Dernek Başkanı Günay Yıldız, “Derneğin 1996’dan beri başkanlığını yapmaktayım. Aşıklık kültürü yavaş yavaş azalmaya başladı. Halk arasında köylerde, düğünlerde, gecelerde, festivallerde Aşıklık kültürünü canlandırmak adına “bir dernek kuralım ve bu dernekte aşık yetiştirelim, aşıklık kültürünü canlandıralım insanları bu kültüre bağlayalım, insanlarda aşıkların bir derneği var desinler ve bir şeyler icra edelim” dedik. Bu kültüre emek veren insanlar var 60-70 yılını bir fiil veren insanlar var. Bunların içinde en azı benim. Bende 40 yıldır bu kültürü icra ediyorum. Benden önce 60 yıl Murat Yıldız Karahanlı, Mehmet İcrani, Veysel Şahbazoğlu aşıklık kültüre uzun yıllar emek verdiler. Bu insanlar 60 yıl zirvede bu kültürü yaşatan insanlardı. “Bu değerli insanları da hatırlayalım” dedik. Amacımız buydu.” dedi.

AŞIKLIĞIN BAŞKANI OLMAZ

Dernekçilik işine bir girdiklerini ama toplumu pek keşfedemediklerini de belirten Yıldız, “Bu dernekte başkanlık olmasın istedim. Çünkü, bence aşıklığın başkanı olmaz. Hepimiz aşığız ve bu kültür partiler üstü, siyaset üstü olan bir kültürdür. Bizler bu kültürü yaşatacaksak, bu kültürü kültürüne uygun şekilde yaşatalım. Etrafımızda aşıklık kültürünü seven birçok insanı davet ettik. Hiçbirisi gelmedi. Neden dedik? Kendi kendimize, yoksa bizler iyi aşık değil miyiz dedik. 1992’den beri TV programı yapıyoruz. 3-5 aşıkla idare etmeye çalışıyoruz” diyerek derneğe kimsenin gelmemesinden yakındı.

KÜLTÜR BAKANLIĞI VE VALİLİĞE SESLENDİ

Başkan Yıldız, bu kültürü kimin yaşatacağı konusunda da, “Halk yaşatacak ama Kültür Bakanlığının bu kültüre el atması ve sahip çıkması gerekiyor. Kültür Bakanlığı, aşıkları onurlandırmalıdır. Çünkü bitmeye yüz tuttu bu kültür. Ozanlık adına ve kültür adına Valimiz Sayın Ahmet Kara’ya seslenmek istiyorum. Sayın Valimizin aşıklara yakın olduğunu biliyorum. Aşıklar bayramında da dinledim kendisini. Sağ olsunlar ama sadece sevmek bu işe yetmiyor. Ne yazık ki, bu kültür bitti. Festivallerde, gecelerde Kars’a gelen misafirler vardır. Kars aşıklarıyla da ön planda olan bir kenttir. Avrupa’dan Kars’a gelen insanlara ve yurtdışından gelen turistlere aşıklarımızı dinletebilmemiz ve bu kültürümüzü tanıtabilmemiz için çok güzel bir mekanımız olması gerekiyor. Yapılacak programlara sayın Valimiz Ahmet Kara’nın ve mülki erkanın da iştirak etmesi ve onurlandırması gerek. Onurlandıracak ki, bizlerde güç kazanalım.”

BELEDİYENİN TAHSİS ETTİĞİ KÜLTÜR EVİ SIKINTILI

Yıldız ayrıca Kars Belediye Başkanı Nevzat Bozkuş’a da seslenerek “Sayın Belediye Başkanımızdan da bizim bir ricamız var. Kültür Bakanlığı, Aşıklar için bir Kültür Evi istedi. Kars Belediye Başkanlığı da bize bir yer tahsis etti ama verdikleri yeri kullanırsak, bu kültürü iyice toprağa sokarız. Nedeni ise, eski Hamamlar yanında bulunan Namık Kemal Evi’ni verdiler. Namık Kemal büyük bir şairdir ama verilen yer uzak olduğu için geceleri aşıkları dinlemeye kimse gelmez. Ramazan aylarında merkezi bir mekanda açmamıza rağmen dinlemeye kimseler gelmedi. Oraya gelirler mi? Şehirden uzaklaştırılır mı bu kültür? Oysa verilecek yerin insanlara yakın olması gerekiyor ki, aşık orada çaldığı zaman, sazının sesini yoldan geçenler duymalıdır. Bu kültürün devamlılığı için, yaşanan bu sıkıntının da biran önce giderilmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.

KAFKAS ÜNİVERSİTESİNİN AŞIKLIK KÜLTÜRÜNE HİÇ HİZMETİ OLMADI

Günay son sitemini de Kafkas Üniversitesi’ne yaptı. Yıldız, şunları söyledi:

“Kafkas Üniversitesi Kars halk aşıklığına bir gram hizmet edememiştir. Koskoca üniversite orda ve aşıklık adına ricada ettik gittikte hatta. Aşıklar ne gecelere çağrılmıştır ne bir üniversitede kürsü açılmıştır nede konservatuarda bir aşıklar bölümü olmamıştır. Ben 40 yıllık aşığım. Kültür Bakanlığından elimde imzalı öğretmenlik belgem vardır. Yetiştiremem mi aşık? Bunlar yapılsa bize bir sıfat verilir. Şimdi gençlikte takdir eder. Orta yaştaki insanlarda, “bakın üniversite el atmış bunlara, Valilik el atmış, Belediye el atmış bunlara” derler. Bu kültür benim babamın değil ki, babam 60 yıl yaptı. Bense 40 yıl yaptım bir asırlık emeğimiz var. Para istemedik hiç ama yazık bu kültür ölüp gitmesin çünkü o aşıklar sinema şeridi gibi gözümün önünden geçiyor. Eski demeyelim de eksilmeyen aşıklar 100 sene omuzlamış ve günümüze kadar bu kültürü getirmişlerdir. Onların ruhlarına yazık değil mi?”