Söz konusu Proje kapsamında Kars’ta tek uygulama yapılan Sarıkamış Şehit Taner Baran YİBO öğrencilerinden 235’inin zararlı ve istenmeyen davranışlardan kurtulduğu bildirildi.

Sarıkamış Şehit Taner Baran YİBO’da görev yapan 11 öğretmen iki aylık süre içerisinde uyguladıkları program ile toplam 250 öğrenciden 235 öğrenciyi istenmeyen, zararlı alışkanlıklarından vazgeçirdiler. Okulda proje koordinatörlüğünü yürüten Sibel Girgin, Nermin Çiloğlu ve 11 öğretmen, kitap okumayan, küfür eden, tırnaklarını yiyen ve benzeri kötü alışkanlıkları olan, yaşları 12–15 arası ilköğretim 2. kademe öğrencilerinden 235’inin uygulanan proje ile kötü alışkanlılarından vazgeçirmeyi başardı.

Halk Eğitim Merkezi Salonu’nda düzenlenen törene, Kaymakam Erdoğan Turan Ermiş, İlçe Milli Eğitim Müdürü Bülent Dağdelen, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürleri Yener Kamiloğlu, Süleyman Ömeroğulları, Şehit Taner Baran YİBO Müdürü Yener Şahan, Proje Yazarı ve Genel Koordinatörü Mehmet Alkan, okul müdürleri, öğretmen ve öğrenciler ile çok sayıda veli katıldı.

Cumhuriyetimizin Kurucusu Başöğretmen, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Silah Arkadaşları, tüm şehitlerimiz ve ebediyete intikal etmiş Türk Milli Eğitimine emeği geçenlerin manevi huzurlarında bir dakikalık saygı duruşunun ardından törene katılanlar hep birlikte büyük bir coşkuyla müzik öğretmeni Eda Koca eşliğinde İstiklal Marşımızı okudu.

Gençlerin istenmeyen ve zararlı davranışlardan kurtulmaları ve ideal insan karakteri ve davranışları kazandırmak için gerçekleştirilen Faydalı İnsan Projesi ödül töreninin açılış konuşmasını yapan Şehit Taner Baran YİBO Müdür Yrd. Aysel Filiz, Okullarında sosyal ve kültürel alanlarda gerekli çabayı gösterdiklerini ve bu çabanın bir ürünü de ‘Faydalı İnsan Projesi’ olduğunu söyleyerek, “Faydalı insan projesine; 2010-2011 eğitim-öğretim yılında okulumuz bölgede ilimizi temsilen uygulama okulu olarak katılmış ve öğrencilerimiz açısından önemli kazanımlar elde edilmiştir. Bu proje kapsamında ailelerimizin çocukları ile ilgili kötü arkadaş kaygısını ortadan kaldırmakla kalmayıp, aynı zamanda iyi arkadaşını da bulmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.

Ardından küçük itiraflarla yola çıkıp büyük adımlar atan ve bu adımlarla dünyayı günden güne ‘gül bahçesi’ne çevirme amacını hedefleyen ‘Faydalı İnsan Projesi’ Yazarı ve Genel Koordinatörü Mehmet Akman bir konuşma yaptı.

Akman, “Bizim Kars’ta benim bildiğim hiçbir akrabam yok. Sadece sizler için geldik. Şuana kadar belki 200 konferansa katılma şansım oldu. Birçok ulusal TV de açık oturumlarımız oldu. Ben sizlerin karşısında heyecanlandığım kadar, o ulusal TV’lerin hiç birinde heyecanlanmıyorum. Sizinle olmak ne kadar güzel bir şey. Öncelikle unutmadan hemen şunu belirteyim, Türkiye genelinde ve Avrupa da uygulanan, Türkiye’nin ulusal ve uluslararası gönüllü tek eğitim projesi olan Faydalı İnsan Projesi’nin Kars ilini temsil eden gül bahçeleri burada. Bunu ispat ettiniz. Küçücük boylarınızla, küçücük yaşlarınızla öyle büyük bir şeye imza attınız ki, bunu koca koca insanlar, baba yiğit insanlar o imzayı atmayı bazen pek beceremiyorlar. Çünkü bir başkasını bir müsabakada yenene güçlü derler. Fakat kendiyle mücadele edip galibiyeti elde edene kudretli derler. Siz ikincisini başardınız. Ben o açıdan öncelikle resmi destek veren, sayın değerli Kaymakamımız, İlçe Milli Eğitim Müdürümüz başta olmak üzere, okul müdürümüz, proje okul temsilcisi Sibel hanım, projede yer alan çok kıymetli meslektaşlarımız ve öğretmenlerimiz, destek veren velilerimize yürekten teşekkür ediyorum” dedi.

“Faydalı İnsan Projesi nedir? Çok kısa bir şekilde belirtmek istiyorum” diyen Akman, şöyle konuştu:

“Neden faydalı insan projesi gündeme geldi. Şimdi hem Türkiye’de malumunuz daha sonra Avrupa da ve Dünya’nın diğer ülkelerinde, Uzakdoğu da, Asya da artık istenmeyen davranışlar, insanların, bireylerin ve toplumların canını acıtacak boyuta geldi. Acizane uzun yıllar idarecilik yaptım. Proje koordinasyon başkanlıkları yaptım. Avrupa’nın birçok ülkesine gittiğimde, insanların canlarının bizden çok daha fazla acıdığını gördüm. Orda bir şey daha gördüm. Medetin Türkiye’den beklendiğini gördüm. Medet sizlerden bekleniyor. Çünkü tarih bunu dünya ya bu şekilde anlatmış. Örneğin biz insanlarımızı kitap okumaya teşvik ederken, Japonya’da bir kişi yılda 25 kitap okuyor, Fransa’da 7 kitap okuyor, bizde ise 6 kişi yılda bir kitap okuyor derken, Yavuz Sultan Selim’in seferlerine çıktığında kitaplarını katırlarla taşıttığını kaç tane öğrencimiz biliyor.

Evet ama bunu dünya milletleri biliyor. O açıdan ümit bizden bekleniyor. Faydalı insan projesi belki de eğitim kurumlarımızda en büyük farkı şuradan getirdi. Tabii ki eğitim kurumlarımızda disiplin kurullarımız var, olur kurullarımız var elbette ki idarecilerimiz var, psikolojik danışmanlarımız var. Fakat bunlar çok lokal. Heyecan kavramını şuana kadar kitlesel hale getiremedik. Ben defalarca bunu sayın bakanımızla da paylaştım. Şimdi birincisi gönüllülük esası olacak. İkincisi heyecan olacak. Üçüncüsü dayanışma olacak. Dördüncüsü ilgi olacak. Beşincisi kilitlenme olacak. Kol kola girilecek ve aynı şarkıyı eğitim kurumlarımız bütün dünya ya söyleme pozisyonuna mutlaka gelecek. Halkın bütün katmanlarına ve kılcal damarlarına inelim ki, tabiri caizse medenileşme çalışması yani her bir bireyin bireysel sorumluluk, toplumsal sorumluluk kazanması, nerede bir sıkıntı varsa ben bunun çözümünde varım demesi.

İşte bu bireyleri oluşturmak ve bu toplumu oluşturmak ve bütün dünyaya evrensel reçete olarak sunmak arzusu faydalı insan projesi. Tabi faydalı insan projesi bir ilde başladı. Daha doğrusu bir okulda başladı. Daha sonra iki, üç il oldu. Daha sonra 4 yıl tercili olarak 21 İl’de uygulandı. Şuan da 21 İl’de uygulanmış durumda. 34 İlimizin Valileri müracaat etmişti. Kars ilimizin projesi girmesi biraz daha farklı oldu. İşin açıkçası kaderin bizi bir araya getirmesi gerçekten çok anlamlı oldu. Ta buraya kadar hiç yorulmadan, sıkılmadan heyecanla geldik. Faydalı insan projesi birçok dünya ödüllerini aldı. Bu yılda Zile Üniversitesi’nden yılın ödülünü aldı. 2010 İstanbul Kültür Başkenti çalışmalarına giden formatta tek proje oldu. Emniyet Genel Müdürlüğümüz bütün Polis Meslek Yüksek Okulları’na olur çalışması diye bir yazı yazdı. İlköğretim, ortaöğretim, kolejler, Polis meslek yüksek okulları bunların tümünde illerden örnek okullar alınarak uygulandı.

Gazi Üniversitesi’nden ve cezaevlerinden müracaatlar var. İki yıldır da ulusal törenimizi yapıyoruz. Bundan birkaç gün önce Kayseri’de ödül törenindeydik. Daha sonra oradan Nevşehir’e geçtik. Oradan Gaziantep’e oradan İstanbul’a ödül törenine gittik. Gittiğimiz yerlerde sağ olsunlar sayın valilerimiz, mülki amirlerimiz, belediye başkanlarımız, halkımız öyle bir heyecanla bir araya geliyoruz ki. Evet öyle kitlesel hale geldi. İnşallah dünya ya bu iyilik hareketini hep birlikte hediye edeceğiz diye düşünüyorum. Kitabı yazılıyor. Sinema filmi hazırlıkları var. On dizi hazırlıkları var kısa sürede inşallah Türkiye’de ve Avrupa’da İngilizce alt yazılı olarak hayat hikayenizi sinema filmi olarak izleyeceksiniz. Tabi bu okulumuz Kars’ımızın temsilcisi oldu. İkinci belgeselimize okulumuzu ve ilçemizi aldık. İnşallah bu okulumuzun terini bütün dünya ya rom model olarak sunacağımızdan emin olabilirsiniz. Sizin bu çalışmanızdan birçok çocuğumuz faydalanarak daha faydalı insanlar haline gelecektir diye düşünüyorum.

Geçen gün ulusal törenimiz vardı. Sayın Bakanımız, Milletvekillerimiz, kamuoyu tümüyle gelmişlerdi. Özellikle burayı katılımcılarımızın altını çizerek bilmelerini arzu ediyorum. Türkiye’nin dört bir tarafından gelen öğrencilerimiz, okul müdürlerimiz, psikolojik danışmanlarımız her birinin ayrı hikayesi oluştu.

Tabi bu çözüm hikayelerini biz bütün dünya ya sunacağız. Şimdi Faydalı İnsan Projesi’yle ilgili iki hatıramla bu anlatacaklarımı birleştirip daha sonra sizden müsaade isteyeceğim. Günün birinde bir öğrencimiz, bir bürokratın çocuğu o da faydalı insan projesi’ne katılmış. Faydalı insan projesi’ne katılma nedeni; sigaranın çok ötesinde bir şey içiyordu. Öyle bir duruma geldi ki, artık sigara ve o bahsettiğim uyuşturucuyu içmiyordu. Daha sonra dışarıda kurmuş olduğu çeteyi de dağıttı. Günün birinde Gaziantep’te, yolun ortasında belediye otobüsünün arkasından giderken birden heyecanlanarak, yakasındaki logoyu çıkarıp birden aynı anda zıplayarak otobüsün arkasına yapıştırıp, ben kurtuldum sende kurtul diyerek bütün o mahalin dikkatini çekmişti.

O anda yanındaki arkadaşı o heyecanlı anı resimlemişti. Biz daha sonra sorduk. Neden bu kadar heyecanlandın. Hocam demişti, o içtiğim şey beni öyle bir kemiriyordu ki, bir Allah biliyordu, bir ben biliyordum, birde üç-dört arkadaşım biliyordu. Benim babam çok önemli bir yerde görev yapıyor. O bile bilmiyordu. Ben kurtulunca belki otobüsünde bir derdi vardır diye düşündüm. Belki onu tetikler diye yapıştırdım. Daha sonra sayın Valimizin de katıldığı bir programda bu çocuğumuza Cumhuriyet altını sunduk. Ben almayacağım dedi. Yavrum neden almıyorsun, sayın valimiz orda durmuş, benim gözlerime bakıyor. Cevabı çok anlamlıdır. Onun için paylaşmak istedim. Ben ödülümü aldım hocam dedi. Ben bunu Şehitler Derneği’ne bağışlayacağım. Bakın daha önce çete reisi olan bir çocuk, ne hale geldi. Biz o çocuğumuzu aldık, Şehitler Derneği’ne gittik. Şehitler Derneği’nde şehitlerin babaları toplanmıştı ve o derneğin başkanı da oradaydı.

Çocuğumuzun hikayesini dinleyince, dernek başkanı gözyaşı dökmeye başladı. Bana anlamlı bir şekilde dönerek, hocam öncelikle sizi hem çok seviyorum, hem de sevmiyorum dedi. Çok sevdiğinizi anladım dedim, benim de gözlerim yaşardı, niçin sevmediğinizi öğrenmek istiyorum. Eğer gerçekten bir kırık, dökük tarafımız var ise ki olabilir insanız düzelteyim dedim. Hocam bak dedi. Şurada ki çocuk benim çocuğum. Eğer bu çocuk eski halinde kalsaydı, belki askerde benim komşu çocuğumu öldürecekti. Ama şimdi cumhuriyet altınını getirmiş bize bağışlıyor. Ama daha önce bu çocuk kurtarılmış olsaydı, eğitimciler olarak bu projeyi yapsaydınız belki benim çocuğum da yaşıyor olabilirdi. Orada şehit babalarının bir ağlayışı var. Evet gönüllü harekette heyecanlı olmak ve devletin bütün kurumlarının destek vermesi, eğitim sendikalarının destek vermesi, işte kaymakamımız, ilçe mili eğitim müdürümüz, velilerimiz burada.

Biz bunları çok özledik. Bir konsensüsü çok özledik. Çok kritik dönemlerden geçiyoruz. O açıdan devlet, millet bunun elbette ki altında esnafından tutun, akademisyeninden tutun bu tür projelerle bir araya geleceğiz. İletişim ve bilişim çağının doruk noktalarında olan bu çağımızda ülkeler projeler ile yıkılıyor. Projeler ile elbette ki ayağa kalkıyor. Buna benzer çok hatıralarımız var ama ben çok fazla uzatmak istemiyorum. Binlerce kilometreden sizlerle paylaşmak için gelip burada olduk. Ben tekrar başta İlçe Kaymakamımıza, İlçe Milli Eğitim Müdürümüze, kurum müdürlerimize, bu yüreği ortaya koyan güzel öğretmenlerimize, öğrencilerimize destek veren herkese ayrı ayrı en derin saygı ve sevgilerimi sunarak, Gaziantep’te ve Türkiye’nin diğer tarafında projenin içinde gönüllü olan herkesin kapılarının size açık olduğunu belirtir saygı ve sevgilerimi sunarım.”

Kaymakam Erdoğan Turan Ermiş işe şunları söyledi:

“Her hangi bir zorlama olmadan gönüllü olarak, buraya gelmiş olmanız bizi son derece memnun etti. Günümüzde en büyük sorunumuz eğitim. Bunu artık hepimiz kabul ediyoruz. Bütün problemlerin ana kaynağı eğitimdir. Eğitim niçin var. Şimdi sizlere sorduğum zaman niçin okula gidiyorsunuz. Niçin kitap okuyorsunuz dediğimde, birçoğunuz bana şunu diyeceksiniz. Doktor olmak, Avukat olmak, Öğretmen olmak, Kaymakam olmak vs. ben bunların hiç birinin doğru olmadığını düşünüyorum. Sebebi şu; eğitimin temel amacı iyi insan olmaktır. Önce iyi insan olmalıyız. İyi insan nedir, faydalı insan. İyi insan nedir diye siz öğrencilere sorduğum zaman, 20 tane, 30 tane özeli sayacaksınız. Mesela eğitim, kitap okuyan, paylaşmayı seven, yardımsever, çevresini temiz tutan, komşularına ve çevresindekilere iyi davranan diyeceksiniz. Hayvanları, bitkileri seven diyeceksiniz. Olumsuz davranışlarda bulunmayan diyeceksiniz vs. bunlar birkaç örnek. Bu özelliklerin alınması temelde ailede başlıyor.

Daha sonra mahalle, okul ve arkadaşlar. Ama en önemli unsur nedir diye sorarsanız, benim kanaatim birinci aile, ikinci arkadaş, üçüncüsü okul ve çevredir” dedi. Faydalı İnsan Projesi’nde en önemli hususun gönüllük esası olduğunu belirten Ermiş, “İnsan kime örnek olabilir, kimi değiştirebilir. Başkasını değiştirmek çok zordur. İnsan kendi eşini bile değiştiremiyor. Değiştirse değiştirse ancak kendini değiştirir. Ben psikologlardan şunu öğrendim; bir insanda davranış değişikliği yapmak, bir danışman eşliğinde 6 aylık bir süreyi gerektiriyor. Bir söz vardır biliyorsunuz bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim. Bu niçin söylenmiş biliyor musunuz, atalarımız bunu niçin söylemiş. Çünkü insanın en çok örnek aldığı kişiler demek ki arkadaşları. Arkadaşlarımız iyi olurlarsa, iyi davranış sergilerlerse bizde iyi davranış sergiliyoruz. Kötü davranış sergileyen arkadaşlarla beraber olursak, ya onlar bize benziyor yada biz onlara benziyoruz yada ortayı buluyoruz. Projede arkadaştan öğrenme metodu olması projenin kalitesini gösteriyor. Ben bu konularda İlçe Kaymakamı olarak kafa yoran, eğitime destek olan bir insanım.

Arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. Yani Gaziantep’te bu meşaleyi yakmışlar, şimdi bütün Türkiye’ye belki ileride tüm dünya ülkelerine örnek olacak şekilde meşaleyi taşıyorlar. Benim teklifim şu, Sarıkamış’ın bütün okullarında bu projeyi uygulayabiliriz. Biz elimizden gelen her türlü desteği sağlayacağız. Diğer taraftan bu projeye katılan okulları, öğrencileri ilçemizde ağırlamaktan son derece mutlu oluruz. Çünkü misafir edecek hem öğretmenevimiz var, hem 60 yatak kapasiteli Turizm Otelcilik Meslek Lisemiz var, hem kamuya ait diğer misafirhanelerimiz var. Hem gelen arkadaşlarımız Sarıkamış’ı görmüş olurlar. Sarıkamış’taki kayak merkezi olsun, Sarıkamış Şehitleri olsun, kendi tarih ve coğrafyalarını görmüş olurlar. Buda diğer okullarla kardeşliğimizi pekiştirecektir. Tabi iyi insan diyoruz. Faydalı insan diyoruz. İnsanın değeri katma değeridir. Hani başta dedim ya, iyi insan olmak doktor, kaymakam, öğretmen, avukat olmak değil iyi bir insan; iyi bir anne, iyi bir baba, iyi bir arkadaş, iyi bir kardeş, iyi bir çocuk olmak iyi insan olmaktır. Eğitimin temel amacı budur. Ama iyi insan meslek sahibi olursa, daha faydalı olma şansına sahip olur. Mesela iyi insan olursunuz, doktor olursunuz, avukat, kaymakam, öğretmen olursunuz başka insanları etkileme şansınız daha fazla olur. O açıdan meslek önemli.

Kaymakam olarak okullarımızı gezerken öncelikle hiç atlamadığım bir yer vardır. Neredir biliyor musunuz, tuvaletleriniz. Ama öğretmen tuvaletleri değil, öğrenci tuvaletleri. Sevgili çocuklarımız eğitimin temeli temizlik. Çevreyi temiz tutmak. Size birkaç tane somut örnek vereceğim biraz önce Mehmet beyin bahsettiği gibi. Bir gün bundan önce çalıştığım bir ilçenin pastanesinde pastane sahibiyle oturuyoruz. O ilçede yurt dışından gelen çoktu. Genelde Almanya’dan geliyorlardı. Tabi yaz tatilinde çocuklarıyla geliyorlardı. Bana aynen şunu anlatmıştı. Kaymakam bey bizim öğrencimizle yurtdışından, Almanya’dan gelen öğrencinin farkını hemen anlıyorum dedi. Nasıl dedim. Dedi ki, dışarıdan gelen öğrenci dondurma aldıktan sonra çöp kutusu arıyor.

Bizim öğrenci de dondurmayı yalıyor ve çöpü hemen atıyor dedi. Ben çok utanmış, mahcup olmuştum. Duyarlılık konusunda bir örnek vereceğim size, Almanya’da bir gün araba kullanıyorum diyor. Arkadan bir araba sürekli bana korna çalıyor. Yani önce bana yaptığını anlayamadım diyor. Sonra beni takip ettiğini anlayınca, sağa çektim durdum diyor. Almanca olarak buyurum dedim diyor, arkadaki şoför şunu diyor; neden o beyaz çizgilere basarak gidiyorsun. O hangi parayla yapılıyor biliyor musun diyor. Kimin vergileriyle. Yani yoldaki sollama çizgileri vardır ya, lastikle o çizgilerin üstünde gitmek o boyaların çabuk kazınmasına sebep oluyor. Daha çok sık sık boyanması gerekiyor. Düşünün insanların neler düşündüğünü. Yani orada da toplumda bir arada yaşayan insanlar birbirlerine örnek oluyorlar. Her şeyi devlete bırakmıyorlar. Faydalı İnsan Projesi de, okulda birbirinize örnek olma adına çok güzel bir proje. İnşallah bu projeyi daha da genişletmek suretiyle Sarıkamış İlçemizde hepimiz faydalı örnek insan oluruz düşüncesiyle ümid ediyorum. Emeği geçen tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.”

Konuşmaların ardından öğrenciler hazırladıkları etkinlikleri sundu.

Müzik öğretmeni Eda Koca eşliğinde Okul öğrencilerinin hazırlamış olduğu Türk Halk Müziği korosu katılımcılara mini konser verdi.

İlçe Milli Eğitim Müdürü Bülent Dağdelen ve Proje genel koordinatörü Mehmet Akman, Faydalı İnsan Projesi komisyon üyesi öğretmenlere belgelerini verdi ve öğretmenler duygularını paylaştılar.

Daha sonra projeye katılarak başarı gösteren ve olumsuz alışkanlıklardan kurtulan öğrenciler Kaymakam Ermiş tarafından başarı belgesi ve çeşitli hediyelerle ödüllendirildiler.

Program, Protokol ve komisyon üyelerinin topluca hatıra fotoğrafı çektirmeleriyle sona erdi.