Tacettin DURMUŞ

Fas asıllı 23 yaşındaki Reda Moumtaz, günlerdir Kars’ta Merkez Camisi bahçesinde çevredeki duyarlı esnafların destekleri ile hayata tutunuyor.

Yaklaşık 15 gün önce Iğdır’dan kandırılarak İstanbul yerine Kars’a getirilen Reda Moumtaz, il merkezinde perişan halde bekliyor. Soğuk geceler boyu Merkez Camici bahçesinde bulunan bank üzerinde uyuyan Moumtaz, gün boyu da çevreye boş gözlerle bakıyor. Moumtaz’ın içler acısı halini gören çevredeki esnaflar, her ne kadar yardımcı olsa da umutsuz bekleyişi devam ediyor.

Polis tarafından kontrol edilen, sorgusu yapılan ve Iğdır’daki toplama kampına gönderildikten sonra tekrar Kars’a gelen Moumtaz’ın tek amacı önce İstanbul’a oradan da Avrupa’ya gitmek. Kimliği olmadığı için ve COVİD-19 aşısı yapılmadığı için otobüs yolcuğu da yapamayan Fas’lı genci oteller de kabul edemiyor. Gün boyu vatandaşlar tarafından karnı doyurulan genç kimseye zarar vermeden cami önündeki Mazlum Ertek’e ait kafe ve cami önünde bekleyişini sürdürüyor. Geceleri caminin bahçesinde bank üzerinde uyuyarak geçiren Moumtaz’ın içler acısı hali mahalle halkını derinden üzüyor. Mahalle halkı gün boyu tütün sarıp için Moumtaz’ın karnını doyuruyor.

Cami karşısında kafe işleten Mazlum Ertek, 23 yaşındaki Fas’lı Reda Moumtaz’ın tek amacının İstanbul’a, oradan da Avrupa’ya gitmek istediğini söyledi.

Reda Moumtaz’ın her geceyi cami bahçesinde geçirdiğini söyleyen Mazlum Ertek, “Rada Faslı bir mülteci. Bizler esnaf olarak bir hafta 10 gündür kendisine yardım ediyoruz. Arkadaşlarımızla otele götürdük ama oteller kabul etmiyor ve sorumluluk almak istemiyor. Çünkü yurt dışından geldiği için herhangi bir HES kodu ve aşısı da yok. Kimliği dahi yok.  Çok mağdur bir şekilde burada yatıyor. Biz elimizden geleni yapıyor yardım ediyoruz ama yetemiyoruz kendisine. Her gün bu şekilde burada yatıp kalkıyor. Herhangi bir ulaşabileceği kimse de yok. Cami de olmasa gidecek herhangi bir yeri yok.  Yardım edenler olsa da, yabancı olduğu için aşısı olmadığı için duruyor. Kendisi zaten dil de bilmiyor. Farsça konuşuyor, hiç kimse anlamıyor. İstanbul’a gitmek istiyor. İstanbul’a gitmesi için de pasaportu, kimliği ve aşılı olması lazım. HES kodu alması zaten imkansız. Ama arkadaşımızın hiçbir şeyi yok. Polisler aldı götürdü. İki gün sonra tekrar geri geldi. Evimize götürmek istiyoruz gelmiyor. Bir gün geldi evimizde kaldı da sonra gelmedi. Karnını doyurduk, hamama götürdük, sigarasını da alıyoruz. Her gün gözümüzün önünde ve her kes çok üzülüyor“dedi.