Gerçekleri Saptırıyorlar
Sözde Ermeni Soykırımı’ iddialarının adeta ayyuka çıkarıldığı tarih olan 24 Nisan, batılı birçok ülkenin Türkiye aleyhinde yürüttüğü karalama kampanyalarına, bu yıl da sahne oldu.
Tehcir Kanunu’nu gündeme getirerek, Türkiye’ye her yıl 24 Nisan günü “soykırım” iftirası atan batılı devletler, 1915 yılında asıl yaşananları ve tarihi gerçekleri saptırmaya yine devam ediyorlar.
TEHCİR YASASI
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi ve Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMED) Başkanı Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Tehcir Kanunu'nun kesinlikle “katliam ve soykırım yasası” olmadığını belirterek, söz konusu yasayla devletin vatandaşının canını, malını ve namusunu korumaya çalıştığına dikkat çekti. Osmanlı Devleti’nde cephe gerisini güvenlik altına almak adına göçe tabi tutulan Ermenilerin soykırıma uğratıldıkları iddiasının, her yıl olduğu gibi, bu yıl 24 Nisan’da da gündeme geldiğini kaydeden Yrd. Doç. Dr Savaş Eğilmez, “Ermeni çeteleri, cephe gerisinde birçok katliamı gerçekleştirdiklerinden dolayı bölgede yaşayan Ermeniler göçe tabi tutulmuştur. O dönemde Osmanlı Devleti’nde yaşayan 1 milyon 300 bin kadar Ermeni vatandaşı bulunmaktaydı. Tehcir sırasında ise, zamanın şartlarıyla salgın hastalıkları ve çete saldırıları sonucu 20 bin civarında Ermeni hayatını kaybetmiştir. O günün şartlarında Osmanlı ordusundaki askerlerin yüzde 50’sinin salgın hastalılar sebebiyle şehit düştüğü göz önünde bulundurulursa, tehcir sırasındaki kayıp sayısı, tam tersine sevinilecek kadar iyi bir sayıdır.” dedi.
DİASPORA’NIN ASIL AMACI
Eğilmez, soykırım meselesinde 3 milyon kişinin öldüğünü iddia eden Diaspora’nın, olayı kendisinin de abarttığını görerek, bu sayıyı önce 1 milyona, daha sonra da 650 bin kişiye kadar düşürdüğünü belirterek, “Diaspora’nın esas amacı 4T (tanıma, tanıtma, tazminat, toprak) olduğu açıkça ortadadır. Soykırım iddiaları ile bu amaçlarına ulaşmak isteyen Diaspora, yoğun bir propaganda çalışması yürütmektedir. Bu propagandalarla gençlerin kafasına ‘acaba oldu mu?’ sorusunu yerleştirme amacındadır.” diye konuştu.
Osmanlı Devleti tarafından 1919 Paris Konferansı’na belgeleriyle sunulan raporda, 519 bin Müslüman halkın Ermeniler tarafından katledildiğinin belirtildiğine dikkati çeken Yrd. Doç. Eğilmez, burada mağdur olan tarafın Türk insanı olduğunun anlaşıldığını dile getirdi. Tehcir Kanunu’nun da, Van'da Ermeniler tarafından 10 bin kişinin katledilmesi sonucu çıkartıldığına işaret eden Eğilmez, “Osmanlı Devleti, bu olay üzerine siyasi ve askeri tedbirler almıştı. Bu kapsamda Taşnak, Hınçak, Ramgavar ve Veragöz gibi Ermeni cemiyetler kapatılıyor ve yöneticileri de tutuklanıyor. Buna rağmen Anadolu'nun muhtelif yerlerinde Ermeni çetelerinin Müslüman ahaliyi katletmelerine devam etmesi üzerine 27 Nisan 1915 yılında Tehcir Kanunu çıkartılıyor ve 30 Mayıs 1915'te Tehcir Kanunu resmen yürürlüğe konuyor.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.