CHP Denizli Milletvekili, Tarihçi, Araştırmacı ve Yazar Av. Gülizar Biçer Karaca, partisinin CHP Kars İl Başkanlığınca 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve 30 Ekim Kars’ın Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 102’inci yıl dönümü nedeniyle düzenlenen “30 Ekim'de Kars ve Cumhuriyet’ konulu panele konuşmacı olarak katıldı.

Tarihçi, Araştırmacı, Yazar Av. Erkan Karagöz ve Yazar Siyasetçi Mustafa Tefik Kızgınkaya ile birlikte panele katılan CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer, AK Parti’nin başörtüsü ile ilgili Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın hazırladığı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunulan Anayasa değişikliği teklifini değerlendirdi.

Kars’ta açıklamada bulunan CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer, “Bu, başı açık ya da kapalı meselesi değil. Bizler Cumhuriyet Halk partisi olarak Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun ifade ettiği ve tüm milletvekillerimizin imzasıyla meclise sunulan kanun teklifi aslında şuydu; Kadınların kılık ve kıyafeti üzerinden, kadınların ne giydiği üzerinden kendilerine siyasi iktidar değiştirmeye çalışanların her seferinde siyasette kadınların ve kadınların giyimini manzara yapanların elinden bu argümanı almaktı. Çünkü biz kadınlar ne giyerse giysin, kadınlar nasıl giyindikleriyle değil, donanımlarıyla, fikirleriyle, akıllarıyla, düşünceleri ile ve ne yaptıkları ile ilgili konuşulsun istiyoruz. O nedenle Adalet ve Kalkınma Partisi başörtüsünü yıllarca hep siyasi sömürü haline getirdi.  Biz onların elinden bu siyasi sömürüyü almak için bir kanun teklifi verdik. Mecliste bizim verdiğimiz kanun teklifinin içeriği de budur. Ancak Adalet ve Kalkınma Partisi ve saraydaki tek kişilik hükümet bunu, oyuncağı elinden alınmış bir çocuk gibi üzerinde tepinmeye başladı. Bir kere Cumhuriyet Halk Partisi olarak açık ve net şunu ifade ediyoruz; ‘OHAL şartlarında demokratik olmayan bir şekilde yapılmış bir seçimle oluşan bu meclisin ve üstelik de seçimlere çok kısa bir süre kala gidişleri de çok yakın olan bu iradenin bir anayasa yapma yetkisinin bulunmadığını düşünüyoruz. O nedenle de böyle bir mecliste bir anayasa değişikliğini konuşmak dahi mümkün değildir. Bir kanun değişikliği bunu çözebilir. Gelsinler bizim kanunumuza destek versinler ve o kanunu çıkartalım. Ve bu saatten sonra kadınların kılık ve kıyafetinin siyasete malzeme yapılmasını hep birlikte oy birliği ortadan kaldıralım. Anayasadan bahsediyorlar; Anayasada ne diyor, ‘Basın hürdür, sansür edilemez’. Daha geçtiğimiz hafta sansür yasasını meclisten geçiren ve sansür yasasıyla düşünen, konuşan, yazan, çizen ve eleştiren herkesi 3 yıla kadar hapis cezası sopasıyla terbiye etmeye kalkan bir irade, anayasa dinlemeyen bir iradenin anayasa değişikliği talep etmesi abesle iştigaldir.” Dedi.