
Heyhat Kars'ım
Eski Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu'n dan...
Nereden bakarsanız bakın!
Hangi rakamı kullanırsanız kullanın!
Hangi yüzyılla karşılaştırırsanız karşılaştırın!
Kars’a ilişkin yadsınamaz gerçeği görmek durumunda kalacaksınız. Çöken ekonomisi, savrulan insanı, yok olan hayvancılığı, yeşermeyen turizmi, zedelenen toplumsal ilişkileri, atalete mahkûm olmuş dinamikleri, törpülenen muhalif yanı, buharlaşan nüfusu, bir türlü açılamayan sınır kapıları bunu göstermiyor mu?
22 Temmuz 2007 Genel Seçimlerinde Kars’lı ‘’ Erzurum’lu gibi olalım. Bizde bu defa iktidarı deneyelim’’dedi. Neredeyse 3. Milletvekilini de çıkarıyorduk. Belediyesi,İl Genel Meclisiyle iktidar partisine soyunduk. Ama heyhat ! Değişen ne oldu?
Sayıların diliyle söylersek…
1973 yılında Türkiye’nin ihracatı 1 milyar 317 milyon dolarken Kars’ın ihracatı 165 bin dolardı.
Şubat 2011 verilerine göre ise Kars’ın ihracatı 2 bin 100 dolarla 81 il içerisinde 80.sırada yer alıyor. Yani sondan ikinci.Aynı ayın sonuçlarına göre kendisinden ayrılan Ardahan 29 kat, Iğdır 3 bin 794 kat daha büyük bir ihracat rakamlarına ulaştığı anlaşılıyor.
1970’li yılların başında Kars’ın Gayri Safi Yurt İçi Hasılası 67 il içerisinde 13. sırada yer alırken, bugün 2 bin 684 dolarlık kişi başına katma değerle 81 il içerisinde 77. Sıraya gerilemiş durumda.
1973 yılında Iğdır ve Ardahan hariç, yalnız Kars 720 bin küçükbaş, 461 bin büyükbaş hayvan varlığına sahipti. Aynı yıl Doğu Kapı’dan yılda 160 bin küçükbaş, 59 bin büyükbaş, hayvan ihraç ediliyordu. 1980’de Kars, Ardahan, Iğdır illerini kapsayan bölgede büyükbaş hayvan varlığı:1milyon 230bin küçükbaş hayvan sayısı ise 2milyon 600bin idi. Kars’ta bugün hayvancılık DPT’nin değerlendirmelerine göre artık öne çıkan sektör olma özelliğini bile kaybetmiştir. Küçükbaş hayvan sayısı ortalama yüzde 55, büyükbaş hayvan sayısı ise yüzde 30 mertebesinde azalmış, besicilik yok olmuştur. Kars’da hayvancılığı geliştirecek bölgesel ölçekli gerçekçi bir sektörel teşvik hep esirgenmiştir. Hayvancılığın merkezinde ithal et vitrinlerdeki yerini alarak üreticiyi iflasın eşiğine getirmiştir.
2003 yılında Metsamor Nükleer Santrali için yaratılan farkındalıkla Türkiye Atom Enerjisi Kurumu söz konusu santralde” UAEA uzman guruplarınca yapılan incelemelerde santral tasarımı ve işletmeye ilişkin yaklaşık 100 problemin saptandığını” açıklamak durumunda kalmış ve “bunlardan 60 tanesinin derhal tedbir alınmasını gerektiren önemde güvenlik sorunları olduğunun” altını çizmiştir. Japonya depreminin ardından yeniden gündeme gelen nükleer santrallerdeki risk faktörü Türkiye’de tartışılırken Metsamor’un Iğdır, Ağrı ve Kars’ta yaratacağı felaketin boyutlarını ortaya koyanı 60 güvenlik zafiyetinin yeniden gündeme gelmesinin bile önlenmeye çalışılması bölgenin tamamen gözden çıkarıldığının bir göstergesi değil midir?
Sürekli düşen nüfus, Kars’ın yaşanabilir bir kent olma vasfını kaybettiğini ortaya koymaktadır. 312bin olan genel nüfusu 2010 yılında 301 bin 766’ya; merkez nüfusu 78 bin 455’ten 73 bin 826’ya düşmüştür. İlk nüfus sayımının yapıldığı 1927’den 1975 yılına kadar yılda ortalama binde 25’lik bir artışa sahipti. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi çerçevesinde açıklanan 2010 yılı verilerine göre bu son dönemde nüfusun yüzde 15 azaldığını ortaya koymaktadır. Bu ölçekteki bir nüfus azalması batıda, savaşta yoğun bombardımanlara sahne olan kentlerde görülmektedir.
Her alanda kan kaybeden Kars’ta, bir alanda görülen orantısız artış dikkat çekiyor. Haziran 2011’de yapılacak Milletvekili Seçimleri için Türkiye genelinde AKP’den aday olmak üzere başvuruda bulunanların sayısı basına yansıdığı kadarıyla 5500’ün üstüne çıkmış. Bu rakam, toplam milletvekili sayısı olan 550’nin 10 katının AKP’den aday adayı olduğunu ortaya koyuyor. Ama Kars’ta AKP’den milletvekili olmak için başvuruda bulunanların sayısı yine basına yansıdığı kadarıyla 70’in üzerine çıkmış. Kars’ın çıkaracağı milletvekili sayısının 3 olduğu biliniyor. Yukarıdaki kurduğumuz orantıya göre bu sayının 10 katı 30 eder. Eğer Kars’tan 30 milletvekili aday adayı olursa bu doğal görülebilir. Ama bu sayının 71 olması düşündürücüdür. Yani çıkaracağı milletvekili sayısının 23 katından fazla. Bu rakam ayrıca ülke ortalamasının da 2,4 katı olduğu anlaşılıyor.
Milletvekili aday adayı olan hemşehrilerimizin bir bölümünün yıllar önce Kars’la olan ilişkisi kesildiği için yukarıda çizmeye çalıştığımız tablodan haberdar olmayacaklarını kestirmek zor değildir. Haberdar olanlarında bu tabloyu düzeltecek vizyona sahip olmadıkları biliniyor.
O halde bu akının bir başka nedeni olduğu anlaşılıyor. Demek ki, Kars’tan AKP milletvekili olmak hizmete talip olmak değil(hepsi için olmasada) ikbale talip olmakmış.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.