Kars’ta 14 yaşındaki Ulaş Karakoç, kullanılmayan atıl durumdaki eski Doğum ve Çocukevi Hastanesi binasında elektrik akımına kapıldı. Ağır yaralanan Ulaş Karakoç, Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakım ünitesine sevk edildi. Hayati tehlikesi süren Karakoç’un ailesi yaşananlar üzerine adeta yıkıldı. 

Edinilen bilgilere göre Cumhuriyet İlköğretim Okulu’ndan mezun olduktan sonra İmam Hatip Lisesi’ne kaydı yapılan Ulaş Karakoç, dün akşam saatlerinde arkadaşlarıyla birlikte Fevzi Çakmak Mahallesi’ndeki eski Doğum ve Çocukevi Hastanesi bahçesinde her zaman ki gibi oyun oynuyordu. Bu sırada bahçeye gelen köpekle oynamaya başladılar. Binanın camları kırıp kapısından içeri giren köpeğin peşinden 3 arkadaşıyla birlikte giden Ulaş Karakoç, köpeği kucağına almak isterken bir trafodan sarkan elektrik kablosuna dokumasıyla akıma kapıldı. Ulaş’ın akıma kapıldığını gören bir başka arkadaşı kurtarmak isterken dokununca onu da elektrik çarptı. Çocuk kendini bir anda geri atarak kurtuldu ve bu defa koşarak bine dışına çıktı. Bahçede bulduğu kuru bir odun parçasıyla geri gelen çocuk; Ulaş’ı, elbisesine iliştirdiği odun parçasıyla çekerek akım alanından uzaklaştırdı. Çocuk daha sonra koşarak mahalleye çıktı ve yoldan geçen bir aracı durdurarak durumu bildirdi. Araç sahibi de binaya girerek ağır yaralı Ulaş’ı alıp Harakani Devlet Hastanesi’ne götürdü. Burada ilk müdahalesi yapılan Ulaş, göğüs kısmındaki ağır hasardan dolayı ambulansla Karakoç’un Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakım ünitesine gönderildi. Hayati tehlikeyi atlatamayan Ulaş’ın sağlığına kavuşması için yoğun çaba harcanırken, ev hanımı annesi Filiz (40) ile Belediye temizlik işleri biriminde çöpçü olarak çalışan babası İlhan Karakoç (42) hastanede çocuklarının iyileşmesi için bekliyor.

MUHTAR FERYAT ETTİ

5 bin nüfuslu Fevzi Çakmak Mahallesi muhtarı Özcan Mücük, 1 yıl önce Doğum ve çocuk Hastanesi’nin yeni yapılan Erzurum yolu üzerindeki Harakani Devlet Hastanesi’ne taşınmasıyla atıl durumda bırakıldığı ve kullanılmadığını söyledi. 1 yıldır atıl durumdaki binada her hangi bir düzenlemenin yapılmadığını, binanın ne yakıldığını, ne tamir edildiğini ne de başka bir amaç olarak kullanıldığını ifade ederek, binadaki malzemelerin de tamamen kullanılmaz duruma geldiğini belirtti. Mahallelerinde çocukların vakit geçirebilecekleri bir oyun alanı ve çocuk parkının da bulunmamasıyla zamanlarını bu binanın bahçesinde geçirdiklerini kaydeden Muhtar Mücük, ayrıca art niyetli bir çok kişinin de gece saatlerinde araçlarıyla bina önüne geldikleri, binan içine gidererek zarar verdikleri hatta uyuşturucu ve uçucu madde kullandıklarını vurguladı. Atıl durumdaki bu binanın bu kötü niyetli kişilerce işgal edilmesinden endişe duyduklarını da söyleyen Muhtar Mücük, mahalle sakinlerinin sürekli endişe duyduklarını da sözlerine ekledi. Muhtar Mücük ayrıca, yetkililerin ve ilgililerin bir anca önce binayla ilgili bir çözüm bulmalarını ve yıkılacaksa yıkmalarını, tamir edilecekse etmelerini, başka bir hizmet alanında kullanılacaksa da tüm bunları hayata geçirmelerini istedi.

Muhtar Özcan Mücük, “Çocuklar burada sürekli top oynuyorlar. Burada Doğumevi sahipsiz olduğundan dolayı bekçi olmalıydı. Ama bekçi de yok. Çocuklarda oyun oynarken içeri giren köpeğin peşine gidiyorlar. Çocuk, kullanılmayan binada elektriğin olacağını düşünemiyor ve köpeği almak isterken elektrik akımına kapılıyor. O anda yanındaki diğer çocuklar onu kurtarıyor ve taksiyle hastaneye götürüyorlar. Şu anda da Erzurum’da ölümle pençeleşiyor. Bu bina yaklaşık 1 yıldır böyle. Başka yerlerden arabalar gelip burada park ediyor. Burası artık adeta uyuşturucu kullanıcıların yuvası oldu. Başka sıkıntıların yaşanmaması için buranın bir önce kurtarılması gerek.” dedi.

MAHALLE SAKİNLERİ ENDİŞELİ

Dün akşam yaşanan ve 14 yaşındaki Ulaş Karakoç’un ölümle pençeleşmesine neden olayın ardından endişeleri artan mahalleli de bu olumsuz gelişmelerden son derece endişeliler. Çocuklarının sürekli yanlarında olamadıklarını, ekmek parası peşinde olmaktan kontrol edemediklerini belirten mahalle sakinlerinden Serkan Yalaman, “Çocuklarımız ister istemez bu binanın bahçesinde oyun oynuyorlar. Bu da bizi endişelendiriyor. Bina atıl olduğu için kimliği belirsiz kişi ve kişilerde giriş çıkıyor. Bir çok nahoş hadiseler yaşanıyor. Buraya bekçiler görevlendirilmeli ve polis ekipleri belli aralıklarla bu bölgede devriye gezmeli. Yarın öbürgün bizim çocuklarımızın başına benzer hadiselerin gelmeyeceği ne malum. Şu an Ulaş Karakoç’un başına gelenlerden dolayı son derece hüzünlüyüz.” diye konuştu.

Sakinlerden Ergün Akgün de, “Kimse korkusundan evinden gelemiyor. Burası olmuş uyuşturucu kullananların mekanı. Akşam karanlık çöktükten sonra burada kimse gezemiyor. Kimse bu bölgede geceleri yayan yürüyemiyor. Taksiyle gelip gidiyorlar. Yaya gelemiyoruz çünkü bu bölgede içinde kim olduğu bilinmeyen taksiler duruyor. İnsanların bile önünü kesiyorlar çünkü kafaları iyi ve adeta uçmuşlar. Bunlara bir önlem alınmalı” şeklinde konuştu.

SIĞLIKSIZ ÇIKIŞ!

Kullanılmayan atıl durumdaki eski Doğum ve Çocukevi Hastanesi binasındaki olumsuzluk bunlarla da sınırlı değil. Ulaş Karakoç’un elektrik akımına kapıldığı bu binanın içine girildiğinde ayrı bir sıkıntı göze çarptı. Binadaki elektrik sayaçları, panoları, trafolarındaki kesik kablolar, açık haldeki şalterler, kırık elektrik düğmeleri ve prizler, yerde, tavanda, duvarda asılı kablolar görenleri de korkutmaya yetti. Bunun yanında hastane boşaltılırken binada bırakılan sedyelerin kırıldığı, ilaçların, şişelerin, iğnelerin ve daha bir çok tıbbi araç ve gereçlerin yerlere saçıldığı da görüldü. Yine ameliyathanede kullanılan makinelerin bile zarar gördüğü belirlenirken, hasta odalarındaki yataklar bile kullanılamaz hale gelmiş durumda. Binada pencereler kırılmış, kapılar, dolaplar sökülmüş; duvarlar, fayanslar, dolaplar zarar görmüş ve adeta tarumar edilmiş.

BABAANNENİN FERYADI

Mahallenin Badem Kümeleri mevkiinde ikamet eden 3 çocuklu Karakoç ailesi yasa girdi. Anne Filiz ve baba İlhan Karakoç çocukların yanında hastanede beklerken evlerinde ise ‘geçmiş olsun’ ziyaretine gelenleri babaanne Ballı Karakoç (65) karşılıyor. Ballı nine, torununun başına gelen olayların bir başkalarının çocuklarının başına gelmemesi için yetkililerin binayla ilgili önlem almasını istedi. “İçim yanıyor” diyen Ballı Nine, boşaltılan ve kullanılmayan bina de neden elektrik akımının olduğunu anlayamadığını, binada neden bekçi bulundurulmadığını sordu. 1 yıl geçmesine rağmen binanın başka hizmetler için neden kullanılmadığını, yıkılmadığını, yapılmadığını anlayamadığını da kaydeden Ballı Nine, sorumluların bunlara cevap vermesini istedi. Ballı Nine, “Binanın içinde trafo açıkmış. Köpeği çıkarayım derken torunumu elektrik çarpıyor. Yanındaki 10 yaşındaki bir çocuk gidip şarteli indiriyor. Sonra elektrik akımı torunumdan ona geçiyor. Çocuk sonra gidip çubuk getiriyor ve benim balamım elbisesine iliştirip çekiyor ve kurtarıyor. Torunumun göğsünü patlatıyor elektrik ve bacaklarına zarar veriyor. Benim balamı alıp Erzurum’a götürdüler. Şimdi ben soruyorum niçin o binada önlem alınmadı. Orayı boşalttılar, yıktı, döktüler. Hiç o binada trafo açık olur mu? Bunun devleti milleti nerede? Benim evimi yıktılar. Yuvamı söktüler dağıttılar. Devlet niye önlemini almadı, niye onun içine iki tane bekçi koymadı? Niye görevli koymadılar benim evimi yıktılar? Ya iki bekçi koy ya git trafonu kapat. Orada 4 çocuk vardı peki ya 4’ü de yansaydı ne olurdu? Çocuklar çocuğu kurtarıyor. Hepsi de küçük küçük çocuklar. Balam yandı küle döndü. Ne olur önlem alsınlar. Benim çocuğuma oldu konu komşumun çocuğuna olmasın. Ne güzel doğumeviydi burası, fakir-fukara çoluğunu çocuğunu alıp oraya götürüyordu. Yalandan götürüp hastane ile doğumu birleştirdiler bizi perişan ettiler. Benim balam öğrencidir,. Benim balam körpedir. Çocuğum bu sene Cumhuriyet İlköğretim Okulu’ndan mezun oldu, İmam Hatip Lisesi’ne yazdırmıştık. Yavrum bu sene liseye gidecekti. Babası daha şehrin çöpünü topluyor.” dedi.

Olayla ilgili inceleme başlatıldı.