Eğitim Sen Şubesi Başkanı Ahmet Adıgüzel, geçtiğimiz aylarda Kağızman'da iki aile arasında ölümle sonuçlanan bir kavga meydana geldiğini, bu kavgalı ailelerin 130 bin TL kan parası üzerinden bir anlaşma sağladığını ve zanlı yakınlarından birinin Milli Eğitim çalışanı olmasından dolayı, üç okul müdüründen oluşan bir komisyonun, Kağızman'da bulunan okullardaki öğretmenlerden kan parasına destek amacıyla para talep ettiklerini öne sürdü.

Eğitim Sen Kars Şubesi Başkanı Ahmet Adıgüzel, Eğitim Sen Şube Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenledi.

Adıgüzel, düzenlediği basın toplantısında Kağızman'da ortaya çıkan bazı gelişmelere tepki gösterdi.

Eğitim Sen Şube Başkanı Ahmet Adıgüzel, eğitim emekçileri üzerinden kan parasının meşrulaştırılmak istendiğini savunarak, geçtiğimiz Perşembe ve Cuma gününden itibaren Kağızman'dan birçok eğitim emekçisinden telefonlar geldiğini ve Kağızman'da ortaya çıkan bir gelişmeden dolayı rahatsızlıklarını ifade ettiklerini bildirdi. Adıgüzel, "Bize aktarılan bilginin gerçekten rahatsız eden yönünden dolayı, yönetim kurulumuzca değerlendirilmiş ve bu durumun kamuoyu ile paylaşılması ve irdelenmesi gerektiği kanaatine varılması üzerine bu basın açıklamasını yapma gereği duyuyoruz" dedi.

"KAN PARASI MEŞRULAŞTIRILMAK İSTENİYOR"

Şube Başkanı Ahmet Adıgüzel, "Geçtiğimiz aylarda Kağızman İlçesinde; iki aile arasında ölümle sonuçlanan bir kavga meydana gelmiş. Bu kavgalı ailelerin 130 bin TL kan parası üzerinden bir anlaşma sağladığı, zanlı yakınlarından birinin Milli Eğitim çalışanı olmasından dolayı, üç okul müdüründen oluşan bir komisyonun, Kağızman'da bulunan okullardaki öğretmenlerden kan parasına destek amacıyla para talep ettikleri, yine geçtiğimiz Cuma (22 Ekim 2010 tarihinde) günü köy öğretmenlerinin bulunduğu toplantıda da 'arkadaşlar yarın da sizin başınıza gelebilir' denilerek yukarıda anlattığımız kan parası meselesinin anlatıldığı ve öğretmenlerden de katkı yapmaları istenmiş olduğu, bize gelen bilgiler arasında yer almaktadır" diye konuştu.

Adıgüzel, "Elbette bizler geri bıraktırılmış toplumun böylesi yönlerini görmemezlikten gelmiyoruz. Maalesef ülkemizde halen kan davası ve kan parası kanayan yaradır. Yine biz her iki aile için bu talihsiz olayın vahametinin farkındayız. Esas karşı durduğumuz nokta kan parası adı altında eğitim yuvalarında eğitim ve bilim emekçileri üzerinden bu ilkel yöntemin meşrulaştırılmasıdır. Biz eğitim emekçileri okullarımızda kan davası ve kan parasının ilkel bir yöntem olduğunu ve bu durumdan toplumuzun kurtulması gerektiğini öğrencilerimize anlatırız. Dolayısıyla yaşanan bu gelişme; ilkel yöntemin okullarda ve hem de öğretmenler üzerinden meşrulaştırılmasından başka bir şey değildir. Bu meşrulaştırma yapılırken; yetkiler bu durum karşısında; 'Haberdar değiliz mi' diyecekler. Bu haberdar olmama ayrıca daha vahim bir durum değil mi? Bu olayın faturası kime kesilmeli? Sadece üç okul müdürüne mi? Biz biliyoruz ki para toplama gibi meselelerde mülkü amir ve idarecilere bildirilmeden bu yapılamaz. Okullarda öğretmenlerden kan parası adı altında resmen para toplanacak ve yetkililerin bilgisi olmayacak. Bu imkansız. Eğer bu bir yöntem ise ki, yaşanan gelişmeler bunun gösteriyor. Böylesi ilkel yöntemler için yine olabilecek bir durumda kan parası için bu sefer hangi kamu alanında para toplanacak? Yoksa sırada hastaneler mi, ya da başka bir kurum mu" diye sordu.

Adıgüzel, "Diğer yandan sosyal ve hukuk devlet anlayışının bir gereği olarak devlet, bireylerine yaşam hakkı güvencesini sağlamalı, kanunlar bireylere eşit bir şekilde uygulanmalıdır. Bu hukuk devletinin olmazsa olmazlarındandır. Eğer bu ilkeler iyi bir şekilde uygulanmaz ise toplum içerisindeki bireyler kendi kanunlarını kendileri koymaya kalkarlar. Bu durum beraberinde kaçınılmaz olarak kaos ve çatışmalar doğurur. Ülkemizde yaşanan kan davaları bunun bir sonucudur" diyerek yapılmak istenen uygulamaya tepki gösterdi.

Eğitim Sen Kars Şube Başkanı Ahmet Adıgüzel, daha sonra özetle şunları söyledi: "Biz kan davalarını hukuksal, sosyal ve ekonomik-politik nedenlerinin ortadan kaldırılmasının asıl çözüm olacağına inanıyoruz. Kağızman ilçemizde olduğu gibi memurlardan para toplanarak kan davalarının çözümüne katkı sunmayacağına inanıyoruz. Tam tersine böylesi olayların meşruluğunu devlet eliyle desteklemek olur. Burada siyasi iktidarlara ve yetkililere düşen görev, bu tür olayların sosyal, kültürel, ekonomik ve politik temellerini ortaya çıkarmak ve çözüm aramaktır. Çözüm olarak da kapı kapı dolaşıp para toplamak değildir. İnsanların yaşam kalitesini yükseltmek, ekonomik refahını arttırmak ve özgür bireyin oluşmasında engel teşkil edecek tüm uygulamaların ortadan kaldırılmasını sağlamakla olur. Bu durumun suç oluşturduğuna Eğitim Sen olarak inandığımız için kamuoyunun bilgisine sunuyor, tüm yetkilileri ve Cumhuriyet savcılarını göreve davet ediyoruz."