Huzurumuzu bozamayacaklar
Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile birlikte gezi ve temaslarda bulunmak üzere Kars’a gelen Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “3-5 teröristin huzurumuzu bozmasına asla izin vermeyeceğiz.” dedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ AK Parti Kars İl başkanlığını ziyaret etti. Akdağ ve Babacan’ı AK Parti Kars Milletvekilleri Ahmet Arslan, Prof. Dr. Yunus Kılıç, AK Partili Kars Belediye Başkanı Nevzat Bozkuş, AK Parti Kars İl Başkanı Av. Ensar Erdoğdu, partinin gençlik ve kadın kolları, merkez ilçe başkanlığı ve partililer karşıladı.
Burada bir konuşma yapan AK Parti Kars İl Başkanı Av. Ensar Erdoğdu, Kars’ın 1992 yılında 3’e bölünerek küçüldüğünü söyledi ve, “Kars alsında çok büyük bir il idi. Yaklaşık 700 bin nüfusu vardı. Maalesef 1992 yılında alınan bir kararla Kars, Iğdır ve Ardahan olarak üçe bölündü. Tabi ki bu, nüfusumuzun azalmasına, Kars’a gelen yatırımların da kısmen azalmasına neden oldu. Üniversitemiz 1 iken 3 oldu, kurumlar da üçe bölündü ve dolayısıyla bu anlamda bizler Kars’ın küçüldüğünü düşünüyoruz. Ama 10 yıllık kaybımızı, 2002’den bu yana Allah’a şükürler olsun ki, AK parti hükümeti döneminde hızlı bir şekilde tamamladık. Sayın Başbakanımızın öncülüğünde Kars çıtası yüksek bir seviyeye getirildi. Sayın sağlık bakanımızın Bakanlığı bünyesindeki hizmetleri tüm Türkiye’de olduğu gibi Kars halkı da biliyor. Sizin de çabalarınızla enflasyon yüzde 60’lardan yüzde 6’lara indi. Gayri Safi Milli hasılamız 800 milyar dolarlara çıktı. 21.5 milyar dolarlık İMF’ye olan borcumuz sıfıra yaklaşmakta. Ayrıca İMF’ye borç veren ülke konumuna geldik. Ulaştırma alanında ciddi şeyler Türkiye’de yapıldı. Kars’ta bunlardan nasibini aldı ve almaya da devam ediyor. Şu anda yapılan özellikle ulaştırma alanında yapılan yatırımların 1.5 milyar dolara çıktığını görüyoruz. Bunlardan bir tanesi ve en önemlisi Bakü-Tiflis- Kars (BTK) Projesi hızlı bir şekilde devam ediyor. Bu demiryolunun faaliyete geçmesiyle umuyoruz ki Kars eski ivmesini kazanır ve hızlı bir şekilde büyür. AK Parti hükümetleri döneminde yapılan yatırımların sayısı çok fazla ama bana göre ülkedeki en büyük devrim; zihniyet alanında yapılan devrimdir. İnsanların düşünce yapıları da hızlı bir şekilde değişti. Artık geleceğe ümitle bakıyoruz. Yarın kalktığımız zaman ne olacak diye hiç kimsenin endişesi yok. Bunlar çok önemli şeyler. Artık çetelerin olmadığı, çetelerin sokaklarda kol gezmediği, ertesi günü kalktığımızda Türkiye’de ne zaman darbe olacak diye düşünmediğimiz, çok rahatça hareket ettiğimiz, hukukun egemen olduğu, insan haklarının egemen olduğu, demokrasinin üstün olduğu bir Türkiye var şu anda. Bunu da AK Parti’nin döneminde hep birlikte sizlerinde sayesinde ve desteği ile yaşıyoruz ve yaşamaya da devam ediyoruz. İnşallah bundan sonraki süreçte çok daha hızlı bir şekilde yukarılara çıkacaktır.” diye konuştu.
DOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE YAŞAYANLARIN GELECEĞE DAİR UMUTLARI YOK OLMUŞTU
Sağlık Bakanı Recep Akdağ da, “Son 10 yılda bizim bölge insanı olarak bu bölgeye ve geleceğimize bakışım değişti. Bu çok önemlidir. Özellikle Kuzey Doğu Anadolu bölgesinde yaşayanların geleceğe dair umutları yok olmuştu. Eline az bir şey sermaye geçiren veya biraz imkanı olan herkesin bir tek arzusu vardı o da bu bölgeden kaçmak. Çünkü bölgede yaşamak gerçekten zordu. Bu ağır kış mevsiminin üstüne yol eksikliği, hava limanı eksikliği, sağlık alanında aksayan hususlar, eğitimle ve sosyal hayatla ilgili problemler, şehir hayatıyla, işsizlikle ilgili sıkıntılar, geçimle ilgili problemler eklenince böyle bir durum olmuştu. Şimdi artık bunlar bitti. Bizim artık geriye çok fazla dönmeden gözümüzü ileri dikmemiz lazım. İl Başkanımız Ensar Erdoğdu bir gerçeğe işaret etti. bana göre de gereksiz yere Kars, zamanında 3 ile bölünmüş. Şimdi bölünmüş ama biz bundan bir fırsat oluşturamaz mıyız? Tabi ki oluşturabiliriz. Yani Iğdır’da Üniversite, Ardahan’da üniversite kurduk. Çünkü eğitimi çok önemsiyoruz. Peki bu üniversiteler birlikte çalışamaz mı? Çalışabilirler buna hiçbir mani yok ki. Yani aslında 3 üniversiteye birden kaynak aktarmak bu hükümet tarafından bu bölgeye kaynağın biraz daha fazla verildiği anlamına gelir. Bugün duble yollarda yapıldığına göre Iğdır’dan, Ardahan’dan buraya 1 saat yol var. Erzurum’a da 2 saat yol var.” dedi.
BİRLİKTE ÇALIŞMANIN VE GELECEĞİ İNŞA ETMENİN ZAMANIDIR
Bölge nüfusunun 1.5 milyon olduğunu, Ağrı ve Bayburt’un da yapılan duble yollarla Erzurum’a daha da yakınlaştığını da ifade eden Akdağ, “Artık birlikte çalışmanın ve geleceği inşa etmenin zamanıdır. Sermayelerimizi bir araya getireceğiz, aklımızı bir araya getireceğiz. O zaman zaman fıkralara ya da fıkra gibi bir takım hikayelere konu olan o eski şehir çekişmelerini, yani gerçekte büyük bir çekişme de olmamıştır da, sohbette, yarenlik yaparken konuşulan şeyler. Bunları tamamen bir tarafa bırakacağız. Bu bölgenin hem coğrafyası birbirine benziyor, hem insanların hukukları birbirine benziyor, hem potansiyellerimiz birbirine benziyor. Şimdi hükümetimiz bölgeye o kadar teşvikler vermeye başladı ki, bir tek Erzurum’a biraz kadir oldu. Çünkü beşince bölge Erzurum oldu, diğerlerinin hepsi altıncı bölge. Şimdi gerçekten işbirliği yapmak lazım. Beraber üretmek, beraber pazarlamak, markalar oluşturmak lazım. Ve gereksiz çekişmeleri bir tarafa bırakmamız yazım. Siyaset çok gereksiz bir çekişme alanıdır. Geçmişten bugüne kadar ta ki AK Parti’ye kadar böyle oldu. Şimdi çekişme alanı olmaktan kurtardık Allah’a şükürler olsun. Bakın tabi ki parti içi rekabet olur, yerine göre herkes bir pozisyona aday olabilir, o pozisyonu talep eder, onun için mücadele eder.” diye konuştu.
CHP İKTİDAR OLSAYDI. NE OLURDU? YANARDIK ALLAH KORUSUN
Akdağ ayrıca, “Ama 10 yıl içinde şu partinin içinde hizip denen bir kavramı gördünüz mü hiç? Görmediniz. Olmaz. Çünkü temeli sağlam kuruldu. Mayasında arıza yok. Parti ismi zikretmeyeceğim ama öyle partiler var ki senede 10 defa hizip kavgası yapıyorlar. Sabahtan akyama kadar enerjilerini buna harcıyorlar. Bizim böyle bir derdimiz yok. Hizmet etmek için önümüzde büyük bir fırsat var. Şu 10 sene içerisinde AK Parti değil de bir başka parti mesela CHP iktidar olsaydı. Ne olurdu? Yanardık Allah korusun ya. Bunu insanımıza anlatmamız lazım. Ya da AK Parti gelmeden önceki dönemde olduğu gibi bir yamalı bohça Türkiye’de koalisyon olsaydı. Şimdi bizim halimiz niceydi?” ifadesini kullandı.
BATI İLLERİNİN BİRİNDE ERZURUM’DA ÜRETİLMİŞ SUYU GÖRDÜM İNANIN ONU İFTARDA İNANILMAZ KEYİFLE İÇTİM
Kuzey Doğu Anadolu’nun hayvancılık merkezi olduğunu fakat halen bir peynir markasının bile bulunmadığını belirten Bakan Akdağ, işletmelerin bir araya gelerek birlikte hareket etmesi gerektiğinin altını çizerek, “Biz Kars’a daha çok gelip gideceğiz Erzurumlular. Karslılar Erzurum’a daha çok gelip gidecek. Bir Erzurumlu ile bir Karslı ortak olacak. Kars’ta onlar iş yapacaklar, Ürettikleri bir miktarını Erzurum’da satacaklar, birazını Ağrı’da öbürünü götürüp İzmir’de satacaklar. Bakın bu bölge hayvancılık bölgesi ama bir tane peynir markamız yok. Var mı? Bütün Türkiye’de meşhur peynir markamız var mı? Yok. Belki 30-40-50 işletme var. Bu işletmelerin her biri küçük işletmeler halinde kalıyor. Ben batı illerinin birinde Erzurum’da üretilmiş suyu gördüm inanın onu iftarda inanılmaz keyifle içtim. Çünkü hep oradan bize geliyordu. Yani suyun bu kadar kaynağı olan şehirlerden, etin, sütün olduğu şehirden bu markaların çıkması beklenir. Onun için el birliği yapacağız.” mesajını verdi.
GENÇLERİMİZDEN PKK BELASINA ŞEHİT OLAN YAVRULARIMIZ VAR
Akdağ son olarak, “İş geleceğimiz için çocuklarımız için yaptığımız bir şey. Yani dün dedelerimiz burada şehit oldularsa bize bu kadar ağır işte düşmüyor. Gençlerimizden PKK belasına şehit olan yavrularımız var. Allah hepsini muhafaza etsin. Ama bütün toplumda refah içinde, huzur içinde, asayiş içinde yaşıyoruz işte. Öyle değil mi? o zaman bunun kıymetini bileceğiz. Bunun kıymetini daha çok çalışarak, daha çok hizmet ederek bileceğiz.” şeklinde konuştu.
DÜNYADA 1 MİLYARIN ÜZERİNDE AÇLIK SINIRININ ALTINDA YAŞAYAN İNSAN VAR, BUNLARIN ÖNEMLİ BİR KISMI DA MÜSLÜMAN
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ise, Türkiye’nin büyüyen ekonomisiyle birlikte Dünya genelindeki açlık sınırında yaşayan insanlara yardım eder konuma geldiğini hatırlatarak, “Bugün Dünyada 1 milyarın üzerinde açlık sınırının altında yaşayan insan var. Yani 7 milyar dünya nüfusunun 1 milyarı açlık sınırının altında yaşıyor. Yani bir gün boyunca bir çeyrek ekmek bulamayacak kadar ciddi şekilde yoksulluk, açlık çeken insan var, dünyada. Ve maalesef bunların da önemli bir kısmı Müslüman. Bakıyorsunuz Somali’de durum çok perişan. Sudan’da, Darfur’da büyük bir perişanlık var. Oralara da biz elimizi uzatmaya çalışıyoruz. Oradaki kardeşlerimizin de ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz. Ve bunu bir yandan devlet olarak biz yapıyoruz bir yandan da sivil toplumumuz yapıyor. Türkiye’de sivil toplum kuruluşları, sivil inisiyatif aşağı-yukarı devlet kadar yurt dışına yardım göndermeye başladı. Biliyorsunuz artık kurban bayramlarında da kurbanlarımızı dışarıda kestirip o ülkelerde, perişanlık içinde yaşayan kardeşlerimize destek için gönderme Türkiye’de bayağı yaygınlaşıyor. Kurbanlarımızın bir kısmını o bölgelerde değerlendiriyoruz.” dedi.
HERKESİN BİRBİRİNE BİRLİK BERABERLİK İÇERİSİNDE SARILMASI, KUCAKLAMASI GEREKİYOR
Türkiye’deki istikrarı ve huzur ortamını kıskananlar ve çekemeyenlerin de olduğuna işaret eden Babacan, “Bizim bu huzur ortamımızı bozmak isteyenler var. İçerden de var, dışardan da var. İşte böyle bir ortamda bizim kendi birlik ve beraberliğimizi korumamız gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak herkesin birbirine kardeşlik duygularıyla, birlik, beraberlik içerisinde sarılması, kucaklaması gerekiyor.” diye konuştu.
3-5 TERÖRİSTİN HUZURUMUZU BOZMASINA ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ
Terör konusuna da değinen Babacan şöyle konuştu:
“3-5 tane teröristin bizim bu huzurumuzu, bu kardeşliğimizi bozmasına asla izin vermeyeceğiz. Zaten terör örgütünün istismar zemini hızla zayıflıyor. Biz doğru adımlar attıkça, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesi devlet olarak kucakladıkça, vatandaşlık ortak paydası çerçevesinde her türlü devlet imkanını Türkiye’nin en uç noktalarına ulaştırmak için gayret ettiğimiz sürece ve yine vatandaşlarımızın zaten hakkı olan, zaten en doğal hakkı olan bu temel insan haklarını, özgürlüklerini doyasıya yaşatıcı bir ortam Türkiye’de oluşturduktan sonra inşallah bu terör örgütünün varlığı gittikçe zorlaşacak. Biz bunun için yoğun bir çaba gösteriyoruz. Sayın başbakanımız başta olmak üzere, Başbakan yardımcımız, güvenlikle ilgili bakanlıklarımız, hep beraber yoğun bir şekilde çalışıyorlar. İnşallah adım adım, basamak basamak bu terör belasından da memleketimizi uzaklaştıracağız. Güvenlik noktasında da Türkiye’de daha güvenli bir noktaya getirmek için hep beraber çaba göstereceğiz.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.