Konferansta konuşan Kağızman Müftüsü Cemal Işık, Kabe'ye gösterilen önem ve saygının camilere de gösterilmesi gerektiği vurguladı.

Işık, camileri Kabe'nin şubeleri olarak tanımladı. Işık, "Yeryüzünde Allah'a ibadet için yapılan Kabe-i Muazzama nasıl 'Beytullah' olarak isimlendiriliyorsa yeryüzündeki diğer camiler de Beytullah (Allah'ın evi- Allah'ın ibadethanesi) olarak isimlendirilebilir. Kabe'ye ne kadar önem ve saygı gösteriliyorsa camilere de o derece önem ve saygı gösterilmelidir. Yeryüzünde her dinin ibadethanesi olmuştur. Kağızman'da bütün Camileriyle İslam şehri olduğunu gösteriyor. Peygamber Efendimizin (SAV) dini anlatma görevini şimdi de din görevlileri yürütüyor. Din görevlilerine saygı duyulmalı. Din görevlilerinin yaşadıkları zorluklarda var elbetti. Önemli olan maddi sıkıntılar değil manevi sıkıntılardır. Konferansın hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. İnşallah bu bir başlangıç olur ve her sene bu programı gerçekleştiririz." dedi.

"BİZ PEYGAMBER MİSYONUNUN YÜKLENDİĞİ KİŞİLERİZ"

Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ağırman, "Camiler ve din görevlileri haftasını doğru anlamak gerekir. Bizler hepimiz aynı mesleğin mensuplarıyız. Bizim işimiz dini anlatmak ve doğru anlatmaktır. İmam kelimesinin anlamı önderlik yapmaktır. Biz bu toplumun önderliğini yapmaya soyunduk. Bizim misyonumuz dinde toplumumuza önderlik yapmaktır. Çok haysiyetli bir mesleği yapmaya çalışıyoruz. Biz peygamberin misyonunu yüklendiği kişileriz. İmam, toplumun önünde olan, topluma önderlik yapan, ana şefkatiyle saran, peygamberi bir misyonu bilen en önemli olan adamdır." diye konuştu.