Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) tarafından 18 ilin katılımıyla gerçekleştirilen “Doğu Anadolu Bölgesi Büyükbaş Hayvancılık Çalıştayı” sonuç bildirgesinde bölgenin fiziki şartlarına uygun, düşük maliyetli barınak ve hayvan pazarlarının inşasının sektör için hayati öneme sahiptir olduğu vurgulandı.

SERKA’nın koordinatörlüğünde, Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) ve Kuzey Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (KUDAKA) işbirliğiyle 12-14 Mayıs 2011 tarihleri arasında 11’i bölge içi, 7’si bölge dışı olmak üzere toplam 18 ilden 160 katılımcı tarafından gerçekleştirilen “Doğu Anadolu Bölgesi Büyükbaş Hayvancılık Çalıştayı” sonuç bildirgesi yayınlandı. Bölgede faaliyet gösteren üç ajansın yanı sıra Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Merkez ve Taşra teşkilatı bürokratları, üniversitelerin öğretim üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve büyükbaş hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren üreticilerin katılımıyla yapılan çalıştayın sonuç bildirgesinde önemli sonuçlara yer verildi. Çalışma grupları tarafından hayvan barınaklarının modernizasyonu, örgütlenmenin teşviki, mevcut kurumların kapasitelerinin güçlendirilmesi ve modern işletmelerin yaygınlaştırılması; hayvancılık desteklemeleri ve ürün katma değerinin artırılması; süt hayvancılığının geliştirilmesi, ırk ıslahı - hayvan beslemesi ve yem bitkileri; besi hayvancılığının geliştirilmesi, ırk ıslahı - hayvan beslemesi ve yem bitkileri ile hayvan hastalıkları ile mücadele konuları ele alındı.

“TİP BARINAK PROJELERİ HAZIRLANACAK”

İki gün süren çalıştayın ardından hazırlanan bildirgede şu sonuçlara yer verildi: “Bölgede barınak ve hayvan pazarı yapımında teknik, mali ve bürokratik sorunların olduğu tespit edilmiştir. Bölgenin fiziki şartlarına uygun, düşük maliyetli barınak ve hayvan pazarlarının inşası sektör için hayati öneme sahiptir. Bu konunda, tip barınak projelerinin hazırlanarak her yörenin kendi şartlarına uygun barınak yapımı desteklenmeli ve ilgili mevzuatlar daha işlevsel hale getirilmelidir. Mevcut kurumların kapasitelerinin güçlendirilmesi, modern işletmelerin yaygınlaştırılması, pazarlama, markalaşma, girdi maliyetleri ve sürdürülebilirlik açısından sektörün ciddi sorunları vardır. Mevcut sorunların çözümünde üniversite - üretici - STK işbirliğine ihtiyaç duyulmaktadır.”

“ULUSAL VE BÖLGESEL STRATEJİLER BELİRLENMELİDİR”

“Tarım sektörüne yönelik desteklemelerde, bölgeler arası farklılıklar dikkate alınarak ulusal ve bölgesel stratejiler belirlenmelidir. Sağlanan teşvik ve desteklemelerin, hedef grupların ihtiyaç önceliklerine göre belirlenip, bölgenin yapısal dezavantajları göz önünde bulundurularak, kapsayıcı bir yapıya sahip olması gerekmektedir.

Ulusal politikaların belirlenmesinde yerel aktörlerin durumu göz önünde bulundurularak hayvansal ürün ithalatı, destek alt ve üst limitleri ile destek kapsamları konularında saha çalışmalarının yapılması şarttır. Üretici ve STK’lar ile görüş alış verişinde bulunularak, program ve projeler geliştirilmesi hususunda Kalkınma Ajanslarına önemli roller düşmektedir. Organik tarım ve hayvancılık potansiyelinin değerlendirilerek bölgede üretilen ürünlerin katma değerleri artırılmalıdır. Bölgeye uygun yem bitkilerinin üretimi teşvik edilmeli ve bu yem bitkilerinin ekiminin yaygınlaştırılarak, tarım sektöründe nitelikli iş gücünü oluşturabilecek yem sanayii desteklenmelidir. Besi ve Süt hayvancılığının geliştirilmesi için mera ve ırk ıslahı gerçekleştirilmelidir. Sahip olunan geniş arazilerin değerlendirilerek yem/girdi maliyetlerinin düşürülmesi, bilimsel olarak verimliliği kanıtlanmış sağım ve yemleme yöntemlerin uygulandığı işletme sayılarının artırılması gerekmektedir. Bölgenin fiziki şartlarına uyumlu ırkların geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması ile katma değeri yüksek ürünler elde edilebilecektir. Büyükbaş hayvancılığa yönelik desteklemelerde, destek ölçekleri üreticilerin geneline hitap edecek şeklide belirlenmelidir. Üreticilerin, elde edilen et ve süt ürünlerinin satış ve pazarlamasında örgütlenme bilinci ile hareket etmesi sağlanarak, üreticinin rekabet ve pazarlık gücünün artırılması şarttır. Bölgede hayvan hastalıkları yaygın şeklide görülmektedir. Hayvan hastalıkları ile mücadelenin geniş katılımlı ve kapsamlı bir iş olduğu göz önünde bulundurularak, hastalıklarla mücadelede bölgesel düzeyde stratejiler belirlenmelidir. Kamu tarafından Yetiştirici Birlikleri ve Kooperatiflerle ortak hareket edilerek, başta zoonoz hastalıklar olmak üzere insan ve hayvan sağlığını tehdit eden, üretimde ciddi verim kayıplarına neden olan hayvan hastalıkları ile mücadele edilmesi gerekmektedir.