Ömrümüz seçimlerle geçti, seçmek, seçici olmak, seçtiklerimizle etrafımıza caka satmak, hep yaptığımız işler değil mi?

En güzel elbiseyi seçmek için aklımızı günlerce yorar, bir kravat için kaç alış veriş yada iş merkezi yıpratırız. Bir çorap için, çorap rengi için ortaya koyduğumuz seçicilik, hayatımızın her döneminde yine olacaktır. Biz seçici olmayı seviyoruz.

Ev almak için şehri semt semt gezer, mutfağı, banyosu, salonu derken, şehri kaç tur atarız, yorulsak ta güzel bir ev seçmek, yıllarca huzur içerisinde yaşama arzusunu tatmak, bütün bunlar çektiğimiz yorgunluğa değen şeyler olur. Biz seçmeyi seviyoruz.

Pazarda gezer, mutfak iaşesi için tezgâhları karış karış arşınlarız. Bir kilo domates almak için uğraştığımız seçicilik satıcıları çıldırtsa da, hiç aldırış etmez, aynı işleri pazarın bütün tezgâhlarında defalarca tekrar ederiz. Biz seçmesini biliriz.

Bütün ömrü seçmekle ve secicilikle geçen bizler, aslında seçmeyi bir ihtiyaç olarak görmüyoruz. Seçmek bizde hava atma aracı haline geldi. Akraba, eş dost, kolu komşu yada özel günlerde bir şeyler anlatabilmek için seçen bir topluluk haline geldik. ‘’Ay şekerim geçen bir mağazaya gittim’’ diye başlayan sohbetlerde, etrafına karşı ayrıcalık kazanma duygusu, vallahi azizim, ‘’bu arabayı alıncaya kadar bir dünya galeri gezdim’’ duygusuyla aynıdır. Etrafından farklı görünmek için seçici olmak… Aslında biz seçtiğini zanneden bir topluluğuz. Seçmesini bilmiyoruz.

Seçmek estetiktir, seçmek entelektüelliktir, seçmek zarafettir, seçmek ayrıcalıktır, seçmek özelliktir özel insanların hayat tarzıdır. Seçebilmek için bilgilenmek, araştırmak ve ihtiyacı gerçekçi biçimde tespit etmektir. Sizce biz gerçekten seçici miyiz?

Demokrasilerde, ülkenin geleceğini etkileyen seçimler kapımıza geldiğinde, domates alırken ortaya koyduğumuz seçiciliği parti seçerken de gösterebiliyorsak, biz gerçekten seçiciyiz. Mutfaktaki bir günlük başarıyı, ülkenin ve milletin kaderini etkileyen olaylarda ortaya koyamayanlar hiç seçici sayılabilir mi? Falan mağazanın adresini ezberlemek, fiyat kataloglarını takip etmek, size ayrıcalık kazandırmaz. Gerçek ayrıcalık, Türk milletinin, sizin ve çocuklarınızın geleceğini oylayacağınız zaman, siyasi partilerin, ülke sorunlarını çözecek inanç, bilgi, kadro ve kalitesini araştırdığınızda ortaya çıkar. Ancak o zaman seçici olabilir, geleceğinizde söz sahibi olan gerçek bir vatandaş olursunuz. Seçici olmak için gerçekleri seçmek lazım.

Aziz milletimizi gerçek seçiciliğe, yarınları seçmeye davet ediyorum, gelin hep birlikte seçelim, gerçekleri ve kaliteyi seçelim. Hep birlikte bu seçimde seçici olalım...