Yaklaşık 8.000 yıllık tarihiyle dünyanın ilk yerleşim merkezlerinden biri olan Kars; tarihin her döneminde, yapanlarla yıkanlar arasında varolmaya çalışmış ve her dönem yeniden yeniden ve yine yeniden varolarak günümüze gelmiştir. Biz buna Kars’ın yaşam heyecanı diyoruz. Şöyle ki; tarih boyunca yaşama sıkı sıkıya bağlı bu kent, hep yaşama tutunmuş ama jeostratejik konumu gereği işgalcilerin yıkımına uğramıştır. Ani, Buhara ve Semerkand gibi Kars benzeri birçok kent yakılıp yıkıldıktan sonra birdaha hayata tutunamazken Kars her bahar yeniden açan çiçekler gibi daha gür ve daha canlı olarak yeniden yaşama başlamıştır.

Tıpkı 1999’da başlayan yeni yaşamı gibi... Nüfusunun yarısını kaybetmiş, güzelim binaları yakılıp yıkılmış, SATILIK KENT ironisine konu olmuş, insanları yaşama olan inançlarını kaybedip çıkış yolu ararken Kars’ın binlerce yıllık güneşi gülerek yeniden doğmuştu.

“Karslı doğduğu yerde doymalı, Karslı Kars’ta mutlu olmalı” ilkesiyle yola çıkarak, Kars Kent Konseyini kurup; “katılımcı yönetim anlayışı” çerçevesinde STK’ların ve Kars kentinin her kesiminden insan dinamiklerinin katılımıyla Kars’ın geleceğini kurgulayıp, heyecanla işine başladık. Bu süreçte; tüm dünyadan ilgili otoritelerin bilgi ve birikimlerinden faydalandık ve UCLG, INTA, UNESCO, UNICEF, MFP gibi uluslararası kurumlardan ve Kafkas Üniversitemiz ve ülkemizin ODTÜ gibi birçok diğer üniversitesi, ÇEKÜL Vakfı, TEMA Vakfı, Tarihi Kentler Birliği, Türkiye Belediyeler Birliği, Yerel Yönetimler Derneği, İstanbul Kars Vakfı gibi ulusal kurumlardan ve Dünyaca ünlü kentçi Oktay EKİNCİ, Prof. Dr. Metin SÖZEN, Prof. Dr. Hayrettin KILIÇ, kıymetli değerimiz İsmail AYTEMİZ gibi Karslı işadamlarımızdan ve birçok seçkin şahsiyetten. deneyimli kaliteli bir danışman kadrosundan alınan bilimsel ve ekonomik desteklerle ve Kars halkının temsilcilerinin yer aldığı Kars Kent Konsyinde ve kendilerini Kars’a adamış Belediye Meclis üyelermizin aldığı kararlar ışığında kentin; kentsel, sosyal, ekonomik ve hatta siyasal geleceği belli bir proje kapsamında ele alarak kentimizin yeniden inşaasına, ANKA KUŞU (Phonex)  misali başladık. Bu proje kapsamında olmak üzere;

NELER YAPILMADI Kİ?

A-Belediyelerin temel görevi olan kentsel hizmetler alanında yaptıklarımızdan bazıları şöyle sıralanabilir:

-Birçoğu tarih boyunca asfalt görmemiş yüzlerce cadde, bulvar ve sokağı asfaltladık veya parke taşla kapladık,

-Kars’ın tarihsel kimliği olan arnavut kaldırımı sistemi ile birçok sokak ve caddeyi inşa ettik,

-Bazalt ve andezit taşıyla yaya kaldırımlar ve  tretuarlar yaptık,

-Onlarca park, bahçe ve çocuk oyun parkları inşa ettik,

-Sarıkamış ormanlarından binlerce büyük boylu çam ağacını taşıyarak Karsı yeşillendirdik. O çabamızdan sonra Kars’ta yaşanan ağaç kıyımı (Kazım Paşa Caddesinin tarihi ağaçlarının kesilmesi gibi) kentimizi yeniden bozkır görünümüne dönüştürdü.

-Kars’ın tüm alan ve caddeleri dünyaca ünlü sanatçıların heykelleriyle süsledik; Mustafa Kemal Atatürk’ün “yurtta sulh cihanda sulh” ilkesi çerçevesinde Kafkasya’nın lider kenti rolünü üstlenen Kars’a tüm dünyayı barışa ve hoşgörüye davet eden ve Paris’in Eifel Kulesi, New York’un Özgürlük Anıtı, Rio de Janeiro’nun İsa Anıtı misali Kars’a  “İnsanlık Anıtı” inşaatı başlatılarak Karsımız İDDİALI DÜNYA KENTİ durumuna getirdik ve hatta 2011 UNIVERSIAD Kış Oyunlarının Kars’ta yapılması için ilk girişimleri biz başlattık. Ancak; siyasal manada sahipsiz kalan Kars, bu projeyi Erzurum’a kaptırdı ve bu kapsamda Erzurum tarihinin en büyük yatırımlarına sahne oldu.

-Trafik ve sinyalizasyon sistemi yeniden kurduk,

-Kars’ın kimliği olan yüzlerce tarihi binayı koruma altına alıp bir kısmını restore ettik,

-Adeta “susuz kent” konumuna gelen kente Çerme suyu getirerek, açılan kuyulardan elde edilen sularla ve Boruluk şebekesini yenileyerek, Kars şehir merkezindeki şebekeleri belli bir sistem ve öncelik sırası çerçevesinde yenileyerek Kars’ın musluklarını su ile tanıştırdık. Yetinilmedi; Kars’ın 50 yıllık su ihtiyacını gidermek için Bayburt Barajı şebekesi projesini yaparak DSİ ile protokol imzalayıp bu suyun Kars’a getirilmesini sağladık.

-Çevre bilinci kapsamında; Kars Katı Atık Depolama ve Dönüştürme tesislerinin inşasına başladık,

-Çağdaş kentçiliğin gereği olan kent meydanları inşa edilerek kentsel yaşamın insanlarımızı asosyalleştirmesinin önüne geçtik.

-Kars’ın cadde ve sokaklarını karanlıktan kurtarıp aydınlattık,

-Kars kalesi ve çevresindeki çarpık yapılaşma “kentsel dönüşüm projesi” kapsamında kaldırılarak yüzlerce aileye medeni koşullarda yaşama olanağını TOKİ konutlarında sunduk,

-Tüm okulların, camilerin ve mezarlıkların çevrelerini düzenlenerek eğitim ve ibadetin fiziki şartlarını oluşturduk,

-Kars’ın nazım imar planını ve kentsel stratejik planlarını yaparak kentsel gelişim ve hedefleri belirledik,

-Kentimizin doğal gaza kavuşması uğruna kentin tüm cadde ve bulvarlarında yeni yapılan asfaltları (hem de 2009 seçimlerinin öncesinde) feda ettik. Ne yazıkki, doğalgaz  projesi kapsamında onarılamayan yollar 2009 seçimlerinde aleyhimize kullanıldı. Binbir fedakarlıkla kentimize getirttiğimiz doğalgazın; kentin hertarafına  yaygınlaştırılması mevcut yönetim tarafından engellenmesi hazin bir durumdur.

-Kars Belediyesinin işmakinası parkı on kat artırarak Türkiye’nin hemen hemen tüm belediyelerinin ihalelerle özel firmalara yaptırdığı kentsel hizmetleri belediye personeli ve işmakineleriyle yaptık,

-Kars Belediyesi Beton Santralini kurarak ürettiğimiz ucuz hazır beton ile Kars’ın inşasına katkı sunduk,

-Vb sayısız hizmet yaptık.

B- Kentsel yaşamın olmazsa olmazı manasında yapılan kültürel ve sosyal hizmetlerin bazıları ise şöyleydi;

-Rio de Janeiro’da HABITAT-1 kapsamında Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen Yerel Gündem 21 çerçevesinde Türkiye’nin ilk  Kent Konseyini kurarak Kars’ın Uluslararası camia ile tanışmasını sağladık ve yerel demokrasinin temeli olan “kendiyle, kentlisiyle, kentiyle barışık” yönetim analayışının, Türkiye’nin adeta terkedilmiş bir köşesinden filizlenişine tüm dünyanın dikkatini çektik,

-“Barış içinde birlikte yaşama” ilkesi çerçevesinde düzenlelen Uluslararası Kafkas Kültürleri Festivalleri, Altın Kaz Filim Festivalleri, Uluslararası Murat Çobanoğlu Aşıklar Bayramı, Tiyatro ve Sinema Haftaları gibi yüzlerce kültürel etkinlikler yaptık,

-Kars’a sinema ve tiyatro salonları, konservetuar binaları kurarak Karsı medeni kimliğine yeniden kavuşturduk,

-Sporun birleştirici ve özendirici ruhunun bilinciyle Kars halkı arasında etnik ayrımcılığı yok etmeye katkı sunan spor aktiviteleri düzenledik ve bu bağlamda KARSSPOR’un hedefini Süper lig olarak koyarak ve bu hedef doğrultusunda, amatör kümeden aldığımız Karssporumuzu Türkiye 2. Ligine kadar yükselttik,

-Sıradan insanların gündüz saatlerinde bile gitmeye korktukları alanları parklar olarak düzenledik ve buralara kurulan turizmin fiziki altyapıları sayesinde Kars’lının ailecek gidip yemek yiyebileceği nezih lokanta, kafe ve eglence yerleri kurduk,

-Kars’ın sosyolojik, ekonomik, kültürel vb yapılarını günün şartları ve gereksinimleri çerçevesinde şekillendirdik;

Bu çerçevede; dünyanın en uzak mesafelerinden binlerce yabancı ve yerli turist Kars’a gelmeye ve Kars’ın otellerinde kalarak, dolmuşlarını ve taksilerini kullanarak, lokantalarında yemek yiyerek, esnafından alışveriş yaparak Kars’ta katma değer yaratmaya başlamıştı. Bu durumu en iyi vefakar ve fedakar Kars Esnafı bilir.

Kars konulu filimler yapılmış, kitaplar, makaleler vb yazılmış ve hatta çok ironik bir niteleme ama Kars; televizyon ve radyo kanallarının hava durumu haberlerinde yer almaya başlamıştı,

Kars’ta yerli ve yabancı sanatçılar tarafından verilen konserler ile kars halkına büyük kentlerin insanlarından eksiklerinin olmadığı hissettirilmiştir,

Kars’ın sokaklarında İstiklal caddesi misali dünyaca ünlü sanatçılar dolaşmaya başlamıştı,

Kars’ın lokantaları, otelleri, esnafı gelişen çağın ve yerel gerçekler doğrultusunda kendini yenilemişti,

Kars’a gelen yerli ve yabancı turistler Kars’ın balını, kaşarını, halısını, kilimini satınalarak kente önemli bir ekonomik girdi  sağlamışlardı.

Yüzü gülen esnafın kenti olan Kars’ta insanlar; kültürel, sosyal ve ekonomik olarak rahatlamış, Kars’a tutunmaya başlamış ve göç durma noktasına gelmişti.

Vb, ahde vafalı Kars halkının hafızalarında duran daha yüzlerce hizmet...

PEKİ SONRA NE OLDU?

- Aslında 2009’dan bugüne yaşananlar, tüm Karslıların hatıralarından silmeye çalıştığı gelişmelerle dolu olduğundan bu kötü hatıraları uzun uzadiye yenilemek toplumsal barış ve kardeşliğin savunucularını üzeceğinden 2009’da başlayıp günümüze gelen sürece “talihsiz devir” diyip geçmek gerekirse de; Kars’ın dünyadaki imajı bozularak çağdışı etnik temelli kışkırtma ve ayrımcılığın merkezi olarak tanınması durumunu ve birsürü gol yedikten sonra maçı lehine değiştirmek için son dakikada atağa kalkan futbol takımı misali, Kars halkının gözünün içine bakarak Kars’a son anda seçim yatırımları yapan ve aldığı milyonlarca (eski parayla trilyonlarca) liralık borçlarla Kars’ın geleceğine ipotek koyan ve aldığı borçları yerinde ve layıkıyla kullanmayarak harvurup harman savuran mevcut Belediye Yönetimini takdirlerinize sunuyorum.

-Yüzlerce fedakar belediye çalışanı hor görülüp süren ve İş bilmez kadrolarla yapılmaya çalışılan kentsel hizmetler için harcanan kaynaklar boşa gitmiş her iş yeniden belli firmalara şaibeli şekillerde ihale edilmiştir. İlk göreve geldiğinde; görevi devraldığı yönetimi asılsız iddialarla suçlayan mevcut yönetim, Naif ALİBEYOĞLU başkanlığındaki 10 yıllık yönetimin tüm dosyalarını devletin müfettişlerine defalarca inceletmiş ama iddialarına mesnet bulamamıştır.

-Kars’ın sembolleri yok eden, Kars’ta ki kent kültürünü yok eden, personeliyle ve çevresiyle herdaim kavga etmekten kente hizmet veremeyen, Kars’ı borç batağına batıran, Kars’ı dünyada kötü haberlerle anılan kent haline getiren, Kars’tan göçü yeniden tetikleyen, Kars halkı arasında ayrımcılık yapan ama kendinden dediği insanlar arasında bile ayrımcılık yapan, BELEDİYENİN MANEVİ KİMLİĞİNİ ALAY KONUSU YAPAN bu BECERİKSİZ yönetim gitmelidir!!!

KARARLILIK, İNANÇ VE AZİM

-Marka kent Kars, 2009-2014 süreciyle ilgili “talihsiz devri” kapatacak ve 2009’da sekteye uğrayan süreç yeniden başlayacaktır. Bu yeni süreçte de Kars halkı barış içinde birlikte yaşayacak, hiç kimse arasında siyasal, sosyal, etnik, kültürel ayrım yapılmadan Kars’ın gelişmesi için geçmişimizin deneyimleriyle ve ara verilen 5 yıllık sürecin edinimleriyle; geçmişte yapılan bazı hatalarımızla ilgili “ÖZELEŞTİRİ” yaparak YEP YENİ BİR YÖNETİMİ KADROSUYLA Kars için gece gündüz çalışmaya, yeni projelerimle YENİDEN HAZIRIM...

TAKDİR KARS HALKININDIR!