva anamızdan dünyaya gelmişlerdir. İnsanlar çoğaldıkça,kavimler halinde ,çağlar boyunca, dünyanın her tarafına dağılarak keşifler yapmış yeni buluşlar bulmuş,ülkeler kurmuş birlikte yaşama kuralları,yasalar oluşturmuşlardır. Allahın görevlendirdiği Peygamberlere,gönderdiği kitaplara,emirlere ciddiyetle bağlanmamış, lütfettiği nimetlere şükretmeyip,ihtiras,kin sebebiyle kendiside huzursuz olmuştur. Seksen bin alem içinde yaşamlarına rağmen çevresine en çok zarar veren insan olmuştur.
Öyle zamanlar olmuş ki dörtte üçü sularla kaplı,dörtte bir kara parçası olan dünyada menfaatler,hırslar ön plana çıkmış,tüm enerji kitlesel silah üretimine harcanmış,kanlı savaşlar olmuş ,milyonlarca insanın ölmüştür.
Dedelerimizin 1299 yılında kurduğu Osmanlı İmparatorluğu altı yüz yıl ,İslam’ın bayraktarlığını yaparak,iletişim,ulaşım araçları yeterli olmamasına rağmen dünyanın her yerine huzur ve adalet götürmüştür.Son döneminde taht ve kardeş kavgalarının artmasıyla koca imparatorluk dağılmış, topraklarını kaybetmiş,bağrından 1923 yılında yeni Türkiye Cumhuriyetini çıkarmıştır.Tek parti yönetimi ve 1950 yılından sonra demokrasi alnından olumlu ,hızlı gelişmeler ve değişimler yaşanmıştır. 2000 yılların başında Imf,borcundan kurtulup üretime dönük hamleler yapıp,sonraki yıllarda Imf’ye borç verecek hale gelmişken, komşularımızda yaşanan huzursuzluk nedeniye, büyük ülke olmanın gereğini yaparak,üç milyona yakın insana ,sınırlarımızı, soframızı açarak dört milyar dolara yakın harcama yapmıştır. Büyük ülke diyorum çünkü;Yunanistan üç buçuk milyar dolar yüzünden çöküş yaşarken bizim ülkemiz,sedece misafir ettiğimiz insanlara dört milyar dolar harcamıştır.
Ülke olarak büyümemizi ,yükselmemizi istemeyen dış mihraklar bütün müslümanlara yaptıkları gibi boş durmayarak nifak tohumlarını yeşerterek,kan,gözyaşı ve huzursuzluk gelmesine sebep olmuşlardır. Biz bu oyuna gelmeyeceğiz. Allahımız bir,Kitabımız bir,Kıblemiz bir ,Peygamberimiz bir,Bayramımız bir olan bu coğrafyada aynı güneşin gölgesinde ,aynı havayı teneffüs edip,serin sularından içtiğimiz,kurtuluş savaşında omuz omuza verip düşmanı kovduğumuz bu güzel ülkemizde yeniden birlik olacağız.Sarıkamış Allahuekber dağının bağrında yatan doksan bin şehidimize layık olacağız. Onlar bu vatanda huzurlu yaşayalım diye canlarını feda ettiler. Bizlerde bayramlarda sarılacağız, düğünlerde kol kola olacağız, kederli günlerimizde kenetleneceğiz. Kardeş olduğumuzu unutmayacağız.
İnsanlar beş alemi yaşarlar: Anne karnı,dünya ,rüyalar alemi, öldüğümüz an ve mahşer,hesap günü,bizler üç alemi yaşadık. Geriye kalan öldüğümüz an ve mahşer yani hesap günüdür. Bu alemleri de her insan mutlaka yaşayacağına göre hazırlıklı olmak zorundayız. Öyleyse insan olarak çevremize faydalı ,yardımcı olmaya çalışacağız.Faydamız yoksa da en azından zararımız olmayacak. İnsan olarak on yıl çocukluk ,on yıl yaşlılık yirmi yıla yakın uykuyu hayatımızdan çıkardığımız zaman yaşayacağımız 30-40 yıllık hayatta kin, düşmanlık, kavgaya yer olmamalıdır. Bildiğimiz bir gerçek var,tarih hainleri de yazar, kahramanları da yazar. Hainlerin içinde olmamak gerekir.
Unutmayalım ki; Bu dünya dedelerimizden bize miras kalmadı,biz çocuklarımızdan ödünç aldık. Öyleyse barış,kardeşlik ,sevgi,saygı,hoşgörü dolu bir düzen bırakmak zorundayız.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.