1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Kars’ta Kadınlar Günü coşkuyla kutlandı
Kars’ta Kadınlar Günü coşkuyla kutlandı

Kars’ta Kadınlar Günü coşkuyla kutlandı

Kars'ta 8 Mart Dünya Kadınlar Günü coşkulu bir şekilde kutlandı.

A+A-

Tacettin DURMUŞ

Kars Valiliği koordinesinde, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, Kars Belediyesi, Kafkas Üniversitesi Kadın Çalışmaları Araştırma Müdürlüğü ve Kafkas Üniversitesi Devlet Konservatuarı işbirliği ile düzenlenen, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü coşkulu bir şekilde kutlandı.

Kafkas Üniversitesi Ahmet Arslan Kongre Merkezinde gerçekleştirilen kutlama etkinliğine, kadınlar yoğun ilgi gösterdi.

Kafkas Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. İsmail Çakmak’ın ‘Hoş geldin’ konuşmasının ardından Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ve Kars Emniyet Müdürlüğü tarafından hazırlanan ‘KADES’ tanıtım videosu sahneye yansıtıldı. Ardından da Kars Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Kadınların Kooperatifler Yoluyla Güçlendirilmesi Teknik Destek Projesinin tanıtımı video gösterimi ile sahneye yansıtıldı.

Daha sonra da Kars Belediyesinde görevli yöresel âşıklar Mahmut Karataş ve Ayhan Şimşekoğlu, sazlı ve sözlü olarak sahne alarak, programa renk kattılar. Kutlama programı, Kafkas Üniversitesi Devlet Konservatuarı tarafından verilen konser ile coşku dolu anlar yaşandı. Salonu dolduran kadınlar ve genç kızlar Kars’ta 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü coşkulu bir şekilde kutladı.

Kutlama programında konuşan Kafkas Üniversitesi Kadın Çalışmaları Araştırma Müdürü Doç. Dr. Berna Urun Karahan, kadının hayatı boyunca birden fazla sıfat taşıdığına dikkat çekerek, kadınların bazen teyze, bazen eş, bazen de ‘yar’ olduğunu söyledi.

KARAHAN, “KADIN OLMANIN HAKLI GURURUYLA KADINLAR GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN.“

Bu sıfatlar içerisinde kadınların en önemli sıfatının ise ‘Anne’ olduğunu söyleyen Karahan, “Cennetin ayakları altına verildiği anneler, kültürümüzde de önemli bir yer kaplar. Kadının kültürümüzde evin temeli odluğu ve bu anlamda yeri ve değeri tartışılmazdır. Hem kültürümüzde hem de dinimizde bu denli kıymetli olan kadının, geleceğe daha umutlu bakması ve ayaklarını daha sağlam yere basması için bizler de üzerime düşen görevi, Sayın Valimiz Türker Öksüz’ün öncülüğünde ve Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Hüsnü Kapu’nun destekleriyle yapmaktayız.” dedi.

Kafkas Üniversitesi Kadın Çalışmaları Araştırma Müdürlüğünün yürüttüğü ve devam etmekte olan faaliyetler hakkında da bilgi veren Doç. Dr. Berna Urun Karahan, “Kadın çalışmaları olarak bugüne kadar çeşitli eğitim ve bilgilendirme çalışmaları yürüttük. Bunun yanı sıra da rol modellerle öğrencilerimize hem bir ufuk açmaya çalıştık hem de özgüven aşıladık. Bunu dışında okuyan kız öğrencilere burslar sağlayarak öğrenim süreçlerine katkı sağladık. Bünyemizde çok köy okullarında çeşitli yaptık. Açılan örgü ve nakış kursu ile de çevremizdeki ev hanımlarına birer beceri eğitimi sunmaktayız. Bundan sonrasında da yapacağımız çalışmalarda önceliğimiz kadınlarımızın eğitilmesi hususu olacaktır. El cümle kadının olduğu her yer güzeldir. Kadının dokunduğu her şey güzledir. Bu anlamda kadın olmanın haklı gururuyla kadınlar günümüz kutlu olsun.“ şeklinde ifadeler kullandı.

VALİ ÖKSÜZ, “KADIN, TOPLUMUN EN ÖNEMLİ YAPI TAŞIDIR”

Kutlama etkinliğinde konuşma yapan Kars Valisi / Belediye Başkan Vekili Türker Öksüz de, başta aile olmak üzere toplumun en önemli yapı taşı olan, hayatımızın her anını daha özel kılarak güzelleştiren analarımızın, bacılarımızın, tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü en içten dilekleriyle kutladığını söyledi.

Bir toplumun uygarlık yolunda gösterdiği gelişmenin, kadını toplum içinde konumlandırdığı yer, ona duyduğu saygı ve verdiği değer ile ölçülmekte olduğun da altını çizen Kars Valisi/ Belediye Başkan Vekili Türker Öksüz, “Bizler, tarih boyunca her zaman kadınları baş tacı eden, onlara büyük değer veren bir medeniyetin mirasçılarıyız.

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı sırasında ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında fedakârlıklarıyla yeniden devlet kurma yükünü paylaşan Türk kadınının dünyaya örnek teşkil edecek şekilde yetişmesi ve toplumsal hayat içerisinde yerini alması için döneminin en ileri adımlarını atmıştır.

Türk kadınına verilen haklar, Cumhuriyetimizin önemli kazanımlarından biri olmuştur. Eğitim, bilim, kültür, sanat, siyaset, ekonomi ve spor gibi her alanda büyük başarılar ortaya koyan kadınlarımız, annelik gibi manevi rolünün yanında, bugün toplum içerisinde söz sahibi olmanın da haklı onurunu yaşamaktadır.

Aile kurumunun temeli, değerlerimizin temsilcisi, taşıyıcısı ve koruyucusu olan kadınlarımızın, hayatın bütün alanlarına etkin bir şekilde katılmalarına imkan sağlayacak şartları hazırlamak, toplumumuzun temel ve ortak sorumluluğudur.

Kadına dünyada birçok ülkeden daha önce seçme ve seçilme hakkı verilen ülkemizde, kadın hakları konusunda birçok önemli yapısal ve yasal düzenlemeler yapılmıştır. Bu kapsamda; kadına yönelik şiddetin önlenmesinden, kadınların sosyal yaşamda hak ettikleri yere gelmesine, kız çocuklarımızın eğitiminden, ceza mevzuatlarında kadınlarımızı ve aileyi korumaya kadar birçok konuda düzenlemeler yapılmaktadır.

Özellikle son yıllarda gündemde olan kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında yapılan düzenlemeler neticesinde toplumsal ve ekonomik yaşamın en temel parçası olan kadınlarımız; eğitimden sağlığa, yasama, yürütme ve yargıdan spora, iş dünyasına kadar her alanda üstlendiği sorumlulukla ülkemizin geleceğe güvenle bakmasının teminatı olmuştur.

Hepimiz için çok değerli varlıklar olan kadınlarımız, annelik görevini yaparak bizleri bugüne getiren, şefkatiyle, sevgisiyle, hoşgörüsüyle bizlerin kişiliğimizin oluşmasında çok önemli rol üstlenmiştir.

Fedakârlık ve özverinin timsali olan kadınlara, toplum olarak çok büyük borcumuz ve minnettarlığımız var. Kadınlarımız, hayatın her alanında yüklendikleri sorumlulukları başarı ve gayretle yerine getirmiş, dünya uygarlığının oluşumunun önemli mimarı olmuştur.

Tarih boyunca huzurun, güvenliğin, adaletin sağlanmasında emsalsiz bir mücadele veren kadınlarımız, içine düştüğümüz kriz ve buhran dönemlerinde kahramanlıkları, cesaretleri, üstün görev anlayışlarıyla ülkemizin istiklal ve istikbal mücadelesinin en önemli aktörleri olmuşlardır.

Bütün bunlara rağmen, el üstünde tutulması, taltif edilmesi gereken kadınlarımız, hiç hak etmedikleri insanlık dışı muamele ve şiddet hareketlerine maruz kalmaları ruhumuzu da, kalbimizi de derinden yaralamaktadır.

Kadınlara karşı yapılan bu muameleyi hoş görmek, insanlığın felaketidir. Aynı zamanda insanlığın onurunun ayaklar altına alınarak, medeniyetin iflası demektir. Bize düşen görev, kadınlarımızın hak ettiği kıymeti toplumumuzun merkezine yerleştirmektir.  

Diğer yandan; kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında koruyucu önlemler alınırken, bir yandan da barınma, sağlık, hukuki, psikolojik ve danışma desteğini sürdürüyoruz. Bu kapsamda oluşturduğumuz İl Koordinasyon Değerlendirme ve İzleme Komisyonumuz marifetiyle, tüm kurumlarımızla bu konuda farkındalık yaratmak ve bilinçlendirme seviyesini yükseltmek için eğitim çalışmalarına büyük önem veriyoruz. Şimdiye kadar ilimiz genelinde binlerce vatandaşımıza eğitim verdik ve bundan sonra da hem eğitim hem de farkındalık yaratma çalışmalarına devam edeceğiz.

Kadınlarımızı korumak ve kollamak hepimizin birinci vazifesidir. Bilinmelidir ki; bu konuda kamu kurumları olarak kadına yönelik şiddet konusunda hiç kimseye tolerans göstermeyeceğiz. Hukuk ve eylem planlarımızın öngördüğü bütün yaptırımlar dahil olmak üzere bütün yollara başvuracağız. Amacımız kadına yönelik şiddet konusunu hem ülkemizin hem ilimizin gündeminden çıkartmaktır.

Bu bağlamda İçişleri Bakanlığımız tarafından hizmete sunulan KADES uygulamasına da bir kez daha dikkatinizi çekmek istiyorum. KADES uygulamasını yaygınlaştırmamız gerekiyor ama tabi sadece uygulama değil, kolluk birimlerimiz şiddete maruz kaldığını iddia eden bütün kadınların başvurularına açıktır. Onun için kadına yönelik şiddetle mücadele ile ilgili özel bürolarımıza müracaat ettiklerinde gerekli işlemleri onlar gecikmeden eksiksiz yerine getireceklerdir.

Mukaddes kitabımız Kur’ân-ı Kerim’de, farklı fizyolojik ve psikolojik yapıya sahip olan kadın ve erkekten biri diğerinden daha üstün veya birbirine eşit tutulmak yerine, birbirinin tamamlayıcısı kabul edilmiştir. Yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) de “Cennet anaların ayakları altındadır” buyurmak suretiyle İslam’ın kadına, özellikle annelere verdiği önemi en güzel şekilde vurgulamış, aile içinde karşılıklı saygı ve sevginin olması gereğini belirtirken de “Sizin en hayırlınız eşine ve çocuklarına karşı en hayırlı olanınızdır” buyurmuştur.

Bu düşüncelerle, şehit ve gazi yakını kadınlarımız başta olmak üzere sevginin, saygının, fedakârlığın, vakarın sembolü olan tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü en kalbi duygularla kutluyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.” dedi.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.