1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Gökhan Perincek: “Yaş arttıkça Akciğer kanseri riski de yükselir”
Gökhan Perincek: “Yaş arttıkça Akciğer kanseri riski de yükselir”

Gökhan Perincek: “Yaş arttıkça Akciğer kanseri riski de yükselir”

Kars Harakani Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Türk Toraks Derneği Kars Temsilcisi Gökhan Perincek, “‘Hiç sigara içmemiş kişilerin de akciğer kanseri olduğu’ savunması son derece yanlıştır.” dedi.

A+A-

Kars Harakani Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Türk Toraks Derneği Kars Temsilcisi Gökhan Perincek 1-30 Kasım Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı nedeniyle yaptığı açıklamasını şöyle sürdürdü: “Akciğer kanseri, akciğer hücrelerinin normal olmayan ve kontrol edilemeyen çoğalması sonucu akciğer içinde tümör oluşturmasıdır. Günümüz dünyasında en sık görülen kanser türlerinin başında akciğer kanseri gelmektedir. Bu nedenle kasım ayı tüm dünyada “Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı”, 17 Kasım da “Akciğer Kanseri Farkındalık Günü” olarak kabul edilmektedir

Kansere bağlı ölümler içerisinde akciğer kanseri yılda 1.69 milyon kayıp ile tüm dünyada ilk sırada yer almaktadır. Kansere bağlı her 5 ölümden bir tanesi akciğer kanseridir. Prostat, meme ve kolon kanserlerine bağlı toplam ölümlerden daha fazlasına akciğer kanseri tek başına sebep olmaktadır. Bu rakamlar akciğer kanserinin ölümcül bir hastalık olduğunu net olarak ortaya koymaktadır.

Akciğer kanseri gelişiminde en önemli faktör tütün ürünlerinin (sigara, puro, pipo, nargile, elektronik sigara) kullanımıdır. Sigara tek başına akciğer kanserlerinin %90’ından fazlasında sorunlu ajandır. Günde içilen sigara miktarı ve içilen yıl sayısı ne kadar fazla ise, sigaraya başlama yaşı ne kadar küçük ise risk o kadar fazladır. Kendisi içmediği halde başkasının sigara dumanına maruz kalanlarda da (pasif içicilik) risk artmaktadır.

Akciğer kanseri konusunda uyarılarımızı yaparken karşılaştığımız ‘hiç sigara içmemiş kişilerin de akciğer kanseri olduğu’ savunması son derece yanlıştır. Verilere göre akciğer kanseri hastalarının sadece yüzde 10’undan azı hayatında hiç sigara içmemiştir. Elbette genetik faktörler, radon gazı, asbest, çevresel toksinler gibi faktörler de sorumlu olabilir. Ancak yapılan çalışmalar, ülkemizde görülen akciğer kanserlerinin yüzde 90’ının sigara kullanımına bağlı ortaya çıktığını göstermektedir. Hiç sigara içmeyenler veya sigara içmeyi bırakmış olanlara göre, mevcut sigara içen kişilerde yeni akciğer kanseri vakası görülme oranı daha yüksektir. Ağır sigara içen kişide risk yüzde 30'lara çıkarken, hiç sigara içmeyen kişinin akciğer kanserine yakalanma riski yüzde 1'den daha düşüktür.

Akciğer kanseri genel olarak yaş arttıkça risk yükselir. Ancak hastaların yaklaşık %30’u 50 yaşından genç hastalardır. Akciğer kanserinden korunmak için sigara ve tütün ürünlerine hiç başlamamak veya içiliyorsa hemen bırakmak oldukça önemlidir.

Etkin bir tütün kontrolü sağlandığında, akciğer kanserleri dahil olmak üzere her yıl tütün kullanımına bağlı olarak gelişen yaklaşık 110 bin ölümün önlenebilmesi söz konusudur. Sigaranın bırakılmasıyla kanser gelişme riski hızla azalmaya başlamaktadır. Sigarayı bıraktıktan 10 yıl sonra, akciğer kanseri riskinin yüzde 50 oranında azaldığı görülmektedir. Bu riskin sigara içmemiş bir kişinin grafik özelliğine hiçbir zaman gerilemeyeceği de akılda tutulmalıdır.

Erken evrede tanı konulması akciğer kanserinin tedavisinde çok önemlidir. Erken evrede tanı alan akciğer kanseri hastalarında sağ kalım oranı ortalama yüzde 70’dir. İleri evrede ise bu oran düşmektedir.

Akciğer kanserine erken tanı koyulabilmesi ve hayat kurtaran tedavilerin alınabilmesi için hastalığa ait semptom ve bulguların iyi bilinmesi gerekir. Bazen hastalığa ait bir bulgu yok iken başka nedenlerle çekilen grafilerde tespit edilebilir. Hastalığa ait belirtiler; akciğer kanserinin kendisine, uzak organlara yayılımına veya kanser hücreleri tarafından salgılanan hormon benzeri bazı maddelere bağlı olabilir.

Sık görülen belirtiler:

• Uzun süre devam eden sıklığı ve şekli değişen öksürük

• Kanlı balgam

• Nefes darlığı

• Ses kısıklığı

• Hırıltılı solunum

• Yutma güçlüğü

• Kilo kaybı, iştahsızlık veya halsizlik

• Sebebi açıklanamayan ateş

• Tekrarlayan bronşit ve akciğer enfeksiyonları

• Göğüs, omuz, kol ve sırt ağrısı

• Yüzde ve boyunda şişlik

• Kemik ağrısı, baş ağrısı, baş dönmesi, sarılık gibi bulguların bir ya da birçoğu bir arada olabilir.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.