1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Kars’ın Et Balık Kurumu’na ihtiyacı var
Kars’ın Et Balık Kurumu’na ihtiyacı var

Kars’ın Et Balık Kurumu’na ihtiyacı var

Bugün Kars’ta olacak olan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker’den Karslılar müjdeli haberler bekliyor.

A+A-

1-Hayvancılın merkezi Kars’ta Et ve Balık Kurumu kurulmalı. Mevcut Et Kombinası tesisleri ve arsası satın alınarak modern bir Et Balık Kurumu olarak hizmet verir seviyeye getirilmeli.

2-Geniş meralara sahip Kars’ta modern hayvancılık çiftlikleri kurulabilir. Bunun için teşviklerin yanında çiftçilerin örgütlenmesi sağlanabilir. Eğer bu başarılırsa kentte daha bilimsel bir hayvancılık yapılabilir.

3-Kaz üretim merkezleri açılmalı

4-Kaz Kaşarı, Kars Kazı, Kars çoban köpeği tescillenmeli

KARS VALİLİĞİ İNTERNET SİTESİNDEN YER ALAN BİLGİLERE GÖRE KARS’TA HAYVANCILIK:

Kars ilinde hayvancılık temel iktisadi sektördür. Kars ve yöresi, geniş otlak ve çayırlarıyla geçmişten beri ülkemiz hayvancılığının odağı olagelmiştir. İklim ve coğrafi şartların kısıtladığı bitkisel üretimden elde edilen gelirin yetersizliği, buna karşılık mera ve çayırların fazlalılığı Kars’ta doğal olarak hayvancılığa bir yönelimi getirmiştir. Zira çayır ve meralar il topraklarının yaklaşık üçte birini kaplamakta, bu durum ise ilde hayvancılığı teşvik eden bir unsur olmaktadır. Bu nedenle ilde daha çok geleneksel usullerle mera hayvancılığı yapılmaktadır. Modern yöntemlerle hayvancılık ise pek gelişmemiştir.

Verimli olmayan geleneksel mera hayvancılığının yaygınlığı ise hayvansal ürünlerin, ilin toplam GSYİH’sı içinde gerektiği kadar yer almasını engellemektedir. %33,7 ile Kars Gayri Safi Hasılasından en fazla pay alan tarımsal üretimin büyük çoğunluğu ise hayvancılıktan elde edilmektedir. Zira tarımsal üretim içinde pazarlanan ürün değeri açısından hayvancılık yaklaşık %75 ile birinci sırada yer alırken, bitkisel üretimin pazarlanan tarım ürünleri içindeki payı sadece %25’tir.

Kars’ta hayvancılık genellikle küçük aile işletmeciliği şeklinde ve aile ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yapılan ekonomik bir faaliyet durumundadır. Yapılan çalışmalar ve verilen teşvikler sonucu Kars’ta son yıllarda ticari amaçlı hayvancılık işletmelerinin sayısında artışlar gözlenmeye başlanmıştır. Bu amaçla faaliyet gösteren tarımsal kalkınma kooperatiflerinin her geçen gün artması önemli bir gelişmedir. 1998 yılı itibariyle bu kooperatiflerin sayısı 91’dir.

Kaşar ve bal hariç, ilde üretilen hayvansal ürünler genellikle pazarlanmamakta, üreticilerin kendileri tarafından tüketilmektedir. Bu yapının oluşmasında ticari amaçlı hayvancılık işletmelerinin yeterli sayıda olmaması ve hayvancılığın aile ihtiyaçları için yapılıyor olması önemli rol oynamaktadır.

BÜYÜKBAŞ HAYVANCILIK

İlde özellikle büyükbaş hayvancılık önem taşımaktadır. 1966 yılında yapılan köy envanterine göre Kars’ta o yıllarda toplam 147.718 büyükbaş hayvan buluyordu.

1992 yılında toplam hayvan sayısı 289.200 adettir. Bu hayvanların büyük kısmı yerli ırktır. Yerli ırk büyükbaş hayvan sayısı 220.270 (%76,16) iken, kültür melezi hayvanların sayısı 56.030 (%19,37), kültür ırkı ise sadece 12.900 (%4,47) ‘dür.

1999’de ilde toplam 303.070 büyükbaş hayvan bulunmaktadır. Bunların sadece 9.880’i(%3,28) kültür ırkı, 69.220’si (%23,02) kültür melezidir. 221.870 adeti (%73,7) ise yerli ırktır. Bu oranlar ildeki hayvancılığın verimsiz olmasının nedenlerinden birisini de açıklamaktadır.

Zira bu oranların Türkiye’deki değerlerine baktığımızda büyük farklılıklar görülmektedir.Kars ilinde %3,28 gibi çok düşük bir orana sahip olan kültür ırkı büyükbaş hayvan oranının ülke ortalaması %15,3’tür. İlde %23,02 ile ikinci sırada yer alan kültür melezi hayvanların ülke ortalaması %41,93 ve Kars’ta %73,7 ile birinci sırada yer alanyerli ırk büyükbaş hayvan oranı Türkiye’de %42,74’tür. Bu rakamlardan da anlaşıldığı üzere Kars ili, et ve süt verimi bakımından daha üstün olan kültür ırkı ve kültür melezi hayvan varlığından yoksun bulunmaktadır. Diğer ilçelerde kültür ve kültür melezi büyükbaş hayvan oranı çok düşük iken, merkez ilçede bu oran oldukça yüksek bir seviyededir.

Kars ilinde özellikle kültür melezi ırkların oranının yıllar itibariyle artma eğilimine girdiği de bir gerçektir. 1992-1996 arasında kültür ırkı büyükbaş hayvan oranı %4,47’den %4,46’ya düşmüş, kültür melezi oranı %19,37’den %33,37’ye çıkarken, yerli ırk hayvan oranı ise %76,16’dan %62,17’ye düşmüştür. Kültür ve kültür melezi hayvanların oranının mevcut büyükbaş hayvan sayısı içinde oran olarak artması beraberinde kayda değer verim artışlarını da getirmiştir. Fakat bu dağılım 1997 yılında tekrar değişmiş, kültür ırkı %3,28’e, kültür melezi %23,02’ye düşerken, yerli ırk %73,71’e düşmüştür. Kültür ve kültür melezi hayvanların toplam içindeki oranlarının düşmesi et ve süt verimliliğini de düşürmektedir.

1992’de 136.490 inekten toplam 110.305 ton süt elde edilmekte, yani hayvan başına süt verimi yıllık 808 kg civarında olmakta idi. 1996’ya gelindiğinde 135.310 inekten toplam 128.560 ton süt elde edilmiş yani hayvan başına yıllık süt verimi 950 kg ‘a çıkmıştır. 1992-1996 yılları arasında süt verimliliğindeki artış yaklaşık %17,57 olmuştur. 1997’de ise sağılan hayvan sayısı 169.026’ya, süt üretimi ise 145.938 tona çıkmıştır. Fakat süt verimliliği 863,4 kg ‘a düşmüştür.

İlde 1992’de kesilen 11.070 sığırdan toplam 1.150 ton et üretilmiş, 1997’de ise 14.831 sığırdan toplam 2.220 ton et elde edilmiştir. 1992’de ortalama et verimi 103,9 kg da kalırken, 1997’de bu rakam 149,68 kg ‘a yükselmiştir. (1997’deki yerli ırk oranının artmasının et verimliliğini etkilememiş görülmesi kesilen hayvanların 1996 ve öncesi yıllarda doğmuş olmasındadır. Bu sebeple et verimliğinin 1998 yılı verilerinde düşmesi beklenebilir.)

1992-1996 yılları arasında kültür ve kültür melezi hayvan oranı toplam %23,84 ‘ten %37,83 ‘e sıçramış yani yaklaşık toplam içindeki payı 14 puan daha artmıştır. Bu türlerin 14 puan daha artması ile 1992 ‘de 103,88 kg olan ortalama et verimliliği 1996 ‘da 137,27 kg ‘a, 808,15 kg olan ortalama yıllık süt verimliliği de 950,11 kg ‘a yükselmiştir. Yani et verimi %32,14, süt verimi ise %17,56 ‘lık bir artış göstermiştir.

Irk ıslahı çalışmaları sayesinde, 1992-1996 yılları arasında hayvan sayısındaki azalmaya karşılık, üretimde artış olduğu bir gerçektir. Fakat asıl amaç hem hayvan sayısını artırmak, hem de hayvansal ürün veriminde önce Türkiye ortalamalarını, daha sonra da uluslararası seviyeyi yakalamak olmalıdır. Çünkü, 1997 yılında büyükbaş hayvan sayısının artış göstermesinin aynı şekilde verimliliğe yansımadığı görülmüştür.

Kars ili 1997 yılı verilerine göre sahip olduğu 300.970 adet büyükbaş hayvan mevcudu ile Türkiye toplamının %2,269’una sahip bulunmaktadır. Türler açısından incelediğimizde Kars, ülkedeki kültür türü hayvanların %0,57’sine, kültür melezi sığırların %1,47’sine, yerli ırk sığırların ise %4,64’üne sahip bulunmaktadır. Kars’taki yerli ırk hayvanların Türkiye yerli ırk varlığı içindeki oransal büyüklüğü dikkat çekmektedir. Bu rakam dahi Kars hayvancılığındaki verimin ülkedeki ortalama verimlilikten düşük olmasını açıklar niteliktedir.

Canlı hayvan varlığı açısından böyle bir zenginlik taşıyan Kars ilinin hayvansal ürün miktarı ve pazarlama değeri olarak ülke rakamlarından gerektiği kadar pay alamadığı görülmektedir. 1997 verilerine göre Kars, ülkede üretilen toplam sütün (koyun, keçi ve inek) %1,58’ini, inek sütünün ise %1,63’ünü üretmektedir. Yine aynı yıl verilerine göre Kars ili, ülkede üretilen toplam etin (koyun ve keçi eti dahil, beyaz et hariç) %0,49’unu, sığır etinin ise %0,48’ini üretmektedir.

Türkiye’nin %2,69’u gibi oldukça fazla oranda büyükbaş hayvan varlığına sahip olan Kars’ın süt üretimi ülke toplamının %1,63’ünü teşkil etmesi büyük oranda daha önce sözünü ettiğimiz verimi düşük yerli ırkın oransal kaynaklanmaktadır. Daha ilginç bir nokta ise Kars ilinin, ülkedeki toplam et üretiminin sadece ve sadece %0,49’unu üretiyor olmasıdır. Buradaki en önemli sebep ise ilde et ve et ürünleri alanında faaliyet gösteren firmaların azlığı ve bu nedenle daha çok diğer illerle yapılan canlı hayvan ticaretine ağırlık verilmesidir. Et ve et ürünleri katma değerinin, canlı hayvan ticareti katma değerinden daha fazla olduğu göz önünde bulundurulursa, ilin yeterince yararlanamadığı çok büyük bir ekonomik potansiyelin varlığı dikkati çekmektedir.

KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIK

İl ekonomisinde küçükbaş hayvancılık, büyükbaş hayvancılık kadar olmasa da önemli bir yer tutmaktadır. 1992 yılında ilde 976.940 koyun, 51.890 keçi bulunmakta idi. 1997’ye gelindiğinde koyun sayısı 646.740’a, keçi sayısının ise 22.930’a düştüğü görülmektedir. 1992-1997 yılları arasında koyun sayısı %33,8 , keçi sayısı ise %55,8 oranında azalmıştır.

İldeki mevcut koyunların çoğunluğu ıslah edilmemiş, küçük yapılı yerli ırklardan oluşmaktadır. Bu hayvanlarda verim çok düşüktür. Bu durum yedi ay elden besleme yapılan bölgede ekonomik açıdan kayıplara sebep olmaktadır. 1997 rakamlarına göre Kars, Türkiye genelindeki koyunların %2,14’üne, keçilerin ise %0,27’sine sahiptir. İlin Türkiye’deki sığır ve koyun varlığı açısından taşıdığı önemin aynı şekilde keçi sayısında görülmemesi, ilin bulunduğu Kuzeydoğu Anadolu’nun iklim özellikleri sebebiyledir. Yedi aya yakın bir süre karın yerde kaldığı ve elden besleme imkanlarının kısıtlı olduğu Kars yöresinde keçi beslemek genel olarak ekonomik değildir. Zira keçi, kendi canlı ağırlıkları dikkate alındığında, sığırın iki katı kaba yem tüketmektedir Ayrıca keçinin orman ve fundalık alanlara olan düşkünlüğü,oysa ilde ormanlık ve fundalık alanların fazla bulunmayışı, genellikle keçi yetiştiriciliğine olanak sağlamaz. Bütün bunların bir sonucu olarak ildeki keçi varlığı, ülke genelinin binde 2,7’si gibi küçük bir düzeyde kalmıştır.

1992-1996 arasında ildeki koyun sayısında görülen düşme dikkat çekicidir. 1992’de Kars ili ülke genelindeki koyunların yaklaşık %2,48’ine sahip olmasına karşılık, bu rakam 1997’de %2,14’e düşmüştür.

Kars’ta küçükbaş hayvan varlığı merkez ilçe, Sarıkamış, Kağızman, Arpaçay ve Digor ilçelerinde yoğunlaşmıştır.

ARICILIK

Kars ili, Türkiye’nin arıcılıkta önde gelen illerinden birisidir. Bitki örtüsünün arıcılığa elverişli olması, çiçek türü ve bolluğu, eşsiz lezzet ve kalitede bal üretimine uygun bir ortam oluşturmaktadır. Arının besinini yalnız çiçeklerden alması, ot toplama ve yığma gibi bir yükü olmaması, diğer hayvanların besini aleyhine çalışmaması, aksine polinasyonu sağlayarak bitkisel üretime katkıda bulunması sebebiyle yörede büyük ve küçükbaş hayvancılığın yanında en esaslı gelir kaynaklarından biri olagelmiştir.

Kars balı lezzet ve kalitesinin yanında diğer ballara nazaran daha hafif ve hazmının kolay olması özelliğiyle de öne çıkmakta ve yurt çapında talep edilmektedir. Kars Tarihi üzerine bir çok değerli esere imza atan tarihçi Prof.Dr.M.Fahrettin KIRZIOĞLU, Osmanlı sarayında Kağızman yöresi ballarının tüketildiğini belirtmektedir.

Kars, Türkiye’deki toplam arı kovanı sayısı ve bal üretimi bakımından önemli illerdendir. Zira ülkedeki toplam arı kovanlarının %1,13’üne, toplam bal üretiminin ise %1,25’ine sahiptir. Ayrıca Kars’taki arıcılık, kovan başına bal verimliliği bakımından Türkiye ortalamasının üzerindedir.

KÜMES HAYVANCILIĞI

Kars ilinde kümes hayvanlarından tavuk ve kaz sayı olarak en önemli türlerdir. İlde tavukçuluk pazar için üretim yapacak kadar gelişmemiştir. Bunun başlıca nedenleri; ilin iklim şartlarının olumsuzluğu, büyük tüketim merkezlerine uzaklığı ve ulaşım imkanlarının kısıtlı olması yanında, son yıllarda artan göç nedeniyle iç tüketimin ticari amaçlı üretimi teşvik edecek boyutlarda olmamasıdır. 1996 yılı itibariyle ilde 193.800 tavuk bulunmaktadır. Bunun 8.000’i (%4,13) et tavuğu, 185.800’ü (%95,87) ise yumurta tavuğudur. Bu sayılarla Kars Türkiye tavuk varlığının %0,11’ine sahiptir.

1997 yılında ildeki yumurta üretimi 16,5 milyon adet, tavuk eti üretimi ise 17 tondur. Kars ili 1997’de ülkenin yumurta üretiminin %0,13’ünü, tavuk eti üretiminin de %0,0036’sı gibi küçük bir değerini gerçekleştirmiştir.

Kümes hayvancılığı bakımından ildeki asıl üretim konusu kazcılıktır. Hatta ülkemizde kazcılığın ilimiz ve civarına özgü bir hayvancılık dalı olduğu söylenebilir. Zira Kars 107.000 adet ile Türkiye kaz varlığının %5,96 gibi büyük bir payına sahiptir. Daha önce Kars’ın bir ilçesi olan Ardahan ile birlikte ilimiz toplam kaz varlığının %19,72’sini elinde bulundurmaktadır. İldeki kaz eti üretimi 1997 yılında yaklaşık 10 tondur.

Kars ve civarının Türkiye genelinden bu kadar büyük bir pay almasında yörenin iklim yapısının uygunluğu önem taşır. Çünkü, kazlar soğuk iklim şartlarına dayanıklı hayvanlardır. Bu ise oldukça sert bir iklime sahip ilde diğer kümes hayvanlarından ziyade kaz beslemenin tercih edilmesine sebep olmaktadır. İlde kazcılık geleneksel usullerle yapılmaktadır ve sadece ailenin et ihtiyacını karşılamaya yöneliktir. Yetiştirilen kazlar sonbaharda kesilerek, etleri kurutulmak suretiyle kışlık et ihtiyacını karşılamak üzere saklanır. Kaz tüylerinden ise yastık yapımında faydalanılmaktadır.

Ayrıca ilde 45.000 hindi ve 16.400 ördek bulunmaktadır. 1997 yılında 4 ton hindi, 1 ton da ördek eti üretilmiştir. Kars, Türkiye hindi varlığının %0,84’üne, ördek varlığının ise %0,89’una sahiptir.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.