Göleli’den özel açıklama…
Doğu'nun efsane ülkücüsü Mikail Göleli, “Samimiyetsiz bulduğumuz bir hükümetin getirdiği her şeye “hayır” diyoruz” dedi.
Uzun yıllar Kars ve Iğdır bölgelerinde MHP’nin bölge müfettişliği görevlerinde bulunan ve Iğdır Ülkü Ocakları Başkanlığı yapan Mikail Göleli, “Ülkücüler “evet” demez.” dedi.
AKP’nin Anayasa değişiklik paketi içinde “Bireyin seyahat özgürlüğü, kadına pozitif ayrımcılık” gibi göstermelik maddeler yerleştirdiğini ancak paketin “gizli” bir gündemi olduğunu söyleyen Göleli, şöyle devam etti:
“Sivil anayasaya biz karşı değiliz. 12 Eylül’de bize o acıları yaşatan bir yönetimin hazırladığı Anayasayı elbette ki kabul etmeyiz. Ancak meselenin bugünkü olayla hiçbir ilgisi yok. Önemli olan, gizli maddeleri görebilmek. Hükümetin imzaladığı öne sürülen gizli anlaşmalar, yaptığı iddia edilen gizli görüşmeler, ateşkes ilanı gibi gündem maddeleri var. Bu nedenle güvenmiyorum.”
SELAMETÇİLERİN YURDUNA SIĞINMIŞTIM…
12 Eylül ihtilalinde yaşadığı zor yılları anlatan Göleli, “17 sene kaçak gezdik. Mecburiyet dolayısıyla yurt dışında kaldık. O dönemde, Devletin kurumları tarafından hedef gösterildik. Brüksel’de birkaç kez öldürülmek istendim. 12 Eylülden sonra vatanımıza gelemez olduk. Ailemiz rahatsız edildi, günlerce evlerimiz peş peşe gece yarıları arandı. Babamız dövüldü, kardeşlerimiz dövüldü. O dönemleri bizden daha iyi kimse bilemez” diye konuştu.
Şiir okumanın ya da mektupları ‘eksik’ dile getirmenin kimseye faydası olmayacağını, demagojiden öteye geçmeyeceğini söyleyen Mikail Göreli, şöyle devam etti:
“Hepimiz insanız. Böyle bir hikaye, bir demagoji hepimizi etkiler. Ancak biliyoruz ki söyleyen, okuyan samimi değil. Adama sormazlar mı şimdi bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diye?.. Çok iyi bildiğim bir şey var. 1978 yılında Kocamustafapaşa’da bir otobüs durağı vardı. Son durak… Orada bir grup tarafından sıkıştırıldım. Selametçilerin yurdu vardı yakında. Oraya koştum, sığınmak istedim. Kapıyı suratıma kapattılar. Dayak yedim, kaburgalarım kırıldı. O insanlar, meydanlardan kaçtılar. Şimdi bana kimse demagoji yapmasın. MHP’li olan herkes, ülkücü olan herkes genel başkanın aldığı karara uyarak hayır demek zorundadır. Çünkü getirilmek istenen sivil anayasa değildir.”
TOPLUMU SAFLARA BÖLDÜLER
AKP’nin söz konusu anayasa paketi üzerinde mutabakat sağlamayı başaramadığını da söyleyen Göleli, “Bir mutabakat sağlansaydı. Herkes özgür düşünseydi. Maddeler ayrı ayrı oylanabilirdi. Keşke öyle olsaydı. Şimdi toplum saflara bölündü. Kim hayır verecek, hangi safta olacağız? Bunları tartışıyoruz. Geçmişte olduğu gibi istikbalimizi düşünerek, bizler tabii ki hayır diyoruz.
HİÇBİR ÜLKÜCÜ EVET DEMEYECEK
Evet diyen arkadaşlarımı da yargılayamam. Geçmişte bazıları ANAP, DYP gibi partilere gittiler. Saygı duyarım fikirlerine. Fakat 12 Eylül’e kadar karar değiştireceklerini düşünüyorum. Ben bile bir ara tereddüt ettim. Ama daha sonra bulanık tepenin arkası görünmeye başladı. Titre ve kendine dön dedim kendi kendime. Şimdi birileri televizyonlarda o demeçleri vererek bir anlamda deşarj oluyor. Ama hiçbir ülkücü evet demeyecektir. Ben öyle düşünüyorum. Umuyorum.”
Türk milletinin sağduyusuna güvendiğini söyleyen Mikail Göleli, “Bu açılımcıların, peşmergelerin oyununa gelmemeliyiz. Türk milleti hayır vermelidir. Dindar diye bir partiye körü körüne oy verecek olanlar da var. Ama onların da biraz daha incelemesi, okuması gerektiğini düşünüyorum bu değişiklikleri. AKP’ye seçimde oy verenler bile bu referandumda hayır diyeceğini söylüyor” dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.