Dr. Sarkis Adam Yorumu
Ani’de Nefret Politikası Üretmek.
Türkiye’nin ikinci büyük muhalefet Partisinin düzenlediği Kars’ın Ani Manastırındaki eski Ermeni kilisesinde Cuma namazı kılmanın ve seçim kampanyasının o kutsal yerde başlatmasının anlamı, bence Ermenileri kızdırmaktan çok, iktidar Partisini hedef alan bir zihniyetin ürünü.
Parti, iktidar partisinin son zamanlarda ürettiği Ermeni politikasına, kamuoyunda “Ermenilere Karşı Nefret Üretme Politikası” ile muhalefet etmeye çalışmaktadır. Bu davranış aslında açıkça bir provokasyondur, hükümetin de demokrat ve eşitlikli davranışla buna izin vermesi, bu provokasyona meşruiyet kazandırmıştır.
Kutsal dini duyguları, siyaset sahnesine çekmek, o duyguları parti çıkarları doğrultusunda kullanmak, laik ve demokrat olduğunu iddia eden bir partinin politikasına, çağımızda ne derecede katkı sağlar diye düşünmek lazım. İslami değerleri, Hıristiyanlara karşı rencide ederek kullanmak, dinler arasında gerginlik, toplumda ise ırkçılık ve ayırımcılık yaratabilir. Hatta dikkat edilmediği takdirde uluslararası diplomatik krize bile sebebiyet verebilir. Bu tür girişimler ve zihniyet, çağdaş demokrasi anlayışıyla bağdaşamaz ve bu yüzden sert bir dille kınanmalıdır. Türkiye ve Ermenistan arasındaki tarihi sorunun çözümünü, çözümsüzlükte gören politika da, siyaset de dünya barışına olumlu bir katkı sağlayamaz.
9-10. yüzyılın Doğu Anadolu’sunun çok önemli bir kültür merkezi olan Kars kenti, aynı zamanda 961 yılına dek Ermeni Pakraduni Krallığının başşehri idi. 961 yılında kral Aşot’un isteği ile krallığın merkezi, Ortodoks Ermeniler Dini Merkezi (Gatoğıgosluk) ile birlikte Kars şehrinden Ani kentine taşınmış, Ani, Pakraduni Krallığının Başşehri olmuştur. Kral yeni başşehirde saraylar, manastırlar, kiliseler yaptırmaya karar verince, 989 tarihinde, depremden zarar gören Aya Sofya'nın kubbesini onaran zamanın en ünlü Ermeni Mimari Drtad’a “Ani” deki kiliseyi yaptırır(989-1001).
“Ani” katedrali 11. yüzyıl Ermeni mimarisinin bir şaheseridir: Çevresinde Ani katedralinin yanı sıra Havariler Kilisesi (Arakelotz), S.Gagik Kilisesi, Aziz Kirkor Lusavoric Kilisesi, Bakire Meryem Manastırı (Surp Maryam Asduadzatzın) gibi Ermeni mimarisin seçkin örneklerini barındıran şehir, resmi tarihte bu özellikleri ile anılmaz. Selçuklu, Arap dönemleri anlatılır ama burada, bu topraklarda yüzlerce yıl büyük bir Ermeni Krallığının ve medeniyetin yaşadığından söz edilmez. Ani harabelerinin, antik bir Ermeni yerleşim merkezi olduğu gizlenmeye çalışılır. Antik kente T.C Kültür Bakanlığının hazırladığı bölge tarihini tanıtıcı tabela, yazı, kitapçık ve broşürlerde Ermeni ismi, nedense geçmez, bölgenin ismi “ANİ” yerine “ANI” olarak kullanılır.
Karşılıklı sevgi ve saygı, hoşgörü, anlayış, kardeşlik ve komşularla sıfır problem amaçlanıyorsa, artık çağdaş ve güçlü Türkiye de, hiçbir topluluk, toplumun hiçbir kesimi veya gurubu asla rencide edilmemeli, dışlanmamalı ötekileştirilmemeli, hedef alınmamalı, incitilmemeli ve komşu devletlerle olan sorunlu ilişkiler de normalleşmelidir.
Ayırımcılık, Irkçılık, aşırı Milliyetçilik ve Faşist ideoloji, sert bir dille kınanmalı, insanlık suçu sayılmalı ve demokratik alanda asla yer bulmamalıdır.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.