Kars'ta Kurtlar SMS yolluyor
KuzeyDoğa Derneği'nin dünyaca ünlü bilim insanları sayesinde Kars’taki kurtlar artık SMS yollayabiliyor.
ÇEVKO Vakfı’nın 20. yıl zirvesinde, “Yılın Yükselen Kaşifi” Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu konuşuyor.
Utah Üniversitesi öğretim üyesi ve Kars KuzeyDoğa Derneği Başkanı olan Şekercioğlu konuştukça dinleyenler etkileniyor...
Şekercioğlu Harvard ve Stanford üniversitelerindeki çalışmalarının ardından KuzeyDoğa Derneği’nde ekibiyle beraber yaptıkları işler sayesinde dünyanın en önemli çevre koruma ödüllerini de kazandı.
İşte bu çalışmalara bir yenisi daha eklendi “Kurt projesi”... “Bu yepyeni bir çalışma” derken Çağan’ın gözleri parlıyor...
Çünkü ekibiyle beraber zorlu bir uğraşının sonunda Allahuekber Milli Parkı’nda yaşayan iki kurda verici takmayı başardılar. Bu Türkiye’de bir ilk... Bu sayede Doğu Anadolu’da yaşayan ama onlarla ilgili hiçbir bilgimiz olmayan kurtlar hakkında çok önemli bilimsel veriler toplanacak...
Yabancı belgeselleri seyredip “böyle bilim insanları bizim ülkemizde de olsa keşke” diyenlerin içine su serpicek bir ekibi var Çağan’ın... KuzeyDoğa Derneği’nde kara, dondurucu soğuğa rağmen heyecanla çalışan bilim insanları onlar... Bugünlerde heyecanla yepyeni bir proje üzerinde çalışıyorlar... “Kurt projesi”. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve Turkcell ile birlikte KuzeyDoğa Derneği bu çalışmayı başlatmış.
Çağan “Kurt projesi çok önemli bir çalışma ve bu çalışmayı ekibimizden Emrah Çoban başarıyla yürütüyor” diyerek dikkatimizi Emrah’a yönlendiriyor.
Emrah Çoban 10 yıldır Kars’ta... Biyolog... 2001 yılından Eskişehir’den Kars’a geldi. Kafkas Üniversitesi’nde Biyoloji okurken bir gün Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu ile tanıştı. Onunla kuş gözlemine gitmek istedi. “Çağan Hoca, bana –Tamam o zaman yarın sabah 3’te kalk, gidelim- dedi, o gün bugündür on yıldır her sabah 3’te kalkıyorum” diye anlatıyor yaşadıklarını. Emrah Çoban, dünyanın en akıllı hayvanlarından biri olan kurtların peşinde yaşadıklarını ntvmsnbc’ye anlattı:
“Türkiye’de “memeli hayvanlar” çalışılmamış en büyük grup. Memeli hayvanlar hakkında çok bir bilgimiz yok. Biz bakanlıkla yaptığımız görüşmelerde bize iki tane kurt vericisi alabileceklerini söylediler. Bunun üzerine bu vericileri hayvanlara takıp veri elde edilmek için Zagrep Üniversitesi’nden Profesör Doktor Josip Kusap ile iletişime geçtik. Josip, bize kurtları yakalamak için nelere ihtiyacımız var yazıp gönderdi. Yetmiş maddelik bir listeydi. Listede mesela kurtları yakalamak için fermante edilmiş ciğer ve et vardı. Ve bunların üç ay öncesinden hazırlanması gerekiyordu. Yani çok zor bir olay. Etleri üç ay boyunca damacanalarda kokuttuk... Tahammül edilemez bir kokusu vardı. Ama bu koku önemli, çünkü hayvanı sizin bir şekilde oraya yönlendirmeniz gerekiyor...
Burdaki asıl amaç şu... Memeli hayvanlarla mesela ayılarla insanlar arasındaki çatışma... Bu çatışmanın boyutu ne kadar büyük. Yaban hayvanları insanlara ne kadar yaklaşıyor, ne kadar büyük bir alan kullanıyorlar. Bunları bilmiyoruz. Çünkü baktığınız zaman Türkiye’deki koruma alanları çok küçük alanlar. Ama asıl büyük orman daha farklı bir alanda ve hayvanların çoğu orda. Orada da insan aktivitesi çok fazla. Bunun sonucunda da yaban hayvanları ve insanlar arasında bir çatışma başlıyor. Bunun boyutunu öğrenmek, ve Türkiye’deki kurtlar ne kadar büyük bir alan kullanıyorlar, mevsimsel olarak nasıl hareket ediyorlar, nelerle besleniyorlar, bunları tespit etmek için Türkiye’de ilk defa kurtlara uydu vericisi yerleştirdik. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü bize vericileri verdi, arkasından vericilerin üzerinde Turkcell hattı olduğu için onlarla iletişime geçtik. Onlar da iletişim sponsoru oldu. Üçlü çok güzel bir çalışma yaptık.
KURT ADAM... PROFESÖR DR. JOSIP KUSAK, KIRKINCI KURDUNU YAKALADI...
Prof. Dr. Josip Kusak
Ve sonra Zagrep Üniversitesi Veteriner Hekimi Profesör Doktor Josip Kusak geldi. Avrupa’nın en çok kurt yakalayan uzmanlarından birisi. Şu anda kırkıncı kurdunu yakaladı. Kurt yakalamak çok zor bir iş. Çünkü kurt çok akıllı bir hayvan. En ufak bir kokuda terkediyor alanı ve bir daha gelmiyor. Onun için tamamıyla koku bırakmadan ve çok titiz çalışmanız lazım. Bir hata yaptığınız anda kurt mutlaka yakalıyor. Çok akıllı hayvanlar. Bizim kurtları yakalayabilmek için elimizde onyedi tane kapan vardı. Bunlar kurtlara zarar vermeyecek şekilde tasarlanmış kapanlardı. İki yıl öncesinde bu kapanları koyacağımız noktaları belirmek için çalışmaya başlamıştık. Bizim Sarıkamış ormanları Allahüekber Milli Parkı’nda yaptığımız çalışmada yaban hayvanlarını geçiş noktaları neler, o alanda kaç yaban hayvanı yaşıyor sorularına cevap arıyoruz. Biz kurtların kurtların hangi noktaları kullandığını biliyorduk zaten. Onun için işimiz nispeten kolaydı. Ama kurt çok akıllı bir hayvan. Elimizde fotokapanla çekilmiş görüntüler, kurt bizim kurduğumuz kapanın önünden geçip durmuş yakalanmadan. O yüzden bu fotokapanları da kurduk. Her bir kapanın yanında fotokapan da vardı. Bu sayede hayvanın nasıl yakalandığının görüntüsünü elde ettik. Bu hazırlıkları bitirdikten sonra kapanları kurduk. Sabah dörtle akşam oniki arasında tüm kapanları kontrol ettik. İlk kurdu onbirinci gün yakaladık. 7 Ekim’de ilk kurdu yakaladık. 35 kiloluk 7.5 yaşında iri ve yaşlı bir erkek kurt... Bu aslında ekosistemin ne kadar sağlıklı olduğunu da gösteriyor. Henüz kaybedilmiş bir ekosistemimiz yok demek, çünkü bu hayvan 7.5 yıldır ormanın içinde yaşayıp bu zamana kadar gelebilmiş. Onun adını “Kuzey” koyduk. Diğer kurdumuzu da dört gün sonra yakaladık. Bu da 2.5 yaşında genç bir erkek birey. Onun da adı “Doğa”... Muhtemelen ikisi de aynı sürüden ama emin değiliz.
KURTLAR GİBİ ULUYACAKLAR
Önümüzdeki aylarda belirleyebileceğimiz. Bunun için de onları yakaladığımız yere gidip kurtlar gibi uluyacağız. Onlar da bize cevap veriyorlar. Böyle bir teknik var. Eğer bizim uladığımız noktadan birkaç farklı ses gelirse, biliyoruz ki verici taktığımız kurtlar kendi sürülerine geri dönmüşler. Çünkü kurtlar kışın güçlerini birleştirmek için biraraya geliyorlar. Vericiler günde dört kere koordinat alıyor.
Bu hayvanlar sürekli radyo sinyali gönderiyor bize. Biz onlara yakınlaştıkça sinyalin kalitesi artıyor. Elimizde de zaten boyunlarındaki vericiden elde ettiğimiz GPS bilgileri var. Mesela bazı günler bazı alanlarda altı saat, onsekiz saat durabiliyorlar. Bunun nedeni ne, orada bir av mı buldular, ne ile besleniyorlar, mesela Türkiye’de kurtlar ne ile besleniyorlar bilmiyoruz.... Bunları öğreneceğiz. Asıl iş şimdi başlıyor. Sürekli takip etmemiz gerekiyor. Her ay yanlarına yaklaşıp üzerlerinden verileri transfer etmemiz gerekiyor. Bunun için onlara 800 metre yaklaşmamız gerekiyor.
Verici taktığımız kurtlardan biri 1 Kasım 2001 itibariyle elde ettiğimiz bilgilere göre 190, diğeri de 172 kilometre yol yürümüş...
Verici taktığımız kurtların kulaklarında küpeleri var. Eğer insanlar onları ölü bulurlarsa küpenin üzerindeki telefonu arayıp bize bilgi verebiliyorlar. Kurtların boyunlarındaki verici ise 52 haftaya ayarlı. 52 haftanın sonunda hayvanın boynundaki verici otomatik sensörle açılıyor. Ve boynundan verici düşüyor. Bu sayede hayvanı bir sene boyunca takip edebilmiş olacağız.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.