Halk Eğitim Merkezi çok Amaçlı Salonu’ndaki programa İl Müftü vekili Eyüp Karakelle, KAÜ Rektör Yardımcısı Mitat Şahin, müftülük çalışanları ve vatandaşlar katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda ilk olarak Merkez Camii müezzini Bahçeli Ocak tarafından Kur’an-ı Kerim okundu. Ardından İl Müftü vekili Eyüp Karakelle bir konuşma yaparak, “Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (SAV)’in 1441’inci doğum yıldönümü münasebetiyle efendimizin manevi iklimine açılma notasında bin nebze de olsa bizim faydamız olabilirse ne mutlu bize. Hepimizin gönlünde Rab’bimizin nimetiyle sunmuş olduğu ve efendimiz (SAV)’in sık sık özlem duyduğu, ashabıyla paylaştığı “Kardeşlerimi çok özlüyorum” diye bizden söz ettiği bizlerin Peygamber efendimize kardeş olmanın bahtiyarlığı yaşama arzusundayız. Rab’bim bu bahtiyarlığı bizlere nasıp eylesin. Efendimiz (SAV)’in dünya hayatında hakim kılmaya çalıştığı en öncelikli husus mü’minlerin kardeş olduğu bilincine varmalarıdır. Bu noktada sizlerle peygamberimizin sahabesiyle paylaştığı bir anıyı sizlerle paylamak istiyorum. Efendimiz (SAV) ashabına “cennetlik bin insanı görmek istiyorsanız şu insana bakın” buyurur. Sahabe de “bu cennetlik insan ne yapıyor ki, efendimizin müjdesine nail oldu?” demeye başlar. Araştırmalar sonucunda bu şahsın bir müslümanın yapması gereken 5 vakit namaz, haram ve helale dikkat etmesi, orucunu tutması ve farz ise zekatını vermesi, farz ise hacca gitmesi var. Bunun dışında fazla bir ameli yok. Soruyorlar “sen ne amel yapıyorsun. Senin yaptığın amelleri bizlerde yapıyoruz.?” Sahabede, “Ben geceleri başımı yastığa koyduğum vakit acaba hangi Müslüman kardeşimin derdini kendime dert edinebildim. Hangi Müslüman kardeşimin sevincine sevinç katabildim. Acaba hangi Müslüman kardeşimin gönlünü kırdım da haberim yok. Bu duygu ve düşüncelerle yatağıma uzanıyorum. Beni cennete taşıyan bu duygu ve düşüncedir” diyor:2 şeklinde konuştu.

Mü’minlerin ancak mü’minlerin kardeşi olduğuna dikkat çeken Karakelle, “Bir mü’min bir kardeşini hor değil kendi kusur ve hatalarını hor görmesi lazım. Bir Müslüman kardeşinin sevincini kendisine sevinç olarak kabul etmelidir. Acı ve kederini kendisine bir acı ve keder olarak kabul etmesi gerekir. İşte o anda mü’min olmanın vasfını taşıyacaktır. Böylelikle bu arzu ve isteği kendisini cennete taşıyacaktır. Bu istek ve dileklerle Rab’bimize yakışır kul olmanın temennisini arzuluyoruz. Peygamber Efendimizin en güzide ümmeti olma ve şefaatine ermeyi diliyoruz:” dedi.

Konuşmanın ardından İmamlar Korusunun Tasavvuf Musikisi konserine geçildi