Kars-Ardahan-Iğdırlılar Birliği Dayanışma Platformu, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluşu’nun 93’üncü, Kars ve Iğdır illerinin kurtuluşunun 96’ıncı yıldönümleri münasebetiyle bir etkinlik düzenledi.

Kars-Ardahan-Iğdırlılar Birliği Dayanışma Platformu tarafından bu yıl 4’üncüsü düzenlenen ‘Geleneksel Cumhuriyet Balosu’ Ankara’da gerçekleştirildi.

ATATÜRK’ÜN MOZOLESİNE KARS ARDAHAN IĞDIRLILAR ADINA ÇELENK KONULDU

Kars Ardahan Iğdırlılar Birliği Dayanışma Platformu Genel Başkanı Sabahattin Şengül, Atatürk’ün mozolesine Kars Ardahan Iğdırlılar adına çelenk konulmasıyla birlikte Anıtkabir ziyaretçi defterinde şu ifadelere yer verdiklerini söyledi: “Ulu Önderimiz Büyük Atatürk, Merkezi Ankara’da bulunan Kars Ardahan Iğdırlılar Birliği Dayanışma Platformu Yönetim Kurulu üyesi arkadaşlarımla birlikte, kars Ardahan Iğdırlılar adına Size, Sizin ilkelerinize bağlılıklarımızı arz etmek için yüksek huzurunuzdayız. Tanrı’nın ve hayatın, Türkiye Cumhuriyeti ve O’nun yurttaşı olan bizler için armağan ettiği Siz; bizlere, sadece ülkemizin sağlam temeller üzerinde ilerlemesi ve gelişmesi için belirli amaçlar ve ilkeler bırakmadınız, kaynağını tam bağımsızlıktan, yurtseverlikten, evrensel ilkelerden alan, kendisine karşı güven duygusuyla beslenen ve yeni nesiller ile gelecek vaat eden bir ülkü bıraktınız. Sözlerinizle ve yaptıklarınızla kahramanlara ve kahramanlığa değer veren bir milletin hayallerini ve umutlarını besleyerek bağımsız bir ülke yarattınız.  Ülkemizin birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğu bu dönemde, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 93.üncü ve Kars Iğdır İllerimizin kurtuluşunun 96.ıncı kuruluş yıl dönümünü kutladığımız bu günde, manevi huzurunuzda sizi, aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Ruhunuz Şad Olsun “

Kars Ardahan Iğdırlılar Birliği Dayanışma Platformu Genel Başkanı Sabahattin Şengül, şu açıklamayı yaptı:

“Merkezi Ankara’da bulunan ve illerimizde temsilcileri olan Kars Ardahan Iğdırlılar Birliği Dayanışma Platformumuz, özelde Ankara’ daki hemşirelerimiz arasında yardımlaşma ve dayanışmayı sağlamak, genelde ise, ülkemize ve tüm insanlığa hizmet etmek için kurulmuş olup, devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bir bütün olduğu ilkesinden güç alan, insana saygılı, bilime, sanata ve kültüre sahip çıkarak yönetim kurulu adına düzenlemiş olduğumuz (Cumhuriyet Balosuna) hoş geldiniz diyor, sizleri saygı ve hürmetle selamlıyorum. Yüksek hoşgörünüze sığınarak konuşmamı rahmet, minnet ve teşekkür dosyası ile açmak istiyorum.

Öncelikle ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e, onun silah arkadaşlarına ve vatanımız için şehit düşen ecdatlarımıza ve evlatlarımıza rahmet ve minnet duygularımızı, şükranlarımızı arz ederiz. Ayrıca sizlere bu milli meselemize göstermiş olduğunuz duyarlılıktan ötürü bu güzel ve anlamlı günde gelmiş olmamızdan duyduğum memnuniyeti belirtir, başta hanım efendiler olmak üzere yüreğimin bütün sıcaklığı ile teşekkür ederim.  Diğer taraftan, toplumsal mutabakatın her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğu bu dönemde, farklı görüşlerin, farklı dokuların, farklı renkler taşımamıza rağmen ‘‘ Mevzubahis Vatansa Gerisi Teferruattır ‘‘ sözünü yüreğinde taşıyan sizlerin önünde saygıyla eğiliyorum.”

Şengül daha sonra şu ifadelerde bulundu:

“Diğer taraftan bu etkinliğimize maddi destek verecek olan Kültür Ve Turizm Bakanlığı’na teşekkür ederim. Şu anda aramızda bulunan sayın temsilcilerine şükranlarımı sunarım. 29 Ekim’de TBMM tarafından cumhuriyet yönetiminin ilan edilmesi bugün 30 Ekim Kars ve Iğdır illerimizin kurtuluş günüdür. Bilindiği üzere iki balası ile Ardahan ve Iğdır illerin bağrından çıkaran stratejik ve jeopolitik öneme sahip olan Kars’ımız tarihinde ve talihinde badireler atlatmış ‘‘ ilkleri ‘‘ yaşayan çağdaş bir kentimizdir. Nitekim Anadolu’da anayasasıyla ilk Cumhuriyet Devletini (Cenub-i Garbi Kafkas Cumhuriyeti) kuran, Cumhuriyeti ilk konuşan, kurtuluş mücadelesinin ilk başladığı yer olan ‘‘Can Sağ iken Yurt Vermeyiz Düşmana’’ diyerek dönemin işgalci (emperyalist) güçlerini ayağından yırtık çarık ve kopmuş tırnakları ile Gümrü’ye, Batum’a kadar kovup ‘‘ Vatan bir bütündür bölünemez ‘‘ ilkesi ile bütünleşerek, Lazı, Çerkezi, Azerisi, Kürdü, Terekemesi, Yerlisi, Türkmeni ile Sakarya’da, İnönü’de, Çanakkale’de şehit düşen ejdatların torunlarıyız. KAI illeri, 43 yıl düşman işgalinde kalmış bir bölgedir. Yöresel ifadeyle dedelerimizin nenelerimiz dediği gibi ‘‘O Kara Günleri’’ yaşamış bir bölgedir. Yani düşman çizmesinin ne demek olduğunu çok iyi biliriz. Biz KAI’liler tarihi tarih kitaplarından değil dedelerinden, ninelerinden dinleyerek, yaşayarak öğrendik. Bunun içindir ki KAI halkı bayrağına da, Vatanına da, Ezanına da bağlıdır. Bazen rutine mola vererek ‘‘iki el bir Baş için’’ deyip düşünmek gerek. Doğru bir tane değildir. Farklı görüşlerin Farklı doğruları vardır. Bu tezden hareketle herkesin, her kesimin ve özellikle gençlerimizin, ülkemizin huzur ve refahı noktasında mutlaka bir katkı yapma arzuları, programları ve çalışmalarının var olduğu inancıyla; bir masa etrafında oturarak, birbirimizi anlayarak, farklı görüşlerden, farklı doğrulardan birbirinden güç alan Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin işlerliğine ve işlevine sentezler üretileceği inancını taşımaktayız.”

Şengül konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bizler 43 yıl Rus esaretinde kalmış ve o dönemi yaşayan ve Vatan, Bayrak, ezan ve Cumhuriyetin ne demek olduğunu çok iyi bilen KAI’ lılar olarak diyoruz ki ülkemiz bir Çiçek Bahçesidir. Bu bostanımızda, her birisinin kokusu, dokusu farklı olan ve mis gibi kokan bu tarlamızdan... ne olur ayrık otu çıkarmayalım. Bu çiçeklerimize ne olur dokunmayın, koparmayın. 100 yıllardır o güzelim dokularla, o güzelim kokularla hep birlikte yaşadık, yaşamaya da devam edelim.Bu ülkenin huzuru, mutluluğu ve bütünlüğü hepimizin ortak paydasıdır.  ‘‘Bölüşürsek TOK oluruz Güç oluruz, Bölünürsek yok oluruz-hiç oluruz’’ Evet, Cumhuriyetimizin güvencesi olarak gördüğümüz, ‘‘vicdanı hür, irfanı hür’’ gençler yetiştirelim. Birbirimizi kırmadan, incitmeden konuşalım. Zaman zaman bu ve benzeri etkinliklerle bir araya gelelim. Keşke (Siyasetçisi, aydını, yazarı, eğitimcisi, kanaat önderleri ve STK’ lar) da bir araya gelinse ve güçlü bir Türkiye oluştursa inanın işin çehresi değişecektir. Bakın istenirse, birileri ön ayak olurlar ise insanlar bir araya gelecek, fikirlerini görüşlerini paylaşacak, tartışacak, konuşacak ve el ele, omuz omuza bu güzel ülkemizi daha huzurlu daha mutlu daha güçlü bir ülke konumuna gelecektir. İstenen bu, arzu edilen bu, hasletimizde bu. Oysa hepimiz bu ülke için çalışıyoruz, bu ülke için üretiyoruz. 15 Temmuz’da ülkemizde yaşananlar ortada, terör belası başımızda. Şairimiz ne diyor;

Ben ezelden beri hür yaşadım hür yaşarım

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım

Kükremiş sel gibiyim bendime çiğner aşarım

Yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım

Bizi kimse test etmeye kalkmasın Türkiye Cumhuriyeti büyük devlettir. Bunların üstesinden gelinecektir. Bizler diyoruz ki;

Gelin ayağımıza batan bu dikeni hep birlikte çıkaralım...

Gelin üzerimize çöken bu kara bulutları birlikte bertaraf edelim...

Gelin esiri olduğumuz kini, nefreti, husumeti üzerimizden atalım...

Gelin Cumhuriyetimizi, Vatanımızı, Bayrağımızı, Ezanımızı birlikte seslendirelim.

Gün günlük çekişmelerden sıyrılıp, ortak geleceğimiz için birlikte hareket etme günüdür.

Gün ayrışma değil, bütünleşme günüdür...

Gün masaya da yarınlara da bir şeyler bırakma günüdür.

Çünkü Türkiye hepimizin.

Bu duygu ve düşüncelerle Cumhuriyet Bayramınızı kutlar, sizlere saygı ve hürmetlerimi sunarım.”