Yrd. Doç. Dr. Bahattin Şeker

Yıllardan beri çevre kirliliği ve çöplerle ilgili birçok yazı yazdım. Hatta Âşık Veysel’e mektup yazarak insanlarımıza sitem ettim, pet şişe ve naylon poşetlere dikkat çekmek için “yer pet şişe gök naylon poşet” başlığı altında seri yazılar yazdım. Baktım yine bir olumlu dönüş yok bu sefer “utanıyorum” başlıklı yazı yazdım. Ama maalesef olmadı! Yine olmadı! Bu nedenle uzun bir süre sessiz kaldım ama gördüğüm manzaralar beni dehşete düşürdü.

Kaldırımda hem yürüyüp hem de çişini yapanlar!

Duvarların kenarına pisleyenler!

Arabalardan alenen yolun ortasına atılan içi idrar dolu su şişeleri!

Hastanenin merdivenine burunu silenler ve tükürenler!

Yurtlardaki tuvaletlerde gördüklerim!

İşhanlarına girdiğimde burnumun direğini kıran idrar kokusu ve süt ürünlerinin kokusu!

Hastane tuvaletlerinin hepsinde durum çok vahim!

Hastanelerde oda temizliği çok vahim!

Camilerin duvarlarına atılan çöpler, camilerin tuvaletleri..

Belediye çöp bidonları artık çöp haline gelmiş resmen hastalık yayıyor!

Kars çayı alenen insan pisliği kokuyor! Zaten kenarları atık pet şişe ve plastikten geçilmiyor…

Şehrin göbeğinde atıl durumdaki binalar tiner vb madde bağımlılarının yeri ve pislik yuvası haline gelmiş

Gördüklerim ve tespit ettiklerim bu kadar mı? Hayır! Diğerlerini yazmaya utanıyorum, hem de çok!

Peki, suçlu kim?

Belediye mi? Evet

Çevre ve şehircilik il müdürlüğü mü? Evet

Kurum müdürleri mi? Evet

Kurum amirleri mi? Evet

Esnaf mı? Evet

Müşteri mi? Evet

Öğretmen mi? Evet

Öğrenci mi? Evet

Siyasi parti il başkanlıklarımı? Evet

İşveren mi? Evet

Çalışan mı? Evet

Üreten mi? Evet

Tüketen mi? Evet

Tamirci mi? Evet

Asker mi? Evet

Polis mi? Evet

Anne mi? Evet

Baba mı? Evet

Sağlıklılar mı? Evet

Engelliler mi? Evet

Doktor mu? Evet

Hasta mı? Evet

Din adamları mı? Evet

Sağcısı, solcusu, orta yolcusu mu? Evet

Ben mi? EVET

Kısacası Kars’ta yaşayan herkes ama herkes suçlu. Çünkü Kars’ı sahiplenmiyoruz! Çalıştığımız kurumdaki yaptıklarımız karşılığında maaş alıyoruz bu bizim işimiz ama yaşadığımız Kars’a sahip çıkmak vicdani görevimizdir. Kars bizim evimiz yaşadığımız evler ise onun odaları şeklinde düşünelim ve lütfen artık bu temizlik işini dostlar alışverişte görsün şeklinde yapmayalım. Temizlik kampanya işi değildir. Doğrudur, bu tip kampanyalar dikkat çeker farkındalık oluşturur. Öyle ise bu temizlik kampanyasını “ömür boyu temizlik kampanyası” yapalım!

Haydi, “ömür boyu temizlik kampanyası” çerçevesinde plastik ve pet şişelerinizi, plastik kapakları, her türlü metal kutuları, her türlü plastik ürünlerini, kağıt ürünlerini, kartonları derneğimize getirin ya da bizi arayın biz gelip alalım hem çevre temizliğine katkınız olsun hem de yapacağımız her türlü hizmette sizin de desteğiniz olsun!

Vereceğiniz geri dönüşüm malzemeleriyle ne mi yapacağız? Daha bilinçli bir nesil için eğitim alanında kullanacağız. Engellilerin ihtiyaçları için kullanacağız. Öğrencilere bur olarak vereceğiz. Sosyal ve kültürel etkinlikler için kullanacağız. Kim bilir belki de öylesine bir destek vereceksiniz ki toplama ayırma ve depolama tesisi kuracağımız gibi geri dönüşüm tesisi de kuracağız!

Askeri birlikler, emniyet teşkilatının birimleri, milli eğitime bağlı birimler, kantinler, lokantalar, alışveriş merkezleri, büyük marketler, küçük marketler, tamirciler, esnaflar, aileler herkes bu duyarlığı gösterirse neden olmasın? Kars’ta tahmini rakamlara göre 600 000 ton civarında geri dönüşüme gidebilecek atık malzeme doğaya atılıyor.

Kısacası atalarımız bizlere kanlarıyla düşmanlardan temizledikleri bu topraklar üzerinde tarihi binalar miras bıraktı biz ise bu tarihi binaları pislettiğimiz gibi plastik şişeler, pet şişeler ile kirlettiğimiz bir toprak bırakacağız.

Kurumsal bir çevre politikamız, bireysel olarak bir çevre politikamız ve aile olarak bir çevre politikamız olmalı. Kurumsal bazda yaptırımlar uygulanmalı, bireysel bazda kınama olmalı, aile temelinde eğitim olmalı. Temiz ve engelsiz bir Kars için.. saygılarımla