1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Gençlere Yönelik Cinsel Sağlık Eğitimi
Gençlere Yönelik Cinsel Sağlık Eğitimi

Gençlere Yönelik Cinsel Sağlık Eğitimi

Kars İl Sağlık Müdürlüğü AÇSAP Şube Müdürü Dr. Demet İmamoğlu ve AÇSAP şube çalışanları tarafından sahada görev yapan 13 sağlık çalışanına, “Gençlere Yönelik Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı” konulu hizmetiçi eğitim verildi.

A+A-

3 gün süren eğitim programının ardından düzenlenen törenle, sağlık çalışanlarına katılım belgeleri dağıtıldı. İlerleyen periyotlarda tamamlanacak 5 modülün sonunda ise katılımcıların sertifika almaya hak kazanacakları belirtildi.

AÇSAP Şube Müdürü Dr. Demet İmamoğlu, gençlerin toplam nüfus içindeki payının yüksek olması nedeniyle daha fazla önemsenmesi gereken bir kesim olduğuna dikkat çekti.

İmamoğlu, “Ülkemizde her 5 kişiden biri genç olarak nitelendiriliyor. Bu da gençlerin toplam nüfus içinde yüzde 20’nin üzerinde bir paya sahip olduğunu gösteriyor. Böylesine büyük paya sahip bir kitlenin fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve değişimlerini göz ardı etmek imkansız. İşte gençlerin yaşadığı tüm bu değişimlere kulak verilmesi ve gerek aileler gerekse sağlık çalışanları tarafından olası problemlerin önemsenmesi ve önlenmesi sağlıklı gelecek nesiller yetiştirmemiz açısından büyük önem taşıyor. Biz de bunun bilincindeyiz ve gerek Bakanlığımız gerekse Müdürlüğümüz olarak adolesan ve genç eğitimine çok önem veriyoruz. Neticede yaptığımız bu eğitimlerle; ailelere doğru bilgilerin aktarılarak gençlerimizin daha iyi anlaşıldığı, özelliklerinin tanındığı sağlıklı bir ergenlik dönemi geçirmeleri ve ardından sağlıklı bir yetişkin olmalarına katkıda bulunuyoruz.” dedi.

Eğitim kapsamında, adolesan dönemde fiziksel ve cinsel gelişimden, gençlerle iletişime ve danışmanlığa kadar geniş bir bölümün derinlemesine ele alındığını belirten AÇSAP Şube Müdürü Dr. İmamoğlu, “Gençlere Yönelik Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı (CS/ÜS) konusu hayatın içinden, güncelliğini asla yitirmeyen, herkesin çok iyi bildiğini sandığı ancak istatistiklerin de gösterdiği gibi büyük bir çoğunluğun eksik ya da yanlış bilgilere sahip olduğu bir konu. İşte biz de bu bilgilere aydınlık getirerek, başta sağlık çalışanlarımızın farkındalığını sağlamayı, bu konunun önemine dikkat çekmeyi ve sonuç olarak sağlık çalışanlarımız kanalıyla adolesanlarımızı, gençlerimizi ve aileleri doğru yönlendirmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.

Çocukluktan ergenlik dönemine geçiş olarak tanımlanan adolesan dönemle karakterize bazı gelişim özelliklerinin aileler tarafından bilinmesinin çocuğun gelişiminin seyri konusunda bilgi verebileceğini belirten Dr. Demet İmamoğlu, “Adolesan dönemde fiziksel ve cinsel olarak hızlı bir büyüme ve gelişme söz konusudur. Fakat gelişmenin başlama yaşı genetik, çevre faktörleri ve kişilerarası farklılıklara bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle bazı çocuklar daha erken gelişim ve büyüme gösterirken, bazı çocukların bu süreci daha geç yaşamaları normaldir. Bazen bazı aileler benim oğlum kız yaşıtlarına göre daha kısa ya da gelişimi daha zayıf diyebilirler. Bunun temel nedeni, kız ve erkeklerin vücut boyutlarında ve şeklinde yaşanan değişikliklerin birbirinden farklı hızda ve zamanda olmasıdır. Bu dönemde eller ve ayaklar en önce büyür, daha sonra kol ve bacaklar ve en olarak kalça ve göğüsler büyür. Bu nedenle de sakarlıklar fazla yaşanır. Bu durum gençlerin aklının beş karış havada olmasına değil, büyümenin değişik organlarda farklılık göstermesine yorulmalıdır.” dedi.

Adolesan dönemde bir gencin, çocukluk dönemine göre daha büyük sayılmakla birlikte, halen erişkin desteğine gereksinim duyduğunu hatırlatan Dr. İmamoğlu, gençlerin yaşadığı bocalamayı şöyle anlattı:

“Hepimiz gençlik döneminde ‘Sen çocuksun yapamazsın, edemezsin, gidemezsin’ ya da ‘Kocaman adam oldun hala niye bunu yapıyorsun’ gibi cümleleri duymuşuzdur. Ancak tüm bu cümleler gencin bu dönemi bocalayarak geçirmesine ve kendini tam olarak tanımlayamamasına neden oluyor. Ailelerin bu dönemde gence ne çok büyükmüş gibi sorumluluk yüklemesi, ne de çocukmuş gibi onu devre dışı bırakması doğru değil. Mesela gençlerin iyimser ve meraklı olan yapıları, olayların hemen ardından ümitsizlik ve depresyon duygularına dönüşebiliyor. Ya da gençlik döneminde olan değişiklikler onların gereksinimlerinin de değişmesine neden olabiliyor. İşte bu nedenle aileler sıkça benim çocuğum çok değişti, çok dengesizleşti diyebiliyorlar. Fakat tüm bu değişikliklerin normal olduğunun bilinmesi gerekiyor. Bu noktada aileleri uyarmam gereken nokta, adolesan ve gençlik döneminde ailelerin doğru rehberlik yaparak, uzmanlardan yardım alarak çocuklarının sağlıklı bir dönem geçirmelerine ve sağlıklı birer vatandaş olmalarına yardımcı olmaları. Unutmayalım ki çocuklarımız geleceğimiz…”

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.