Göçün 50 yıllık kalesi Duisburg
Duisburg'da 2009'dan beri Belediye Başkanlığı yapan Kars kökenli Erkan Kocalar (42) yerli ve göçmen tüm Duisburgluların sevgisini kazanmış bir yönetici...
Tuncay YILDIRIM / DUİSBURG
Göçün 50 yıllık kalesi Duisburg Türk iş göçünün önemli merkezlerinden, sanayi kenti Duisburg Türklerle daha da zenginleşti. 50 yılda kente bir çok değer kazandıran Türkler, Duisburg'un artık vazgeçilmezi oldu. Aralarından belediye başkanını bile çıkaran Duisburglu Türkler, kentin sosyoekonomik yapısına da damgasını vuruyor.
Almanya'da maden ve ağır metalleriyle ünlü Ruhr Bölgesi, 50'inci yılını kutladığımız Türk iş gücü göçünün de en uğrak noktalarından biri oldu. İş gücü anlaşmasının imzalandığı tarihten sonra Ruhr Bölgesi'nin can damarı Duisburg kentinde hızlı bir göç başladı.
Anlaşmanın imzalanmasından altı yıl önce, 1955'de Duisburg'da sadece 10 Türk yaşarken, anlaşmanın imzalandığı 1961'de bu rakam hızla binleri aştı. Duisburg Belediyesi'nin verilerine göre 1965'de kentteki Türk sayısı 3 bin 688 oldu. 1970'lerde çoğu bekar yurtlarında kalan 9 bin 644 Türk işçisi "Aile birleşimi" çerçevesinde eş ve çocuklarını da yanlarına aldırınca 1975'de Türklerin sayısı 34 bin 145'e çıktı.
Alman vatandaşlığı sayıyı düşürdü İş olanaklarının artması bölgeyi Türkler için bir cazibe merkezi haline getirdi. Duisburg'daki Türk nüfusu da bu duruma paralel olarak hızla arttı. Bu artış Alman vatandaşlığına geçiş kampanyalarının zirve yaptığı 1990'ların ortasına dek sürdü. 1996'da Türk sayısı 52 bin 971 olarak belirlendi. Bundan sonra Türkler arasında Alman vatandaşlığına geçişler artınca bu durum rakamlara da yansıdı ve hızlı bir düşüş kaydedildi. Vatandaşlığın yanında teknolojinin hızlı gelişimi, robotların işçilerin yerini alması, madenlerin kapatılması gibi etkenler de eklenince Türk sayısı 2010'da 38 bin 924'e geriledi. Ancak Duisburg'da resmi olmayan rakamlara göre Türk kökenlilerin sayısının 80 bin civarında olduğu söyleniyor.
Hemşeri dernekleri yaygın 500 bin nüfuslu Duisburg göçmen zengini bir kent. Nüfusun neredeyse yüzde 20'sini Türkler oluşturuyor. Kentte Türklerin dışında pek çok ulus yaşıyor. Ancak sayılarının getirdiği avantajdan dolayı en çok örgütlenen de Türkler olmuş. Kentte Türkler 20 dolayında hemşeri derneği kurmuşlar. 50'den fazla dini, kültür ve sosyal dernek de cabası. Lokalleri olan, düzenli toplantı ve etkinlikler düzenleyen bu dernekler göç tarihi boyunca gelişmiş, sadece hemşeri bağlarıyla değil, aynı zamanda Duisburgluluk ekseninde de faaliyetlere geçmişler.
GÖÇMEN İŞÇİ ÇOCUĞU BELEDİYE BAŞKANI OLDU
Duisburg'da 2009'dan beri Belediye Başkanlığı yapan Kars kökenli Erkan Kocalar (42) yerli ve göçmen tüm Duisburgluların sevgisini kazanmış bir yönetici. Kocalar'ın babası Nazım Kocalar 1973'de Duisburg'a gelerek Thyssen fabrikasında çalışmaya başlamış. Şu anda annesi Zeliha hanım ile birlikte emekliliğin keyfini sürüyorlar.
Sol Parti'li belediye başkanı Erkan Kocalar, uzun yıllar işçi temsilciliği ve sendikalarda görev yaptıktan sonra SPD ve Sol Parti'de siyasi çalışmalarda bulundu. Son seçimlerde diğer partilerin de desteğiyle belediye başkanı seçildi. Kentte, göçmenlere yakınlığıyla tanınan anakent belediye başkanı Hıristiyan Demokrat Adolf Sauerland'ın dışında partilerin birer belediye başkanı var. Erkan Kocalar da üç belediye başkanından biri.
GÖÇE YABANCI DEĞİLİZ
Bir göçmen işçi ailesinin çocuğu olarak büyüdüğünü söyleyen Erkan Kocalar, Duisburg'un Türk işçi göçü tarihinde önemli bir konumu bulunduğunu vurguluyor. Kocalar'a göre 50 yıllık süreçte Türkler Duisburglulara, Duisburglular da Türklere çok şey öğretmişler. Duisburg'un çok eski yıllardan beri göç alan bir yapısı bulunduğunu belirten Kocalar, "Duisburg göçe yabancı bir kent değil. 1800'lerin sonunda Polonyalı göçmenleri kabul etmiş. Daha sonra Hollandalılar gelmiş. Sanayi devriminin getirdiği iş bolluğu 1930'larda Duisburg'u kalkındırmış. Tam bir sanayi patlaması yaşanmış. Demir çelik, maden ocakları kentin nüfusunu artırmış iş ve dış göçü beslemiş" dedi.
DUİSBURG'UN İLK TÜRKLERİ OSMANLIYDI
1961'de Türkiye ile imzalanan iş gücü göçü anlaşmasından sonra kentin, kapılarını Türklere de açtığını söyleyen Kocalar, "Araştırmalarımıza göre Duisburg'a ilk Türkler Osmanlı zamanında gelmişler. 1915'lerde çekilen fotoğraflarda Osmanlı kıyafetli, fesli Türk gençleri fabrika önlerinde görünüyor. Elimizdeki belgelere göre ilk Türkler 1939'da kayda geçmiş. O zaman 4 Türk varmış. Ancak isimlerini bilemiyoruz. Kesin olmamakla birlikte onların terzi olabileceğini tahmin ediyoruz. Çünkü o dönemde Türk terzileri çok meşhurmuş.
Anlaşmadan sonra Türkler akın akın kentimize gelmişler, kentin sosyoekonomik yapısında önemli rol oynamaya başlamışlar. Demir çelik ve maden sektöründe çalışmışlar, daha sonra ailelerini de beraberlerinde getirerek, kalıcı bir hale dönüşmüşler. Şimdi ölüm ve doğum sayıları açısından göçmenler bir denge konumunda. Göçmenler olmasa Duisburg nüfus bakımından ciddi sıkıntılara girecektir" diye konuştu.
İŞÇİ ÖRGÜTLENMELERİ BURADA ALEVLENDİ
Duisburg'da ağır metal koşullarında çalışan Türk işçilerinin örgütlenme ve sendikalaşma konusunda da Almanya'da önemli bir dönüm noktasına işaret ettiklerini kaydeden Kocalar şöyle konuştu: "1970'lerde gelen Türk kökenli işçiler 68 kuşağına mensuptu. Dolayısıyla işçi hakları konusunda daha hassastılar. 68 ruhunun verdiği şevkle burada da örgütlenmelere gittiler. İlk işçi örgütlenmelerini oluşturdular. Almanya'ya ilk gelen kuşaktan Hasan Özen, Serdar Bozkurt ve Yılmaz Ayna adlı ağabeylerimiz o dönemlerde işçi örgütlenmelerinde öncü rol oynamışlardır. Almanya'da sendikalara rağmen grev yapan Türk işçileri olmuştur. Hatta yasaları da çiğneyerek, iş bırakma eylemleri yapacak kadar gözü kara ve cesaretli bir kuşak o dönemde burada yaşamıştır."
YOKSULLUK EN ÇOK BİZİ VURUYOR
1980'lerden itibaren teknolojik gelişmelerin işçileri zorlamaya başladığını belirten Kocalar şunları söyledi: "İş gücünün daha az gerektiği ortamlar oluşturuldu. Thyssen'de 75 bin kişi çalışırken bu sayı 14 binlere kadar düştü. Beş bin işçinin çalıştığı dev metal fabrikası tamamen kapatıldı. İnsanlar işsiz kalmaya başladı. 1980'lerin ortasında geri dönüşü teşvik yasası çıkardılar. Bir çok kişi mağdur oldu. Şu anda Duisburg'da işsizlik oranı çok yüksek. Bundan da en çok etkilenen göçmenler. Türklerin yoğun bulunduğu semtlerde yoksulluk sınırının altında olanların oranı yüzde 40'ları buluyor. Bu durum gerçekten ürpertici bir hal aldı."
İŞSİZLİK YÜZÜNDEN ESNAF OLDULAR
İşsizliğin Türkleri değişik arayışlara sürükleyerek pozitif etkilere de neden olduğunu kaydeden Erkan Kocalar şöyle devam etti: "Türkler işsiz kalmayı sevmezler. Bu nedenle ticarete atıldılar. Bir çoğu bilinçsiz bir şekilde ufak tefek işler yapmaya başladı. Bugün Duisburg'da önemli bir ticari potansiyelleri var. Örneğin Marxloh semtinde gelinlik sektörü doğdu. Tüm Avrupa'dan buraya müşteri geliyor. 20 yıl önce bu semtin imajı çok kötüyken şimdi bir turizm beldesi olma yolunda. Weseler caddesinde Türk işyerlerinin sayısı oldukça yüksek."
NEDEN ÇAĞIRDIĞIMIZI BİLMİYORLAR
Duisburg'da göçmenlere yönelik çalışmaların koordine edildiği Duisburg Belediyesi Göç ve Uyum Dairesi Müdür Yardımcısı Mario Terzic, her fırsatta Türk işçi göçünü genç kuşak Alman ve Türklere anlattıklarını söyledi.
En büyük sorunun bilmemek ya da yanlış bilgi donanımından kaynaklandığını ileri süren Terzic şöyle konuştu: "Genç kuşak, Türklerin buraya neden geldiğini bilmiyor. Onları bugün TV'lerde gördükleri kaçak göçmenlere benzetiyor. Yani çitleri aşan, gemilerle sınırlara girmeye çalışan kaçak mültecilere. Oysa bu insanları biz buraya çağırdık. Yani kendileri davet edildiler ve gelip burada kimsenin çalışmak istemediği koşullarda çalışarak ülke ekonomisine can verdiler. Bunları anlattığımızda Alman gençlerinin bakış açıları oldukça değişiyor."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.