Parti binasından hareket eden ve içlerinde Bağımsız Aday Mülkiye Birtane ile Dağpınar Belde Başkanı Ayhan Erkmen’in de bulunduğu grup Faikbey, Kazımpaşa ve Atatürk Caddelerinde sloganlar eşliğinde yürüyüş yaptı.

BDP İl Binası önünde tamamlanan yürüyüş sırasında emniyet güçleri de geniş güvenlik önlemi aldı.

BDP İl Teşkilatından yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi :

13-14 Mayıs tarihlerinde yapılan askeri operasyonlarda 12 PKK gerillası savaş suçu işlenerek katledilmiştir. Şırnak’ın Uludere İlçesinde günlerce sürdürülen operasyon sonucu gerçekleştirilen bu katliam, AKP’nin Kürt Sorunu konusunda gerçek tutumunu net olarak gözler önüne sermiştir. Kürtlere karşı her türlü hukuksuzluğu, haksızlığı, zulmü yapan AKP, geldiğimiz aşamada bir imha politikası devreye koymuştur. Bu imha politikası çerçevesinde başlatmış olduğu kapsamlı operasyonlarla, bir ay içinde yaklaşık 40 gerilla yaşamını yitirmiştir.

Yapılan bu katliamlar, AKP’nin genel seçimler öncesi Kürtleri sindirme, taleplerinden vazgeçirme ısrarıdır. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku’na karşı gelişen olumlu havayı içine sindiremeyen AKP ülkeyi savaşa sürüklemektedir. Halkın Demokratik Blok’a umut bağladığı böylesi bir dönemde kapsamlı bir tasfiye planını devreye koymuştur.

İki dönemdir Kürt sorununu demokratik yöntemlerle çözeceği sözünü vererek iktidar olan AKP, Kürtlerin bu dönem kendisine kanmayacağını görmüş ve savaş ilan etmiştir.  Kürtlere “ya taleplerinden vazgeçer bana oy verirsin ya da seni yok ederim” demektedir. CHP ve MHP gibi Kürt illerinden silineceği endişesi içinde olan AKP, seçimlerde Kürtlerden oy almak için her türlü hukuksuzluğu, baskıyı yapmaktadır. Çünkü Kürt halkının artık kendisinden umudunu kestiğini anlamıştır.

PKK’nin 12 Haziran seçimlerinin demokratik bir ortamda gerçekleşmesi için ilan ettiği ateşkes kararına rağmen operasyonlara bir gün bile ara vermemiş, savaş hukukunu çiğneyerek onlarca Kürt gencini acımasızca katletmiştir. Bizlere açıkça iftira ederek halka baskı yapmakla suçlayan AKP, şehir merkezlerinde, ilçelerde, köylerde evlere kadar girerek halk üzerinde terör estirmektedir. Tüm illerde olduğu gibi Kars’ta da gözaltı ve operasyonlar devam etmekte parti çalışanlarımız ve yöneticilerimiz tutuklanarak Kars halkına gözdağı verilmektedir. 

Kürt sorununda kalıcı demokratik bir çözüm geliştiremeyen AKP, 90’lı yıllarda uygulanan yöntemleri yeniden denemeye başlamıştır.  “Kürt sorunu yoktur, Kürt kardeşlerimin sorunu vardır” diyerek, Kürt sorunu gerçekliğinden tamamen uzaklaştığını ortaya koyan Erdoğan,  taleplerinden vazgeçmeyen Kürtleri imha etme kararı almıştır. Kürt sorununda iktidarı boyunca izlemiş olduğu oyalamacı, göz boyamacı tutumunun gerçek fotoğrafı, baskı, asimilasyon, hapishane,  yoksulluk, savaş, ölüm ve gözyaşı olmuştur. Kürt halkına da bombalarla paramparça edilmiş çocuklarının bedenlerini dağlarda toplamak kalmıştır. Asıl görevi halkın her türlü talebine demokratik çerçevede çözüm bulmak olan Başbakan,  Başbakan sorumluluğu ile hareket etmemekte, kendi gündeminden şaşmamaktadır. Günlerdir ayakta olan Kürt halkının sesini, feryadını duymazdan gelmektedir.

Bu operasyon Başbakan Erdoğan’ın kararıdır. Hepimiz bu vahşetin tanığıyız. Bu beşeriyetini yitirmişliktir. Anaların gözyaşını dindirme sözü veren Erdoğan’ın annelere reva gördüğü çocuklarının, elleri, kolları kesilmiş, gözleri çıkarılmış, yakılmış bedenleridir. Bu tutum iktidarın, anayasal bir statü isteyen Kürtlere karşı bundan sonra izleyeceği politikanın temel argümanı olmuştur.

Dağlarda Kürt avına çıkarak toplumsal barışı zehirleyen AKP,  kendi iktidarını güçlendirmek için barış içinde ve eşit yurttaşlar olarak yaşayabileceğimiz bu toprakları, kan gölüne çevirmiş, savaşı boyutlandırmıştır.

Cumhuriyet tarihi boyunca her türlü baskı ve katliama maruz kalan Kürt halkı, taleplerinden bir adım geri atmamış, katledilen çocuklarını sahiplenmekten asla vazgeçmemiş, bundan sonra da daha güçlü sahiplenmeye devam edecektir.Bu ülkeye barış ve demokrasi gelinceye kadar mücadelemiz devam edecektir. Tüm kamuoyunun da duyarlı olmaya davet ediyoruz

Yaşasın Kürt Halkının Demokratik Mücadelesi! Yaşasın Halkların Kardeşliği!