Define avcıları tarihi yok ediyor
Kaldırılan Üçler Mahallesi ile Doğu Kışla arasında bulunan ve zamanında Ermeniler tarafından taş ocağı olarak kullanıldığı bilinen alan, define avcılarının umut kazılarına maruz kalıyor.
Tacettin DURMUŞ
Yıllardır define avcılarının tahribatına uğrayan alanda kazılan bazı mezar taşların altında insan kemikleri ortaya çıktı. Oysa Ermenilerin özellikle mezar taşı ve şehir merkezinde inşa ettikleri, günümüze kadar da ilk günkü gibi ayakta duran tarihi binaların yapımında da kullanmak için taş ocağı olarak kullandıkları bölge ilgisizlik ve sahipsizlikten dolayı tarihi dokusunu kaybediyor.
Ermenilerin Kars’ta yaşadıkları yaklaşık 100 yıl öncesine kadar taş ocağı olarak kullanıldığı alanda üzerine haç figürlerinin kazılı olduğu çeşitli büyüklüklerde mezar taşları bulunuyor. Mezar taşlarının yanı sıra, yarı işlenmiş, çoğu kısmen veya tamamen toprağa gömülü, bina yapımlarında kullanılan mezar taşları ile köşe taşları bölgeye yayılmış halde zamana direniyor.
Şimdiye kadar alanın sadece taş işçiliği yapıldığı ve mezarlık olarak kullanılmadığı bilinen alanda define avcılarının yaptığı kaçak kazılar da insan kemiklerinin ortaya çıkmasıyla mezarlık olduğu da anlaşıldı. Oysa define avcılarının kazdıkları bazı taş altlarında insan kemikleri etrafa dağılmış durumda gözler önünde duruyor. Define avcıları birçok yeri kazdıktan sonra olduğu gibi bıraktığı için insan kemikleri etrafa saçılmış halde yetkililerin ilgisini bekliyor.
Define avcılarının hedefinde sadece üzerinde haç işareti bulunan taşlar bulunmuyor. Aynı bölgede bulunan tabya ve korungan kalıntılarının bazı bölümleri de kazılmış durumda. Dönemin Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu’nun girişimleri soncu tarihi alanda kurulmuş gecekondu mahallesinin (Üçler Mahallesi) kaldırılmasıyla tarihi doku gün yüzüne çıktı. ‘Ucube’ olarak adlandırılan İnsanlık Anıtının yıkılmasının ardından Kars Kalesi arkasında bulunan, çevresi tabyalar ile korunganlar Kars Kalesini kurmak amacıyla inşa edilen makineli tüfek yuvaları, Ermenilerin inşa ettiği kiliseler, Osmanlı ve Selçuklulardan kalan, hanlar, hamamlar ve köprüler yok olmaya devam ediyor. Dereiçi diye bilinen Yeniçeri Vadisi ile birlikte tarih ve kültür turizmi için kullanılması gerekirken tüm bu gölge çobanlara ve define avcılarına terk edilmiş halde zamana karşı direniyor. Bölgede bulunan bir tarihi hamam, ve Evliya Camisi ve Beylerbeyi Sarayı dışında Kars Kalesi de dahil tarihi doku neredeyse kaderine terk ediliyor.
Bilindiği gibi Kars Kalesi çevresinde dünyanın hiçbir yerinde bulunmayan ve içerisinde değişik sayıda askeri kuvvetleri barındırmak için etrafı savunma mevzileri ile çevrilmiş, içerisinde kışla, cephanelik, eğitim ve toplanma yerleri ile hazır kıta mahalleri, depo ve camii binalarından oluşan taş, kargir, beton veya demirli betondan inşa edilmiş kapalı mevziler bulunuyor.
Başta Kars ve Çanakkale olmak üzere Edirne ve Erzurum gibi sınır şehirlerde Rus, İran saldırılarına karşı tabyalar yapılmaya başlanmış ve savunma savaşlarında bu tabyalar askeri zaferlerin kazanılmasında önemli rol oynamışlardır…
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.