1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Her Şeye Rağmen…
Her Şeye Rağmen…

Her Şeye Rağmen…

Dolunay Derneği Başkan Yardımcısı ve Engelliler Birim Başkanı Faruk Ocak’ın, kaleminden....

A+A-

İnsan yaşamının içerisinde sevinçleri, üzüntüleri, hastalığı, sağlığı, ölümü, doğumu ve insanı insan yapan tüm duyguları barındırır. Yaşam dediğimiz bu süreçte kimi zaman şükreder, kimi zaman da isyan edebiliriz. Hayatı her koşuluyla kabul etmek, içerisinde bulunduğumuz durumu daha yaşanır hale getirmek ve umudumuzu kaybetmeden sorunlarımızla mücadele etmek, hayatı her şeye rağmen sevmek ruh sağlığımız için vazgeçilmez olmalıdır.

Öncelikle kendimizi koşulsuz sevmemiz aynı zamanda, kendimizle barışık olmak yaşam kalitemizi artıracaktır. Dünyada en önemli olan şey insan sağlıdır. Sizlere Derneğimize gelen arkadaşlara danışmanlık hizmeti verdiğimiz bir günden örnek vermek istiyorum. Tüm engel gruplarının yaşadığı sorunlara bir bir tanık oluyoruz aslında.

Geçtiğimiz günlerde, derneğimizce 2011-2012 Sodes projesi kapsamında açılan engelli gençlik merkezimize gelen arkadaşlarla sorunlarımız ve yaşadıklarımız hakkında konuşup dertleşiyorduk. Kendisi öğretmen olan abimiz sözü aldı başladı anlatmaya İstanbul da okuldan çıkmıştım (öğrencilik yıllarım) Uğramam gereken yere nasıl gidecektim. Kimse de geçmiyor yoldan ki yardım isteyeyim. Derler de inanmazdım biz köpekten korkuyoruz ama, köpek de bizden korkuyordur belki, diye. Teşbihte hata olmazmış, şu kaldırım ne kadar da yüksek görünüyor ve ben inemiyorum yola… Sandalyemden kalkmayı becere bilseydim ben de inerdim şuracıktan düşmeden eskisi gibi ama sopa gibi oldular, dinlemiyorlar beni… Hah, şu ilerde bir yerde yola kavuşuyor kaldırımın yükseltisi. Neden böyle ki bu yollar?

“Sanki herkes, her şey bize karşı!” diye söylenirken ben bankada, sırasını bekleyen iki genç bayanın konuşmalarına tanık oldum. Öyle hararetli hararetli konuşuyorlardı ki, gözlerinin içi gülüyordu ikisinin de ama ne yazık ki onları duyamadım, duyamadı kimse, hatta belki de fark etmediler bile bu güzel muhabbeti. Onlar elleri, jestleri, mimikleriyle ne güzel anlıyorlardı birbirlerini… Ancak sıraları geldiğinde ne yapacaklarını düşündüm derin derin. Uzun saçlı bayan, banka kartıyla elektrik faturasını uzattı görevli memura. İşi halloldu ama her zaman böyle rast gidiyor muydu acaba her şey? Diye düşünürken beni gören duyan olmamıştı bir saat beklemiştim…

İşimi bitirip beni zor taşıyan (aküm bitme sinyali vermişti) arabamı sürerek veya sürükleyerek bankadan çıkarken birden biri çarptı aniden arabanın ayaklıklarına… “Kör müsün be adam!” diye bağırıverdim elimde olmadan… Ah! Evet… Kördü, göremiyordu. Ne çok özür diledim anlatamam. Kendimi affedemedim, yol boyu yürüdük biraz. Ben de yürürken arabamla ne kadar sıkıntı çekiyorum, diye kendi derdimi anlatıp sohbet etmeye ve az önceki kırıcı sözlerimi unutturmaya çalıştım. O da konuşacak birini arıyormuş kendince. Bizim karanlık olarak bildiğimiz dünyasında, kendince yaşadığı güzellikleri anlattı. Şairmiş, şiir yazıyormuş; şiirlerini o söylüyormuş, kızı yazıyormuş. Ezberden bir şiirini okudu bana, yüreğim sızladı. Ne kadar yetenekliydi…

Gece uyuyamadım uzun süre. Ne çok engel vardı yaşamda, bu engellerin atlatılması ve onların kabullenilmesi bazen ne kadar zor oluyordu. Hayat da durmadan elini uzatıp duruyordu gülümseyerek görebilene, duyabilene ve tutabilene. Evet, engelli bir birey olarak yaşayıp sağlık sorunları ile boğuşmak, bunlar da yetmiyormuş gibi, birde yeterli duyarlılık gösterilmemesi nedeni ile sosyal hakların yetersizliği de bizleri tedirgin etmeye devam etmektir.

Sorunların giderilmesinde uğraşlarımız cevap vermiyor diye hayata küsmeyelim, taleplerimiz devam etmelidir. Öncelikle engelli arkadaşlarıma tavsiyem sizler bir birinizi sevin güç birliğinden asla ödün vermeyin, sadece kendi kişisel talepleriniz için değil, tüm Kars için, insanlarımızın için, engellilerimizin sorunlarının giderilmesi için çaba harcayalım. İşte bunun için yaşama umudumuzu asla kaybetmeyelim. Kısaca engelli gençlik merkezi rampasının üstüne park edenler olacağı gibi seni evinden çıkarmayan yöneticilerin, halkın ben demesine karşı herkesi önce bizi seven olmasa da sevelim ama önce kendimize güvenelim desteksizlik içinde yüzsek de sizlerle var olmaya çalışan bizleri YARATANDAN ÖTÜRÜ YARADILANI SEVİP hoş görmeyi nefes aldıkça unutmayalım…

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.