1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Dr. BEŞİR DOSTER’İN ARDINDAN
Dr. BEŞİR DOSTER’İN ARDINDAN

Dr. BEŞİR DOSTER’İN ARDINDAN

Sezai YAZICI kaleme aldı...

A+A-

Dr. BEŞİR DOSTER’İN ARDINDAN

[email protected]

SEZAİ YAZICI

AĞZIMIN DADI GETTİ

ÇÖREĞİM KARS’DA GALDI

BAĞRIM GANADI GETTİ

ÜREĞİM KARS’TA GALDI.

Dr. BEŞİR DOSTER (1930-2025)

Dr. Beşir Doster bir rol modeldi. Büyük Nutuk’un kimi bölümlerini ezberden okuyan ödünsüz bir Atatürk hayranıydı. İlkeli ve dürüst yaşamıyla her çevrede saygın bir yer edindi. O hiç tökezlemedi.  Kendisine inanan hiç kimsenin güvenini sarsmadı. O yaşamın insanlara kurduğu tuzaklara düşmedi. Gözlerindeki ilkbahar sıcaklığı onun yüzünden hiç eksik olmadı.

Dr. Beşir Doster’in adının bir caddeye verilmesi, yayımlanan yüzlerce yazısızı üzerinden Kafkas Üniversitesinde bir yüksek lisans çalışması yaptırılması hemşehrilerini, sevenlerini mutlu edecektir.

XXX

Bir süredir rahatsızdı Beşir ağabey. Son dönemde kaybettiği yakın arkadaşlarına üzülmüş, kentsel dönüşüme giren Kadıköy’deki kırk yıllık evinden ayrılırken sarsılmıştı. Yatağa düştü. Bir ara düzelir gibi oldu ancak yorgun bedeni, toparlanmasına izin vermedi.

Vefat haberini aldığımda gözlerimin önüne kitapçı Ali Rıza Akbulut’un dükkanında ilk karşılaştığımız o an geldi. Elimdeki Maurice Duverger’nin kitabını görünce tebessümle yanıma yaklaşmış, kitaptan yüksek sesle bir paragraf okurken dükkânda nefesler tutulmuştu. (Bir Süzme İnsan: https://www.gazetekars.com/bir-suzme-insan-6234h.htm)

O, henüz ortaokul öğrencisiyken adını ülke ölçeğinde duyurdu. 1940-1941, 1942-1943 eğitim öğretim yıllarında Türkiye iftihar listesinde Erdal İnönü ile aynı sayfada yer almayı başardı. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni derece ile bitirdikten sonra uzmanlığını Ruh ve Sinir Hastalıkları alanında tamamlayarak Kars’ta göreve başladı.

Dr. Beşir Doster, 60’lı, 70’li ve 80’li yıllarda, hastalarına koyduğu tanı ve uyguladığı tedavilerle dikkat çekti. Bölge coğrafyasında halkın ilgi, sevgi ve saygısını kazandı. Uzmanlık alanın dışında her gün onlarca hasta, “bir de Beşir Bey görsün” diye muayene olmak için hastanede odasının önünde sıra beklerdi.

Vefatının ardından bir paylaşım yapan akademisyen hekim Prof. Dr. Dursun Aktemur “Dr. Beşir Doster’in Kuzeydoğu Anadolu'nun diğer illerini de kapsayan bir alanda örnek nöropsikiyatri uzmanlık hizmeti verdiğini” vurguluyor, “onun etik hekimliği ve toplumsal önderliğinin örnek olarak baki kalmasını” diliyordu.

Beşir ağabey, kimi zaman özveriyle aynı anda birkaç görevi birden üstlendi. Uzun süre Kars Devlet Hastanesi başhekimliği yaptı. Sivil toplum örgütlerinde çalıştı. O çok yönlüydü. Hekimliğinin yanı sıra bir kültür-sanat ve edebiyat insanıydı. Araştırmalar yapıyor, kimi Fransızca metinleri çeviriyor, şiirler yazıyor, yazılar yayımlıyordu.

Okuma alışkanlığı edinmesinde, kendini geliştirmesinde, çalışma disiplini kazanmasında Cumhuriyetin önemli kurumlarından olan halkevleri etkili olur. 1942 yılında henüz ortaokul öğrencisi iken yeni Kars Halkevi binasının açılış törenlerine katılır. Törende ünlü şair Behçet Kemal’in yanı sıra Kahraman Kaya (Emekli savcı) da bir konuşma yapar. Kaya, konuşmasında   Mahmut Esat Bozkurt’un Balkan Savaşları sırasında bir Türk subayla Bulgar kızının aşkını konu edinen “Vahşi Bir Kız Sevdim” romanını şaşırtıcı bir şekilde ezbere okur. Beşir ağabey Kaya’nın bu konuşmasından çok etkilenir. “Kars Halkevi” başlıklı yazısında tören sonrasını şöyle anlatıyor:

Tören bitti. Dağıldık.

“İnanır mısınız, ünlü hatibin (Behçet Kemal Çağlar) aklımda tek bir sözü bile kalmadığı halde, bizim Kahraman’ın tiradı aynen hafızamda. O günden sonra da Halkevi’nin müdavimi oldum. Üst salonunda satranç öğrendim. Alt salonunda kitap okudum. Bahçesinde voleybol oynadım. İstanbul basınının günlük büyük gazetelerini, Halkevlerinin süreli yayınlarını, başta Milli Eğitim Bakanlığı Yayınevi olmak üzere önemli yayınevlerinin romanlarını yaz kış demeden gidip gidip okudum.”

Dr. Beşir Doster, yıllarca Kars’ın caddelerini, sokaklarını, parklarını, köprülerini, sinemalarını, tiyatrolarını yazdı. Kars’ta yaşayanların korkularını, sevinçlerini, umutlarını, hayallerini dile getirdi. Onlarca “hemşehri portresi” kaleme aldı.  Müslümanları, Hristiyanları, Türkleri, Kürtleri anlattı. Siyaset, sanat, edebiyat anılarını yazdı. Düşündürdü, öfkelendirdi, duygulandırdı… Üslubunda bir içtenlik, tümcelerinde bir ahenk vardı.

Okuyanlar onda huzur buldu:

“Demir Köprü’yü geç, hemen sola dön. Taş basamaklı merdivenleri ya üçer beşer atlayarak ya da kıyılarından kayarak in aşağı. Millet Bahçesi’ndesin artık. Yürü çay evine doğru. Dur orta yerde. Sağda diz boyu çimenlerin arasında genç bir ağaç göreceksin, ortasına bıçakla kalp şekli oyulmuş. (…) Yarı belimize kadar çayır, sarılı kırmızılı katmerli güller, kahkahalarımıza karışan kuş sesleri, sessiz ve derinden akan Kars Çayı.

“Şiirler yazardık meçhul sevgiliye

“Çiçek adlarıydı kafiyelerimiz

“Acemi kahramanlarıydık romanların

“Mehtapla dolardı her gece penceremiz

(…)

“Yıllarca o ağaç, o kalp ve ben beraber büyüdük. Her yıl o genç ağacın boy attığını, o kalp oyuğunun genişlediğini görürdüm. Ve sonra hayallerle gerçeklerin, kazançlarla kayıpların, üzüntüyle neşenin birbirini kovaladığı, birbirine karıştığı bir DANTE ÖMRÜ.” (“Taşra Hayatı 8: Dur Biraz”

Dr. Beşir Doster bir rol modeldi. Büyük Nutuk’un kimi bölümlerini ezberden okuyan ödünsüz bir Atatürk hayranıydı. İlkeli ve dürüst yaşamıyla başta hemşehrileri olmak üzere her çevrede saygın bir yer edindi. O hiç tökezlemedi.  Kendisine inanan hiç kimsenin güvenini sarsmadı. O yaşamın insanlara kurduğu tuzaklara düşmedi. Gözlerindeki ilkbahar sıcaklığı yüzünden hiç eksik olmadı. Kızdığını, köpürdüğünü gören yoktur. Allah rahmet etsin. Nurlar içinde yatsın.

Eşi Neşe Doster hocamıza, oğlu sevgili Prof. Dr. Barış Doster’e, sevenlerine sabır ve baş sağlığı diliyorum. Doster’ler Kars’ın birer kültür elçisidir. Neşe Doster’i, Barış Doster’i tv ekranlarında, panellerde, toplantılarda gören herkesin aklına önce Kars gelir. Adları doğdukları kentle özdeşleşmiş az sayıdaki insanlardandır. Kars’ın tanıtımına çok değerli katkılar yapmışlardır.

Dr. Beşir Doster’in adının bir caddeye verilmesi, yayımlanan yüzlerce yazısızı üzerinden Kafkas Üniversitesince bir yüksek lisans çalışması yaptırılması hemşehrilerini, sevenlerini mutlu edecektir.

besir.jpg

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.