Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Eski İl Başkanı Oktay Aktaş, 1 Kasım milletvekilliği erken genel seçimlerinde “Evet” mührünü MHP’ye basıp, cebine koyduğu oy pusulasıyla basın toplantısı düzenledi. Parti genel merkezinin yanlış aday belirlemesine bu şekilde tepki gösterdiğini belirten Aktay, bu hareketinin onurlu bir hareket olduğunu belirtti. MHP Genel merkezini istifaya da davet eden Aktaş, MHP’nin iktidar hedefi olmayan bir partiye dönüşmesini hazmedemediğini de sözlerine ekledi.

OY PUSULASINI CEBİNE, BOŞ ZARFI DA SANDIĞA ATTI

Oktay Aktaş, Merkez Mahallesi Halitpaşa İşhanındaki işyerinde düzenlediği basın toplantısına 1 Kasım seçimlerindeki MHP’ye ‘EVET’ mührünü bastığı oy pusulasıyla katıldı. Partinin yanlış adaş belirlemesini bu yolla protesto ettiğini açıklayan Aktaş, 1 Kasım’da oy pusulasını cebine, boş zarfı da sandığa attığını söyledi.

Partisinin bütün seçimlerde iktidar hedefi olmayan bir siyasi parti olarak seçimlere girdiğini söyleyen Aktaş, “Siyasi Partiler genel ve yerel seçimlere iktidar olma hedefleriyle girer. Milliyetçi Hareket Partisi olarak son bir buçuk yılda yapılan bütün seçimlerde iktidar hedefi olmayan bir siyasi parti olarak seçimlere girmiştir. Hiçbirisinde iktidarı hedeflemeyen parti olduk maalesef. Bir siyasi partinin hedefi iktidar olmaktır. Partiler bunun için kurulur ve genel merkez ve yerel teşkilatlarını kurarak bu amacı gerçekleştirmek için seçimlere girer. 47 yıllık Milliyetçi Ülkücü hareketin her zaman hedefi iktidarı düşünmek mecburiyetindedir. Türkiye’nin siyasi konjonktürü milliyetçi ülkücü hareketin sürekli iktidarı düşünme gibi bir zorunluluğu olmalı ve her seçimde iktidar hedefini mutlaka ortaya koymalıdır.” dedi.

“İKTİDARI DÜŞÜNMEYEN BU GÖRÜNTÜ İÇİMİZİ YAKIYOR”

Uzun yıllardır benzer uyarıların yapılmasına rağmen partideki yanlışların devam ettiğini kaydeden Aktaş, “Son 30 Yıldır milliyetçi ülkücü hareketin uyarıları, ülkemizin içerisine düşürüldüğü kritik durum ve bölünme politikaları ile söylemi gerçek oldu. Türk milletinin bütün fertleri bugün ülkemizin bir anarşi ve bölücülüğün güçlendiğini, Türk Kimliğinin silinmek istendiğini hatta anayasadan çıkartılıp atmak için fırsat kolladığını toplumumuzun büyük çoğunluğun farkındadır. Bu düşünceyi iktidara taşıyamayan genel merkezin hatasıdır.” diye konuştu.

10 YIL MHP İL BAŞKANLIĞINI YÜRÜTTÜ

Hayatında MHP dışında hiçbir partiye oy vermediğini hatırlatan Aktaş, “Yaklaşık 10 yıl Kars İl Başkanı görevini yürüttüm. 10 yılda il yönetiminin çeşitli kademelerinde görev yaptım. Toplam 20 yıl milliyetçi Harekete yönetici olarak hizmet ettim. Çocukluğumuzdan bugüne kadar bu hareketin bir neferi olarak hep çalıştım. Milliyetçi Hareketin iktidara talip olmayan bu görüntüsü yüreğimi yakıyor. Milliyetçi hareket Türk Milletinin umut ışığı olan partidir. Unutulmasın ki kendi içinde umut taşımayanlar ülkemize ve milletimize umut ışığı olamazlar” sözleriyle de partisine ne kadar hizmet ettiğini açıkladı.

SAYIN GENEL BAŞKANIMIZIN ETRAFINDA TAM BİR SAADET ZİNCİRİ HALKASI OLUŞMUŞTUR

MHP Genel Merkezini sert dille eleştiren Aktaş, “Bugün Genel Merkez yöneticileri heyecanı olmayan, umutları tükenmiş ne kendilerine ne de  hareketimize umut vermektedirler. Her bir genel başkan yardımcılarının görevi ve sorumlulukları vardır. Odalarının girişinde filanca kurumdan sorumlu genel başkan yardımcısı tabelasını görürüz. Bunların görevleri tamamen tabeladan ibarettir. Araştırma geliştirme, mesleki kurumlarla iletişim yok. Araştırma gibi bir düşünceleri de yoktur. Rahatlarını bozmamak için “sus ve sadece dinleyici ol” ilkesini benimsemişler. Genel başkan yardımcılarının rahatları yerinde. Genel merkezin tüm imkanları emirlerinde. Danışmanlar, sekreterler, yemekler, kahveler, çaylar... Onlara göre bu hizmetlerden faydalanmanın yolu susmaktan ve hiç birşeye karışmamaktan geçer. Sayın Genel başkanımızın etrafında tam bir saadet zinciri halkası oluşmuştur. Bunların görevi sayın Genel başkan sürekli övmek, överek taktirini kazanmak ve genel başkanın güvenini kazandıktan sonra genel merkezdeki görevini yerine getirmeyip üstüne bir de kendi ikametgahı haline dönüştürmüşlerdir. Milliyetçi hareketin Genel merkezi artık Genel merkez yöneticilerin özel ikametgahına dönüşmüş durumdadır.” ifadelerine yer verdi.

GENEL MERKEZİ KENDİ İKAMETGAHI HALİNE GETİREN YÖNETİCİ KADROSU

Aktaş şöyle konuştu:

“Seçim zamanı geldiğinde nasıl bir yol çizelim ki rahatımız bozulmasın? O zaman ahbap çavuş ilişkisiyle adaylarımızı belirleyelim. Bizlerin emrinde, bizlerin kontrolünde olmalı ve büyük çoğunluğunun da milliyetçi ülkücü hareketin içerisinden olmamalı.” düşüncesindeler. Sayın Genel Başkanı kendi düşünceleri doğrultusunda ve yanlış bilgilendirme yaparak yanlış yönlendiriyorlar. Sayın Genel Başkanımıza “Şu aday size karşı, bu aday teşkilatlara karşı, bu adaylar sizin düşüncelerinize karşı” denilerek gerçek milliyetçi ülkücü adaylarının önü kesiliyor. Yerine kendilerine uygun devşirme adayları belirliyorlar. Yapılacak seçimde 40’ ile 60 milletvekili çıkarma hedefi olan bir genel merkez konumunda olan bir yapılanma içerisindeler. Milliyetçi ülkücü hareket mensupları birçok ilde milletvekili adaylarından rahatsız. Adayı nasıl belirlediler; hangi kriterler esas alındı ve hangi özelliklere göre belirlendi. Bunları bir türlü açıklamazlar.”

BU GENEL MERKEZE ANLAYIŞINA GÖRE HİÇBİR MİLLİYETÇİ ÜLKÜCÜ HAREKET MENSUBUNUN FİKRİNİN ÖNEMİ YOKTUR.

Parti genel merkezinin aday belirleme sürecinde kendilerini dikkate almamasından da dert yanan Aktaş, şunları söyledi:

“Bizler kapalı kapılar ardında adayları belirledik. Sizlerde oy vereceksiniz. Buna mecbursunuz” diyerek milliyetçi ülkücü hareketin mensuplarını bir kul ve maraba gözüyle görüyorlar. Aday belirlerken fikirlerimizi sormazlar, düşüncelerimize itibar etmezler ve kendilerine uygun adayı belirlerler. Bizlerin düşünceleri önemli değildir onlar için. “Biz adayları doğru da belirleriz yanlış da belirleriz. Siz oy vermek zorundasınız.” anlayışı içindeler. Oy vermeyenleri de MHP’nin düşmanı ilan ediyorlar. Oysa asıl MHP düşmanı olan yanlış adayları belirleyenlerdir.  Küçük olsun benim olsun anlayışı olan bir genel merkez anlayışına sahibiz. Kars Türkiye’nin sınırdaki çok kritik illerinden birisidir. Kars’ın adayları belirlenirken çok titiz bir çalışmanın, bir araştırmanın yapılması gerekir. Ama hiçbir çalışma, araştırma yapılmayarak aday belirleniyor. Kimliksiz kişiler öneriyor adayın yapısı, birikim, kültürü, araştırılmadan, incelenmeden; kim olduğu bilinmeden hemen aday yapılıyor. Bu son seçimde de Kars’ ta yaşayan milliyetçi ülkücü hareketi savunan kişilerle alay edercesine aday belirlendi.”

“KİM BU ERKAN KOÇALİ?”

Şimdi buradan sizlerin huzurunda Milliyetçi Hareket Partisi’nin 1 Kasım 2015 seçimlerinde aday belirleme komisyon üyesi olan Şefkat Çetin, Oktay Öztürk, Semih Yalçın ve Mevlüt Karakaya’ya soruyorum: Kars adayını hangi kritere göre belirlediniz? Belirlediğiniz aday 7 Haziran 2015 milletvekili seçimlerinde CHP den Kars aday adayı olmuştur. Aday olabilir normaldir. Peki siz hangi özelliği vardı da CHP den getirilerek MHP den aday yaptınız. Çok merak ediyoruz. Bilmediğimiz özellikleri mi vardı. Vardı ise bu özellikleri lütfen açıklayın. Bu adayımız çok iyi yetişmiş ve tanınmış bir diplomat mı? Çok iyi yetişmiş, kendini kanıtlamış bir üst düzey bürokrat mı? İyi yetişmiş bir akademik unvana sahip hoca mı? Çok iyi yetişmiş ülkemizde tanınan bir Hukukçu mu? Yanında binlerce çalışanı olan ünlü bir sanayici mı?  Bu soruların cevabını bekliyoruz MHP’nin Seçici komisyon üyelerinden? Kim bu Erkan Koçali? Bunca yıl yöneticilik ve nihayetinde il başkanlığı yapmış birisi olarak ben ilk defa adını duydum. Kapalı kapılar ardında aday belirleniyor kimseye sorulmuyor. Bu adayımızın kafasında milliyetçi ülkücü düşünce ile ilgili zerre kadar bilgiye sahip değil. Kafasının içinde MHP olmayan birisini Kars’a göndererek milliyetçi ülkücü hareketin mensuplarına hakaret ettiniz, aşağıladığınız. Bunun hesabını vermek zorundasınız. Ey komisyon üyeleri Sizlerde zerre karar şeref varsa açıklayın Kim belirledi kimler önerdi ve niçin aday yaptınız ve hangi özelliğinden dolayı aday yaptınız. Neden bu hareket mensuplarını aday yapmak istemiyorsunuz.? Bu hareketin mensupları davalarına sahip çıkarken, çile çekerken, emek verirken, dik duruş gösterirken, il, ilçe ve beldelerde, köylerde davamızı anlatırken ve horlanırken, şimdi aday yaptıklarınız bizlere hakaret ederken demek ki komisyon üyelerin gözünde  bizlerin hiçbir önemi yokmuş. Sizler komisyon üyeleri olarak milliyetçi ülkücü fikri ve ahlaki değerlerinden nasibini almayan yöneticilersiniz.

“ŞEFKAT ÇETİN, OKTAY ÖZTÜRK, SEMİH YALÇIN VE MEVLÜT KARAKAYA HEMEN İSTİFA ETMELİDİR”

Aktaş, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Sizleri Başta Milliyetçi Hareket Mensupları Olmak Üzere Tüm Kars Halkından Özür dilemeye Davet ediyorum.  Milliyetçi ülkücü hareketin geçmişine bakınca iz bırakmış o kadar cevherimiz var ki kahramanları, önderleri ve her türlü fedakarlıkları yok sayan bir genel merkez anlayışına sahibiz. Oysa Türk Milliyetçisi ve ülkücüleri bir çırpıda sayılacak binlerce ismi varken. Milliyetçi hareketin Genel Merkezin en büyük sorunu bu kadroları bir arada tutabilecek iradeye sahip olamayışıdır. Çünkü ehliyetsiz liyakatsiz öngörüsüz bir genel merkez yöneticilerine sahibiz. Ey dörtlü çete üyeleri sizler Alperenleri, Oğuzhanları, Kürşatları, aday yapmayarak kimlere yaranmak istemektesiniz. Kimlerin emeri altındasınız. Milliyetçi ülkücü hareketten aday yaptığınız adaylarınızın adları ise Evrimleri, Devrimleri, ve Şirvanları aday yaptınız. Bu adlarla ne kadar övünseniz azdır. Milliyetçi ülkücü hareket mensupları sizleri asla affetmeyecektir. Milliyetçi hareketin 9 Işık ilkelerinden birisi Ahlakçılık, bir diğeri ise Şahsiyetçiliktir. Anlaşılan sizler bu ilkelerden biç bir ahlaki değer çıkarmamışsınız. Başta milliyetçi ülkücü tabanı yok sayarak bu hareketin hiçbir yerinde yer almayan kişileri aday yapan Şefkat Çetin, Oktay Öztürk, Semih Yalçın ve Mevlüt Karakaya hemen istifa etmelidir. Ve genel merkez tüm yöneticilerde istifa etmelidir. Sizlerin 1 Kasımda yanlış değerlendirmeniz yanlış aday tespitiniz yanlış politikalarınız partimize ülkenin bu ağır şartlarında dolayısıyla en fazla oy artırması gereken bir dönemde, ‘En ağır yenilgiyi’ yaşattınız! Sayın Genel Başkan Devlet BAhçeli acil olarak büyük kurultayı toplamalıdır.”